Yüreğinde ki ateşe düşüp kavruldum. Küllerimden yeniden doğmayı bekliyorum...
💫eftelya-fettah
"İhanet affedilmez!" demişti bunu bilerek ona ihanet ettim! Ona ihanet ederken, kendi ölüm fermanımı da imzalamıştım. Beni affet diyemeyecek kad...
Mutlu bir son hayal ettim, maalesef hayal ettiğimle kaldı...
'Kendine işkence çektirmek yerine, aklından geçenleri söyle Alev! Seni bu denli çıkmaza sokan şey ne?'
Yüreğimde ki ağırlıktan sonsuza kadar kurtulabilsem keşke! Gözlerine baktıkça karşısında ne denli aciz olduğumu hissediyorum. Aşk acizlikmiş; bunu şimdi çok net şekilde anlıyorum. Her şeyin karşısında dimdik durup onun karşısında yerlere kadar eğiliyorum. Ona aşık olmaktan pişman değilim ama aşkı yüreğime öyle fazla geliyor ki kalbime sığmıyor artık.
'Daha ne kadar böyle susmaya devam edeceksin?'
"Sonsuza kadar susabilirim." Yani iç sese katılabilirdim fakat hemen dibimde Maksimos bakışlarını yüzüme dikmiş bana bakarken bu pekte kolay olmuyordu!
'Yorgunum Maksimos. Sadece yorgunum. Başka hiç birşeyim yok!...'
İçime derin bir nefes çekip yüzüme gülümseme yerleştirdim.
'Hadi gidip yemek yiyelim. Gerçekten çok açıkmışım.'
Her zaman ki gibi yine ondan kaçıyordum. Bir çözüm yolu bulana kadar da böyle olacak gibiydi. Maksimos sözlerime inanmamıştı ama konuşmak istemediğimi de görüyordu. Uzanıp elimi tuttuğunda, bakışlarım kısa süreli ellerimize kaydı sonra bakışlarım yüzüne döndü. Bana dokunmasına muhtaçtım, beni sevmesine muhtaçtım en önemlisi nefes almasına muhtaçtım...
Elimde ki şarap kadehini dudağıma götürürken, bakışlarım ışıkların aydınlattığı havuzdaydı. Belimi saran ellerle dudaklarım kıvrılırken, başımı hafifçe yana çevirdim. Muhteşem yüzüne bakıp iç çektim.
'İyi misin?'
Bu aralar ondan bu soruyu devamlı duymaya başlamıştım. Duygularımı ondan saklamayı başaramıyordum. Hafifçe başımı sallayıp, bedenimi ona yasladım.
'Havuzun manzarası insanı büyülüyor.'
Sessizce bu cümleyi kurarken, asıl güzel manzaranın o olduğunu söyleyemedim.
'Gerçekten güzel, fazla büyüleyici...'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başımı kaldırdığımda onun bakışlarını üstüme sabitlemiş olduğunu görünce şaşırırken, elini yanağıma koydu.
'Bu denli büyüleyici olmayı Nasıl beceriyorsun?'
Sözleriyle yanaklarım kızarırken, başımı önüme eğdim. Bu adam beni kalpten götürecekti. Aslında onun elinden ölmekten dert yanmazdım hiç. Romantik anımız telefon sesiyle bölünürken elini bedenimden çekip arkasını döndü. Gece-gündüz ayırt etmeden onu arayıp duruyorlardı, bende sessizce görüşmenin bitmesini bekliyordum.
