On Another Love

1K 204 503
                                    

"Lütfen David, bırakta onu göreyim.."

David hızlıca kafasını iki yana salladı ve kalkmaya çalışan Harry'yi omuzundan tuttuğu gibi geri yatırdı.

Harry bayılınca, cadının evindeki odalardan birine geçip onu yatırmıştı. Ancak Harry geçen yarım saatten sonra gözlerini açmış, bağırmaya ve sevgilisinin yanına gitmeye çalışmıştı.

Onu anlıyordu, belli etmemeye çalışsa da o da içten içe oğlunu görmek, Büyünün işe yarayıp yaramadığını öğrenmek istiyordu.

Ancak cadı Miranda Whitehall içeriye birini almamak konusunda kararlıydı. Bu yarım saat içinde sadece Louis'nin acı dolu çığlıklarını duymuşlardı. Her bir çığlıkta kanı içine çekiliyor, göz yaşları sert kimliğinin aksine usul usul akıyordu.

Hatta, Harry baygınken Louis öyle bir çığlık atmıştı ki, David Harry'nin baygın olduğuna şükretmişti.

Harry ayağa kalkmayı denedi. Ancak dengesini kuramamış, düşecekti ki, David onu tutarak ayakta kalmasına yardımcı oldu. "Oraya gidelim.." dedi Harry kısılmış sesiyle.

David kafa sallayarak onun bu isteğini geri çevirmedi. Evet içeri giremezlerdi ama en azından Zayn, Liam ve Bill'in olduğu yere yani Louis'nin olduğu odanın olduğu yere gidebilirlerdi. Hem büyü başladığından beri Harry'nin yanındaydı, kim bilir diğerleri ne haldeydi.

Harry ondan destek alarak yürümeye başladı. Başı dönüyor, kusacak gibi hissediyordu. Beslenmediğinden ağzının kuruduğunu hissediyordu. Ancak en ufak bile kan içse midesinin kaldıramayacağını biliyordu. Düşündü de en son bu hâle, ailesini kaybettiğinde gelmişti. Şimdi de çok bir fark yoktu aslında, ikinci ailesini, biricik sevgilisini kaybetmek üzereydi.

Büyüler hakkında çok bir şey bildiği söylenemezdi ancak okulda gördüğü büyülerde bile bir insanın bu kadar acı çektiğini görmemişti. Bu endişelenmesine yetiyor, nefes almasını zorlaştırıyordu.

David onun için kapıyı açarak dışarı çıkmasına yardımcı oldu. Çıktıkları gibi kan çanağı olmuş gözleri görebilmişti.

Liam, ağlayan Zayn'i göğsüne bastırmış, gözleri dolmuş bir şekilde yukarı bakıyor, göz yaşlarının akmaması için uğraş gösteriyordu.

Bill ise onlardan tamamiyle bağımsız bir şekilde yere çökmüş, kollarını etrafına sarmıştı. Kimseyle göz göze dahi gelmiyor, karşısındaki duvara boş bakışlarını gönderiyordu.

Harry onların bu halini görünce işlerin ne kadar ciddi olduğunu tekrar iliklerine kadar hissetmişti.

Eliyle göz yaşlarını silerek David ile birlikte kapının karşına oturdu. Cadı çıktığı gibi haberi almak istiyordu.

"Katie, meşe özünü getir! Çabuk!"

İçeriden gelen sesle, kafasını diğerleri gibi o da kaldırdı. Bir kaç saniye sonra tekrar Louis'nin çığlığı duyulmuştu. Elleriyle kulaklarını kapatarak gözlerini sıkıca yumdu. Anladığı kadarıyla cadı yalnızca büyü yapmıyor, ek olarak çeşitli panzehirleri Louis'nin vücuduna işliyordu.

"Dışarı çıkalım mı? Temiz hava iyi gelir." dedi David seslerin Harry'yi gittikçe yıktığının farkındalığı ile.

Harry ona dönerek kafasını iki yana salladı. Louis'ye ne kadar yakın olsa o kadar iyiydi onun için. Vampir kulaklarıyla duyduğu zayıf kalp atışı ona hâlâ umut veriyordu.

David, "Pekâlâ, dayanamadığında söyle olur mu?" diye mırıldandı.

Harry, onun için kendi acısını unutan adama dönerek kafa salladı. Belki onun için daha zordu, ancak yine de Harry'nin yanından ayrılmıyor, ona destek olmak için elinden geleni yapıyordu.

Devilish | Larry Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin