Harry gözlerini açtığında kendini kesinlikle bir bodrum katında bulmayı beklemiyordu.
Ayağı kalkmayı denediğinde ellerinin ve ayaklarının bağlı olduğunu fark etmişti.
"Kimse var mı?" diye haykırdı. "Yardım edin!"
İçerinin bir anda aydınlanmasıyla yüzünü buruşturarak gözlerini kıstı.
"Seni burada kimse duyamaz." dedi Mark bodrum katına inen merdivenlerin üzerinden. "Ne yazık ki, yardım eden biri de olmayacak."
Harry kafasını o kadar hızlı çevirdi ki bir an boynunun kopacağını düşündü.
"Sen.." dedi çıldırmış gibi. "NEDEN BEN SENİ LANET OLASI!"
Mark merdivenlerden inerken alayla gülümsedi. "Seni ortaya atarsam olacakları düşün, William bana kendi ayaklarıyla gelecek."
"Louis senin oğlun orospu çocuğu! Kendi oğlundan ne istiyor olabilirsin ki!"
Harry'nin sinirle bağırmasıyla Mark'ın ona tokat atması bir oldu.
"Benimle düzgün konuş çocuk!"
Harry'nin kafası tokatla birlikte yana dönerken psikopatça gülümsedi.
"Yoksa ne yapcaksın? Bana da Louis'ye yaptığın gibi işkence mi edeceksin?" Diye gülerek bağırdı. "İğrenç yaratığın tekisin Mark Tomlinson. Umarım Louis beni bir an önce bulur da, acı içinde ölmeni izleyebilirim!"
Delirmiş gibi bağırıyordu. Ailesini öldüren katil, sevdiği adama hayatı zindan eden kişi tam karşısında duruyordu. Kendini kontrol edemiyordu, gerçi etmek istediği çok da söylenemezdi.
Mark kırmızıya dönmüş gözleriyle boyası sökülmüş duvara doğru yürüdü ve monte edilmiş kolu çekerek Harry'nin acı içinde kıvranmasına sebep oldu.
Harry, vücuduna işleyen elektrik ile titreyerek çığlık attı.
"Uslu durmazsan, voltajı gittikçe yükselteceğim. Küçük bedenin buna katlanabilecek mi göreceğiz."
Harry'nin inatla gözlerinin içine baktığını fark ettiğinde yanındaki düğmeden voltajı yükseltti.
Harry ikinci bir çığlık atmamak için dudaklarını dişlerken titremesine engel olamıyordu. Kafası öne doğru düşerken kaldırmak için uğraşamadı bile.
Mark'ın dudağının kenarı kıvrılırken mavi butona tekrar basarak elektrik akımını kesti ve kafasını yerden kaldıramayan çocuğa doğru yürüdü.
"Ne o? sesin kesildi bakıyorum." dedi alayla. "Benim kim olduğumu bilmiyorsun çocuk. Ama öğreneceksin."
"Kim olduğunu biliyorum." dedi Harry kafasını zar zor kaldırarak. "Orospu çocuğunun tekisin."
Mark derin bir nefes alarak Harry'nin yanına doğru gitti.
Harry olacakları tahmin ederek gözlerini kapattı ve gelecek acıyı bekledi. Ancak hiç bir şey olmayınca tek gözünü açarak Mark'a baktı. Mark, Harry'nin yanındaki masanın üstündeki çeşitli aletlere, kazıklara, zincirlere ve minelere bakıyordu.
Gözlerini korkuyla açarak yerinde kıvranmaya başladı. Yanındaki o aletleri fark etmemişti bile!
"Boşuna kıvranma, seni bağladığım iplerden kurtlar bile kurtulamıyor." dedi Mark arkasını bile dönmeden.
Harry hareketlerini keserek yenilgiyle başını öne eğdi. Mark'ın yüzüne sağlam bir yumruk geçirme isteği gittikçe artıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devilish | Larry
Fanfiction"Louis," dedi Harry onu susturarak. "İstediğin zaman ışıkları söndür. Ben senin karanlığını da tanır ve severim." Vampir!Louis Vampir!Harry