Tepsiye koyduğum içkileri alıp kalabalığın arasından dikkatlice ilerleyip 2 kız 2 erkeğin olduğu gruba yanaşıp gülümsedim.'İçkileriniz efendim.'
Tepsinin üstündeki içkilere atılıp hızlıca aldıklarında, uzun beyaz tenli yakışıklı sayılabilecek çocuk cebinden 20 dolar çıkarıp tepsiye koydu.
Başımı hafifçe sallayıp bara yöneldim. Yorgun bedenimi bar masasına yaslayıp bakışlarımı içerde gezdirdim. Her zamanki gibi kalabalık ve gürültülü olan barda köşelerde birbirleriyle yiyişen insanlara tiksinerek bakıp bakışlarımın odağını girişe çevirdim.Bakışlarım onu bulduğunda, istem dışı yutkundum. Arkasında korumaları olduğunu anladığım adamlar yanında durup çevreyi dikizlerken, jack'in sözleriyle bakışlarım ona döndü.
'Vay bay Maksimos burada. Bu gece buradan sağ çıkarız umarım. Tanrı yardımcımız olsun.'
'O adam kim ve neden bu denli korkuyorsun?'
'Ahh bebeğim senin bu dünyadan olmadığını düşünmekle hata etmiyorum..'
Kaşlarımı çatıp sözünü kestim hemen!
'Boş konuşmada soruma cevap ver!'
Gözlerini devirip içine derin bir nefes çeken jack'e merakla bakarken daha fazla susmayıp bana doğru eğilip konuştu.
'Maksimos Rohanders kendisi ünlü İtalyan Mafyası. Bu ülkedeki nerdeyse tüm barlar, iş merkezleri şirketler onun.'
Bakışlarımı tekrar ona doğru çevirdiğimde, onun özel konuklara ayrılan üst kattaki locaya çıktığını gördüm. Dudaklarımda kendinden bağımsız bir gülümseme oluştu. 'Demek ki mafya öyle mi?'
'Anlamadım?'
Jack'a elimi önemsiz birşey değil anlamında sallarken içkisi boşalan masalara yöneldim. Bakışlarım ikide bir locaya kayarken, o adamdan etkilenen tek kişinin ben olmadığımı tüm kızların locaya bakmasından anlamıştım.
Boşalan masalara içkilerini dağıtıp tekrar bara geçtim. Kendime doldurduğum suyu tam kafama dikmeye hazırlanırken Jack 2 viski doldurup tepsiye koyup bana uzattı.
'Locaya götür.'
Bakışlarım tepsi, Jack ve loca arasında gezinirken içime derin bir nefes çektim.
Tepsiyi elime alıp kendimden emin adımlarla merdivenleri çıkmaya başladım.
Merdivenlerden çıkıp sağa döndüğümde iki korumanın sert bakışları üstüme sabitlendi. Gelde gıcık olma bu duruma. Sakin kalmak adına tepsinin üstünde ki viskileri işaret ederek konuştum.'İzin verirseniz geçicem.'
Adamlar önümden çekildiğinde görüş alanıma o, bizim patron ve başka bir adam girdi.
Oturdukları masaya yanaşıp hiç yüzlerine bakmadan viskileri masaya koyup geri çekildim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKUNUN SEN HALİ(+18)
Ficção AdolescenteYüreğinde ki ateşe düşüp kavruldum. Küllerimden yeniden doğmayı bekliyorum... 💫eftelya-fettah "İhanet affedilmez!" demişti bunu bilerek ona ihanet ettim! Ona ihanet ederken, kendi ölüm fermanımı da imzalamıştım. Beni affet diyemeyecek kad...