"Onun Louis Tomlinson ile takıldığını duydum."
Harry duyduğu şeylerle sarmaladığı kitaplarını daha da sıkı tutarak kafasını yere eğdi. Başkanın adamlarının öldürülmesi ve odasının yağmalanması duyulunca her şey birbirine girmişti. Başkan her zaman olduğu gibi Louis'den şüpheleniyordu. Kapının eritilmesi, bütün gözleri Louis'ye çevirmişti.
O an, ikisinin de aklı o kadar karışıktı ki bunu düşünememişlerdi bile.
Sonunda, dolabının önüne gelince kapağını açtı ve elindeki kitapları içine yerleştirdi.
"Söylenenlere göre bunu onlar yapmış."
Arkasındaki kız grubunun konuşması sinirlerini bozarken dişlerini sıktı ve dolabın kapağını sertçe kapatarak sınıfına doğru yürümeye başladı.
Üzerinde olan gözleri hissedebiliyordu. Umursamamaya çalışarak adımlarını hızlandırdı.
Sabahtan beri Louis'yi hiç bir şekilde görememişti. Odasına kadar gitmişti ancak Zayn uyandığında onun odada olmadığını söylemiş, moralinin daha da bozulmasına sebep olmuştu.
Louis için endişeleniyordu, Mark hâlâ dışarıda bir yerlerdeydi ve ona zarar verebilirdi.
Ne zamandan beri Louis'yi bu kadar önemsediğini bilmiyordu. Aslına bakarsanız ne olduklarını bile bilmiyordu. Bir arkadaştan daha fazlası gibilerdi ama Louis'nin hareketleri o kadar kafa karıştırıcıydı ki bu konuda ağzını açıp bir şey söyleyemiyordu.
Sınıfın önüne geldiğinde düşmek üzere olan çantasını düzeltti ve içeri adımladı. Öğrencilerin yaptığı işi bırakıp ona dönmesiyle rahatsızca kıpırdandı ve boş olan bir sıraya çantasını bırakarak oturdu.
Louis'nin bir an önce gelmesini istiyordu. O olunca her şey daha kolay oluyor, bir bakışıyla insanların önüne dönmesini sağlayabiliyordu.
Farklı bir aurası vardı. Hiç bir şey yapmasa bile karşısındaki insanı korkutan titretebiliyordu.
Bu belki ateşe hükmetmesinden kaynaklanıyordu belki de hakkında çıkan binlerce dedikodudan.
Harry bunu tam olarak bilemese de onun yanında kendini iyi ve güvende hissettiğini göz ardı edemeyecekti.
"Nasılsın Harry?"
Yanına oturan kumral kızla ona doğru dönmek zorunda kaldı. "Seni tanıyor muyum?"
Kız elini alnına vurdu ve gülümsedi. "Ah, kendimi tanıtmadım. Ben Nina."
Nina elini uzatınca o da uzattı ve elini sıktı. "Ben de Harry diyeceğim ama çoktan biliyor gibisin."
"Bunu bilmeyen yok. Bütün okul sen ve Louis Tomlinson'dan bahsediyor."
Harry sanki bununla bir alakası yokmuş gibi kaşlarını kaldırdı ve "Şu başkanın olayı yüzünden mi? Okulda onca insan var niye bize kaldı anlamıyorum." dedi.
Kız önüne gelen kumral saçlarını arkaya doğru atarak şüpheli gözlerini Harry üzerinde gezdirdi. "Yani siz değil misiniz? Başkan neden yalan söylesin ki?"
Harry duyduğu şeyle şaşırdığını hissederken "Bunu başkan mı söyledi?" diye sordu.
"Tabiki, Yanan adamlarından ve eritilmiş kapıdan Louis'nin yaptığını anladığını senin de ona yardım ettiğini söyledi."
Harry'nin ağzı açılırken kafası da bir hayli karışmıştı. Başkan onu tanımıyordu bile.
Ağzını açıp bunun ne kadar saçma olduğunu söyleyecekti ki gelen Zayn ile sustu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devilish | Larry
Fanfiction"Louis," dedi Harry onu susturarak. "İstediğin zaman ışıkları söndür. Ben senin karanlığını da tanır ve severim." Vampir!Louis Vampir!Harry