Louis kesinlikle başkan'nın onları okula erkenden çağırmasını beklemiyordu.
Daha gitmelerine iki gün varken başkan Louis'yi aramış ve derhal okula gelmeleri gerektiğini söylemişti. Şuan ormanın ortasında okula doğru yürümelerinin sebebi de buydu.
Kötü bir şeyler olduğunu biliyordu. Başkan onları boş yere erkenden çağırmazdı.
"Bu yol neden bitmiyor tanrı aşkına!"
Zayn elindeki bavulunu çekiştirip sinirle mırıldandı.
"İstersen koşmaya devam edebiliriz?"
Zayn Louis'ye doğru dönüp gülümsedi. "Bu sefer beni geçemeyeceksin Tomlinson!"
Zayn vampir hızını kullanıp ışık hızında koşarken Louis arkasından kıkırdadı. Ondan daha yaşlıydı ve acemi bir vampire oranla daha hızlı koşuyordu. Yine de arkadaşının arkasından onun hızına uygun bir şekilde koşarak ona yetişmeyi başardı.
Sadece beş dakika içinde okulun önüne gelmişlerdi.
Ancak bekledikleri manzara bütün okulun bahçeye toplanıp oldukça geniş bir kalabalık oluşturması değildi.
Louis anlamsızca gözlerini kıstı. Pekala, kötü bir şeyler olduğunu biliyordu ama bu kadarını beklememişti.
Biraz daha bakınca başkan Steve McDormand'ın bütün asilliği ile adamlarının yanında olduğunu gördü.
Bu adam yanındaki heriflerden ayrılarak hiç bir yere gitmiyor muydu tanrı aşkına?
"Tomlinson! Seni tekrar burada görmek ne güzel!"
Başkan'ın Louis'yi fark edip bağırmasıyla bahçedeki çoğu meraklı göz o tarafa doğru döndü.
Louis, yüzüne sahte olduğu beş kilometreden anlaşılacak bir gülümseme yerleştirdi ve yanındaki Zayn ile birlikte o tarafa doğru yürüdü.
"Ne yazık ki aynı şeyleri senin için söyleyemeyeceğim Steve."
Başkan Steve, hiç bozuntuya vermeyerek gülümsedi. "Sana çok iyi haberlerle geldim."
Louis, başkanın söyleyeceği her hangi bir haberin iyi bir şey olduğuna hiç rastlamamıştı.
Yine de, kaşlarını havaya kaldırarak sordu. "Oh, öyle mi? neymiş bakalım?"
Steve yüzündeki gülümsemeyi bozarak ciddileşti. "Bence tahmin ediyorsundur. Her yer bununla çalkalanıyor."
Louis kaşlarını çatarak düşünürmüş gibi yaptı.
"Yine neyle suçlanıyorum?"
Steve Louis'ye doğru yürüyerek kulağına yaklaştı.
Adamları her ihtimale karşı ellerini üstlerindeki silahlardan birine götürmüştü. Louis ne yapacağı belli olmayan biri olmakla kalmayıp oldukça da tehlikeliydi.
"Konseyi öldürmekle, Tomlinson. Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?"
Başkan geri çekildiğinde Louis yüzündeki şaşkınla geriledi. Bu kendi ailesini öldürme saçmalığından bile daha kötüydü.
Konsey, başkanın kararlarını sorgulayabilecek insanlardan oluşan bir topluluktu ve son kararları onlar verirdi. biri mahzene girmişse buna sebep olan kişiler onlardı.
Onları öldürmek, yapılabilecek en büyük suçlardan biriydi.
Louis pek de iyi bir insan olmayabilirdi evet ama kesinlikle konseyi öldürecek kadar da kafayı yemiş değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Devilish | Larry
Fanfiction"Louis," dedi Harry onu susturarak. "İstediğin zaman ışıkları söndür. Ben senin karanlığını da tanır ve severim." Vampir!Louis Vampir!Harry