on yedi

4.7K 418 595
                                    

.     .  ✧   *      . ✷         
·     .


Heyecan. Hyunjin'in hissettiği tek şey heyecandı. Törenin yapılacağı üniversitenin fakültesindelerdi. Hava kararmak üzereydi. Hyunjin terleyen ellerini pantolonuna silerken etrafına bakındı. Herkesin ailesi vardı ve herkes çocuklarıyla ilgileniyordu. Jeongin hariç herkesin annesi ve babası vardı. Ama küçük olan buna asla üzülmedi. Abisi mükemmel bir ebeveyndi.

Hyunjin yeniden heyecanla etrafına baktı. Midesi geriliyordu. Jeongin onun bu halinin farkındaydı ve kıkırdadı. "Sanki ben değil de sen mezun oluyormuşsun gibi." Hyunjin ona dönerken gülümsedi ve saçını kulağının arkasına alarak kardeşine biraz daha yaklaştı.

"Merak etme, Chris hyungla konuştum. Yoldalarmış." Hyunjin ona 'ciddi misin' bakışı atarken Jeongin kahkaha attı ve abisinin omzuna vurdu.

"Bakıyorum da Chris ile bayağı ilgilisin?" Bu defa küçük olan biraz durdu ve omzunu silkti. "Hoş biri."

Hyunjin ona baktı ve dudağının içini ısırdı. Şu an heyecanlı olmasa bu konu hakkında konuşurdu fakat bunu sonraya erteledi.

"Bu üzerindeki geleneksel mi?" Jeongin kıkırdayarak söylerken Hyunjin üzerine baktı. Gayet de şık görünüyordu. "Bir büyükbaba olduğun için modadan anlamıyorsun, önce sen şu üzerine bak. Bu da ne?"

Hyunjin ellerini cebine koyarken dudaklarını büzerek söyledi. Jeongin üzerine bakarak kıkırdamaya başladı ve başını kaldırarak abisine baktı. "Abartma hyung, bu olabildiğince sade." Hyunjin onu biraz süzdü ve başını salladı sakince. "Evet, öyle. Belki bir kısmı yüzyılımıza uyuyor olabilir." Böbürlenerek söylediğinde Jeongin kahkaha attı ve başını abisinin omzuna koydu.

Daha sonra Minho ve Jisung'un sesi doldurdu ortamı. Jeongin kıkırdayarak onlara sarıldı ve onlaradan hemen sonra gelen Changbin ve Seungmin ikilisine de sarıldı. Hyunjin'de gülümseyerek kısaca sarılmıştı onlara.

"Geç kaldığımızı düşünmüştüm." Chris sesindeki rahatlama tonuyla konuşunca Felix gülümsedi ve Jeongin'e sarılmak için adımlarını ona yöneltti. "Sana sekiz buçukta başlıyor demiştim." Kıkırdayarak küçük olana sarıldığında Jeongin de ona gülümsemiş ve sıkıca sarmıştı büyük olanı.

Chris kendi kendine gülümsediğinde diğerleriyle selamlaşırken, Felix küçük olandan birkaç adım geri
çekilerek Jeongin'in yanında duran Hyunjin'e baktı. O geceden sonra hiç konuşmamışlardı. Gözleri birleşirken derin, titrek bir nefes aldı. Hyunjin ona bakmaktan çekinmedi ve gülümsedi. Felix başta yanlış gördüğünü düşünerek ona öylece baktı, daha sonra Hyunjin'in gülümseyen gözlerini görünce midesi kasıldı. "Selam," Sesi yumuşacık çıktı. Hyunjin ellerini arkasında bağlayarak başını salladı ve gülümsemeye devam etti. "Hey."

"Aşk dolu bakışmanız sona erdiyse salona girelim mi?" Changbin gülerek söylediğinde herkes gülümsüyordu. Ne süredir birbirlerine baktıklarını bilmiyorlardı... Bakışlarını birbirlerinden çekerek gittikleri yöne döndüler.

Jeongin onlara sinsi bir şekilde bakıp gülümseyip önüne döndüğünde ona bakan Chris ile gülümsemesi masum bir şekili aldı ve başını eğerek salona girdi.

Tören ise kısa bir süre sonra başladı. Belgeler verildi ve kepler atıldı. Jeongin onu ayakta alkışlayan ve diğer ebeveynlerden daha çok ses çıkaran hyunglarına baktı. Minho, Jisung'u omuzlarının üzerine oturtmuş ve zıplıyordu, Jisung ise Jeongin'in adını haykırıyordu. Hyunjin olduğu yerde zıplıyor ve tezahürat yapıyordu. Seungmin sakin bir şekilde alkışlarken Felix, Minho ve Jisung ikilisine bakarak kahkaha atıyor aynı zamanda da küçük olanın adını haykırıyordu. Changbin ise 'Bizim bebek ekmeğimiz' diye bağırıyordu. Yani, hyungları herkesten daha sesliydi.

we | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin