TUTKUNUN SEN HALİ(+18)

KARŞI ÇIKAMAMA ARZUSU

Bakışlarım getirildiğim Kocaman saray gibi evde dolanırken, endişelenmeden duramadım. Benim şimdi bağırıp çağırıp ortalığı birbirine katmam gerekiyordu galiba ama sessizce bekliyordum.
  Bu halimin tek sebebi maalesef ki o adamdı. 'Seni istiyorum!' dediğinde ağzımdan kaçan küfürle kaşları çatılırken, ilk defa ettiğim küfürün anlaşılmaması işime gelmişti.

Arkamda hissettiğim sert ayak sesleriyle içime derin bir nefes çekip, bedenimi dikleştirip yüzüme sert bir ifade takınıp arkamı dönüp korkusuzca yüzüne baktım.

'Beni burada tutamayacağının farkındasındır umarım!'

Elini siyah kumaş pantolonunun ceplerine koyup hafifçe omuzlarını yukarı kaldırıp gerildiğinde üstünde ki beyaz gömleğinin düğmeleri gerildi.
Vücudunu saran gömlek vücudunu kusursuz bir şekilde önüme seriyordu.
Bu halini izlerken tekrar yutkundum. Dudaklarının kıvrıldığını farkedip yüzüme tekrar astım.

'Ben istemediğim sürece buradan gidemezsin!'

Yumruklarımı sıkıp ona doğru yürüdüm.

'Bak ben senin şu saçma oyununa dahil olmak istemiyorum şimdi güzelce beni bırak gideyim.'

Aramızdaki mesafeyi kapatıp, elini yanağıma koyduğunda geriye doğru çekildim ama elleri koluma dolanıp bedenimi tekrar kendine çekti. Ona bu denli yakın olmak benim için hiç iyi olmuyordu.

Ellerini saçlarıma atıp başımı geriye doğru çekip bakışlarımızı birleştirdi. Ağır Sigara kokusu parfüm kokusuna karışmıştı.
Gözlerim endişeyle yüzüne dönerken ellerimi göğsüne koyup onu geriye doğru itmeye çalıştım.
  Yüzünü yüzüme yaklaştırdığında dudakları hafifçe dudaklarıma değdi ve bedenimi kocaman alev sardı. Ufacık bir dokunuşu bile beni dünyadan koparırken, hırlayarak konuşması bedenimi titretti.

'Ben istemediğim sürece kurtuluşun yok, şimdi uslu bir kız ol.'

Dudaklarını dudaklarıma bastırıp öpmeye başlarken ilk başta bedenim dondu onu kendimden itmeye çalışırken gücünün altında eziliyordum.
Onun dudaklarından kurtulmayı beceremezken aklıma gelen şeyle hızlı şekilde dudağını ısırdım.
Öfkeyle yüzünü geri çektiğinde elimi kaldırıp yüzüne sert bir tokat attım.

'Sakın bana dokunma!'

Gözleri öfkeyle parlarken, eli boğazıma dolanıp beni duvarla kendi arasına sıkıştırdı. Gözlerim korkuyla Kocaman açıldı. Yüzünü yüzüme yanaştırdığında başımı çevirdim. Dudakları kulağıma değdi.

'Bana tokat atma hatasına bir daha sakın düşme! Kafana sıkarım.'

Nefesi boynumu okşarken, vücudum korkudan çok heyecandan titriyordu. Elini boğazımdan çekip bedenini geri çekti.
Elimi boğazıma koyup öfkeyle yüzüne baktım.