Selamünaleyküm vişneli kurabiyelerrrr
Evet girişimden de anlaşılacağı üzere vişneli bir bölümle geldim 🍒
Nasılsınız bakalım mm? Ben iyiyim Elhamdülillah.
Neyse çok tutmayım sizi gözlüğünüzü takıp bölüme geçin, ha yıldıza dokunmayı da unutmayın 😎🌟
𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘
𝕆̈𝕄𝔼ℝ 𝕊𝔸𝔽𝔸
Telefonu kapatıp dün Elif'le geldiğimiz Vişneli Pasta kafeye geldim. İçeri baktığımda dünkü kızın olmadığını görüp rahat bir nefes verdim ve şirin pembe renkli tezgaha doğru ilerledim.
Tezgahın önünde durup oradaki görevli çocuğa el işareti yaptım. "Buyrun efendim?"
"Şey Okyanus Hanım burada mı?"
"Okyanus içerde vişneli kurabiye yapıyor. İsterseniz çağırayım."
"Yok gerek yok. Ben o vişneli kurabiyelerden yirmi adet alabilir miyim? Böyle güzelce paketleseniz, birine hediye edeceğim de."
"Tabi efendim hemen getiriyorum." Görevli çocuk yanımdan ayrıldı.
Birkaç dakika sonra yanımda belirdiğinde elinde pembe puantiyeli beyaz sevimli bir kutu vardı. "Ne kadardı kardeşim?"
(Yazar notu: Kutu medyadaki)"Yirmi lira efendim."
Arka cebimden cüzdanımı çıkartıp parayı uzattığımda kafenin mutfak kapısı açıldı. Başında pamuk şeker pembesi bir şal ve üzerindeki siyah elbisesiyle Okyanus çıktı.
Okyanusu görür görmez kaçarcasına çıktım kafeden. Aslında kaçarcasına çıkmamıştım çünkü direkt olarak kaçmıştım.
Yakalanmadığım için rahatlayarak derin bir nefes verdim ve kutuyu yanımdaki bahçe duvarına koyarak cebimdeki kağıdı çıkarttım.
Kağıdı kutunun içine atıp kafenin girişine baktım. Biraz önceki görevli çocuk çıkmış ve gülerek birileriyle konuşuyordu. Ama asıl önemli olan o birilerinin MEDİNE VE MEHMET OLMASIYDI!Böyle güzel bir tevafuğu elimden kaçırmamak için hemen yanlarına gittim. "Selamünaleyküm gençler!"
"Oooo Aleykümselam abi! Hayırdır abi hangi rüzgar attı seni buralara?"
"Bi' işim var da Mehmet."
"Ne işi abi?"
"Sonra anlatırım." Dediğimde görevli çocuk Mehmet'in omzunu pat patladı ve konuştu. "Hadi çocuklar ben artık gideyim. Selametle."
"Selametle Kerim abi, Şule ablaya selam söyle."
"Ve Aleykümselam Medine."
Adının Kerim olduğunu öğrendiğim çocuk yanımızdan ayrılınca Mehmet ve Medine'ye baktım.
"Gençler, bu kutuyu şuradaki pembe şallı kıza verir misiniz?" Dedim müşterilerle ilgilenen Okyanus'u göstererek.
Medine imalı imalı bana baktı, Mehmet ise kıkırdadı.
"Hayırdır abii?" Harfleri uzata uzata konuşan Medine'ye baktım ve göz kırptım.
"Belki de hayırdır Medineciğim."
"Ooooo! Ver abi o zaman ben verip gelirim Okyanus ablaya." Diyen Mehmet elimdeki kutuyu kapıp Okyanus'a götürdü.
Okyanus şüpheli bir ifadeyle kutuyu aldı ve Mehmet yanımıza gelince kutuyu açtı. İçindeki kağıdı alıp notu okuyunca gülümsedi.
Kutunun içine baktığında kendi yaptığı kurabiyeleri görüp şaşırsa da gülümsemesini bozmadı.
Başını kaldırıp camın arkasında duran bana baktı gülümseyerek. Ben de ona gülümsediğimde utanıp başını yere indirdi. Yanakları şalıyla aynı renk olmuştu ve çok sevimli duruyordu.
Sırıtarak bizimkilere döndüm. "Neyse gençler benim buradaki işim bitti. Hadi hayırlı günler."
"Hayırlı günler abi."
"Bunu Elif'e yetiştirmem lazım. Abisi evleniyor, kızın hala haberi yok!"
"Evlendiğim felan yok Medine! Elif'e de sakın bir şey söyleme, tamam mı?"
"Peki benim bu işten çıkarım ne olacak Ömer abi?"
Bıkkınca nefes verip başımı iki yana salladım. Şu kızlar da ne fena!
"Mor şal alırım sana."
Medine'nin gözleri mutlulukla parladı ve el çırptı. "Tamammm anlaştık."
𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘𖣘
Ehehehhehe yeni shipimiz hayırlı olsun diyelim bari.
Nasıl buldunuz bakalım bölümü?
Ömer Safa?
Okyanus?
ÖmerSafa&Okyanus? Mfmdmmfmdmfnndndn
Medine?
Mehmet?
Falan filan işte ya...
Neyseee haydin Allah'a emanet olun, seviliyorsunuz, muahhhh ❤️✨
🍪#GözlüğünüTakKnk🍪
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gözlüğünü Tak | Texting
EspiritualRüzgar: Şimdi yavaşça yatağından kalk, (03.32) Rüzgar: Gece lambanı aç, Rüzgar: Gözlüğünü tak, Rüzgar: Ve yazdıklarımı iyi oku. ***************** Rastgele Numara: Bişey sorcam Rüzgar: Buyur Rastgele Numara: Madem beni tanımıyosun Rastgele Numara: Gö...