ACILARA SELAM OLSUN

2.9K 256 477
                                    


Bol vote+yorum lütfen
🗝🗝
Seni sevmekten değil, kaybetmekten korkarım...

                                 
'Benim hayatımda kalıcı olan tek şey acılar, tekrardan bir kayıp vermemek adına o havuza girdim...'

Maksimos'un yardımıyla yaptığım sıcak duştan sonra kendimizi yatağa atarken, göğsüne sığınıp acılarımı tek tek ona anlattım. Ve gerçeği söylemem gerekirse, anlattıkça da rahatladım.
Başımı hafifçe göğsünden kaldırırken, bakışlarım çenesine, oradan dudaklarını daha sonrada gözlerine ulaştı.

'Özür dilerim!'

Bakışlarını diktiği tavandan çekip bana baktığında, yüzüne çözemediğim bir ifade oturmuştu. Bana acıyor muydu? Ya da yaptığım şeyi saçmamı buluyordu? Yani kendimi havuza atarken amacım o kabusu bozmak gibi birşeydi.
Annemleri kaybettiğim de henüz 8 yaşındaydım. Tek yakınım olan amcam beni yanına aldığında onunla beraber Amerika'da yaşamaya başlamıştık. Amerika'da bir ihracat şirketinde çalışan amcamla beraber yeni hayatıma alışmaya çalışırken ilk defa o kabusu görmüştüm. Sedyede yatan kişi amcamdı. Bu kabusu 2-3 sefer belirli bir aralıkta gördükten sonra benim okulda olduğum bir anda, amcamın kullandığı araba denize uçmuştu ve amcam boğularak can vermişti. Bu sebeple gördüğüm bu kabusları normale yoramıyordum.

Maksimos'tan hala ses çıkmazken yataktan doğrulup oturur vaziyete geldim.

'Neden birşey demiyorsun?'

'Bir daha böyle bir saçmalığa kalkışma Alev! En kısa süre içinde de yüzmeyi öğreneceksin.'

Yüzüme bile bakmadan sarf ettiği sözlere sadece baş sallarken uzanıp kollarının arasına sığındım. Dile getirmese de o an benim için ne denli korktuğuna çok net şekilde şahit olmuştum.
  Tişörtüne yüzümü yaslayıp kokusunu içime çektim. Bedenimin bu huzura ihtiyacı vardı. Normal bir çift değildik, sevgilim,aşkım gibi kelimeleride birbirimize söylemiyorduk ama aramızda oluşan bağ bizi bir arada tutuyordu.
   Gözlerimi sıkıca kapatıp kollarımı Maksimos'un bedenine doladım. Kısa süre içinde onun kolları da belime dolanırken, yüzünü başıma bastırıp derin bir nefes çektiğini hissettim.
  Konuşmak her daim böyle anlarda etkisini kaybediyordu. O bana birşey söylemek istediği vakit konuşmuyor sadece hareketleriyle hissettiriyordu.

Tabi arada konuşsun da istediğim an olmuyor değildi. Mesele dudaklarından çıkacak bir 'seni seviyorum.' Cümlesini merakla bekliyordum. Düşüncesi bile kalbimin ritmini değiştirirken, gerçeği bana neler yapar siz düşünün...

Yorgun bedenim kısa süre içinde uykuya dalarken Maksimos'un uyumayacağına adım kadar emindim.

Sabah erken saatte gözlerimi açtığımda, bedenimde ufak çaplı sızlamalarla yataktan doğruldum. Yatakta tek başıma olduğumu görmem beni şaşırtmazken yataktan kalkıp banyoya girip ihtiyaçlarımı giderip giysi odasına girip üstüme askılı uzun beyaz elbise giyip saçlarımı at kuyruğu yaptım.
Ayağıma geçirdiğim kahve rengi sandaletlerle odadan çıkıp aşağı indim. Büyük salona girdiğim de Maksimos'un tekli koltuğa oturmuş elinde ki gazeteyi inceliğini farkettim.

İçime derin bir nefes çekip yavaşça yanına yürüyüp Maksimos'un çaprazında ki koltuğa oturdum. Başını kaldırıp bana baktığında yüzüme küçük bir tebessüm yerleştirdim.

TUTKUNUN SEN HALİ(+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin