Louis kesinlikle hayatının en huzurlu ânını yaşıyordu. Harry adeta karanlık hayatını aydınlatan güneşti.
Hava hafif kararmış, rüzgar nazik bir şekilde vücutlarını okşuyordu.
Ormanın ortasında oldukları için etraf oldukça sessizdi. Arada kurt uluması veya baykuşların seslerini duysalarda umursamıyorlardı.
Harry, Louis'nin göğsüne yaslamış olduğu kafasını kaldırarak aşkla ona bakan sevgilisine doğru döndü. "Hep burada kalsak olur mu?"
Louis onun saçlarını okşamaya devam ederken güldü. "Bunu bende isterdim ama Zayn ve Liam peşimizi bırakmaz."
Harry kıkırdayarak kafasını tekrar Louis'nin göğsüne bıraktı. Evin yan tarafında, iki ağacın ortasına asılmış bir hamak vardı. Oldukça büyük olması ikisininde oraya geçmesine sebep olmuştu. Louis kollarıyla Harry'yi sarmış, Harry de bu durumdan hiç de şikayetçi olmayarak ona sırnaşmıştı.
"Sence Mark'ın Sergioları peşimize düşer mi?" diye soru yöneltti Harry.
Louis gözlerini izlediği gökyüzünden ayırmayarak, "Düşemezler." dedi emin bir sesle. "Mark'a gerçekten sadık kalsalardı çoktan karşımıza çıkmış olurlardı."
Harry içinin rahatladığını hissederken Louis'ye daha da fazla sarıldı.
Louis onun bu haline sırıtarak saçlarını okşamaya devam etti. Rüzgar her estiğinde saçlarından gelen çilek kokusu burnuna doluyordu.
Huzurla gözlerini kapatarak kokuyu içine çekti. Harry ile olmak içindeki bütün sıkıntıyı alıp götürüyordu.
"Hazz?" dedi aniden.
Harry kafasını kaldırmadan, "Efendim?" dedi merakla.
"Benim bütün geçmişimi biliyorsun. Ama ben senin geçmişin hakkında pek bir şey bilmiyorum. Vampir olmadan önce nasıl bir hayatın vardı..nasıl vampire dönüştün.."
Harry onun haklı olduğunu fark etti. Zamanında ona "Kapalı bir kutu gibisin." diyen kendisiydi ama aslında hiç bir şey söylemeyen tarafta oydu.
"Aslında oldukça sıradan ve mutlu bir hayatım vardı." dedi buruk bir gülümsemeyle. "Annem ve babam zaten vampirdi ama bilirsin beni hemen dönüştürmek istemediler. Hayatımın tamamiyle değişeceğini biliyorlardı."
Louis anlayışla kafasını salladı. Vampir'e dönüştüğün gibi melez okuluna giderdin ve kesinlikle bir kaçarın olmazdı. Haliyle aileni ve insan hayatını arkanda bırakmak zorunda kalırdın. O yüzden çoğu vampir ebeveyn, çocukları belirli bir yaşa geldikten sonra onları dönüştürürdü.
"Niall adında bir arkadaşım vardı." diye devam etti Harry. "Sarı saçlı ve oldukça tatlıydı. Birlikte büyümüş sayılırdık, Her anımız birlikte geçerdi. Zaten benim için en zoru onu bırakmak olmuştu."
Eski dostunu hatırlayınca istemsiz gözleri dolmuştu. Ailesinden sonra önceliği hep Niall olurdu ve onunla görüşmeyeli o kadar uzun zaman olmuştu ki..
"Sonra bir gün, trafik kazası geçirdim. Bana çarpan adam son anda hastaneye yetiştirmiş olmasaydı çoktan ölmüştüm. O zamanlar için çok bir şey hatırlamıyorum bana sadece komada olduğum söylenmişti."
"Sonra ailen seni vampire çevirdi?" diye sordu Louis.
Harry kafa salladı. "Beni o halde görünce annem dayanamayıp ısırmış. Dönüşmeden önce vampir olmaya aşırı istekliydim, sürekli olarak annem ve babamı bu konuda sıkardım ama dönüştükten sonra hiç bir şeyin hayal ettiğim gibi olmadığını fark ettim. Berbat bir histi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devilish | Larry
Fanfiction"Louis," dedi Harry onu susturarak. "İstediğin zaman ışıkları söndür. Ben senin karanlığını da tanır ve severim." Vampir!Louis Vampir!Harry