özel bölüm * ⋆. ✷ 'ᵐ'

5.2K 308 171
                                    

.     .  ✧   *      . ✷         
·     .


Pekala, böyle beklemiyordu. Felix'in bu kadar çabuk sarhoş olacağını hiç beklemiyordu. Eşi normalde fazla içen biri değildi ama bu gece, kendini aşmış ve fazlasıyla içmişti. Hyunjin karşısında zıplayarak dans eden eşine bakmakla yetiniyordu. Mekandaki müzik inanılmaz derecede yüksekti ve kendisi de çakırkeyif hissediyordu. Yani bir an önce buradan çıkıp eve gitmelilerdi.

Sakince bir nefes aldı ve ayağa kalktı. Felix'e doğru yürüyerek elini beline doladı. Felix neşeyle gülümserken eşine sarıldı. "Bak bu şarkı- hık," Kıkırdadı ve onun boynuna dolanarak devam etti. "Çok güzel, hadi dans et benimle."

Hyunjin ona gülümserken ince beldeki kollarını oynattı. Felix onun boynunu öperken bedenini sallayarak ona sürtüyordu. "Aşkım, eve gitmeliyiz. Fazla içtin." Hyunjin biraz geri çekilip ona bakarak söyledi. Felix gülümseyerek başını salladı ve yeniden ona sarılarak dans etmeye devam etti.

Hyunjin onun söylediği şeyi duyduğunu ama anlayamadığının farkındaydı. Bu yüzden biraz aşağı eğilerek Felix'i kucağına aldı. Felix hızla bacaklarını eşinin beline doladı. Dudakları hâlâ boynuna minik öpücükleri konduruyordu.

Hyunjin onun bacaklarını kavrarken biraz hoplattı ve yerlerine yürüyerek Felix'in ceketini aldı.

Felix onun kucağındayken güvende hissediyordu. Gözlerini kapattı ve onu öpmeyi bıraktı. Dudakları güzelim tenine değiyordu yalnızca. Derin bir nefes aldı, vücuduna nüfuz eden serin havayla biraz olsun kendine geldi. Gözlerini araladı ve etrafına baktı.

Hava kararmıştı ve şehrin ışıkları her yanı sarıyordu. Hyunjin gevşeyen tutuşunu sıkılaştırmak için onu yeniden hoplattı ve arabaya yürümeye devam etti. "Neden bu kadar içtin bakalım? Hmm~?" Sesi kibar bir şekilde çıktı. Felix derin bir nefes aldı ve başını onun çenesinin altına yasladı.

"Eşim bana gözkulak oluyor," Sesi uyuşuktu ve kelimleri biraz çarpıktı. Kıkırdadı ve başını kaldırıp gözlerini birleştirdi. Hyunjin'in boynundaki ellerinden birini yanağına yasladı. Hyunjin onun hareketiyle dururken Felix dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu.

"Bu hafta çok yoruldum," Gözlerine bakmaya devam etti. "Hızlıca eve gidelim hadi." Hyunjin gülümseyip onun dudaklarına kısa bir öpücük kondururken arabaya yürümeye devam etti.

Yaklaşık bir yıldır Avustralya'da yaşıyorlardı. İkisinin de işi olabilecek en iyi seviyedeydi. Hyunjin önceden biriktirdiği bir miktar parayla bir klinik açmıştı. Hasta sayısı da işinin keyfine varabileceği seviyedeydi. Felix ise... Onu zaten havada kapmışlardı. Avustralya'nın resmi kanalında spikerlik yapıyordu.

Haftaiçleri eve geç geliyordu. Hyunjin her akşam mutlaka onu izliyordu. Haberlere bazen dikkat ediyordu, gözleri eşinden başka bir şey görmüyordu çünkü.

Serin hava tenine işlerken yeniden derin bir nefes aldı ve yutkunarak gözlerini kapattı. Hyunjin onu arabaya yerleştirmeden önce uyardı. Felix başını sallarken kollarını istemeyerek çekti onun bedeninden.

Hyunjin arabanın etrafından dolaşarak sürücü koltuğuna oturdu. Felix'in kemerine uzanarak taktı ve arkasına yaslandı. Eşi hem uyukluyor hem de kendine gelmeye çalışıyordu. Şirin diye geçirdi içinden. Arabayı çalıştırdı ve yola koyuldu. Eve gidip eşiyle güzelce ilgilenmeliydi.

we | hyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin