Devilish | Larry

I Have Eyes Everywhere

Katie Stone, Louis'nin ilk sevgilisi olmakla kalmayıp aynı zamanda da oldukça güçlü bir cadıydı. Vampirler veya kurtlar önemli bir mesele olunca ilk ona koşardı. Diğer cadılardan daha üstün olması, onu ünlü yapmıştı.

İşte Louis'nin onun kapısının önünde durma nedeni de buydu. Sergio'yu öldürdüğü gibi zaman kaybetmeden buraya gelmişti. Harry'yi bulmak ve kolları arasından hiç ayırmamak istiyordu.

"Artık kapıyı çalacak mısın yoksa dikilmeye devam mı edeceksin?"

Kapı aniden açılınca Louis şaşkınlıkla geriledi ve kafasını kaldırarak gözlerini karşısında duran cadıya çevirdi.

Omzunun üzerinde biten kızıl saçlarına kadar aynıydı. Aradan yıllar geçmesine rağmen tek bir kırışıklığı çıkmamış, hâlâ oldukça güzeldi.

"Üzgünüm sadece nasıl bir giriş yapacağımı kestiremedim."

Katie Louis'yi baştan sona kadar süzdü ve gözlerini tekrar onun mavileriyle birleştirdi. "Neden burada olduğunu biliyorum. Liam anlattı."

Louis Liam'ın bu kadar hızlı olmasına şaşırdığını hissederken, "Peki, yardım edecek misin?" diye sordu.

Katie, yardım etmeyi kabul etmezse ne yapağını gerçekten bilmiyordu. Geçirdiği her dakika Harry'nin aleyhine işliyor olabilirdi.

"Beni yıllar önce hiç bir şey demeden terk ettin ve şimdi de erkek arkadaşını kurtarmamı mı istiyorsun?" dedi Katie alayla.

Louis 'O benim erkek arkadaşım değil' kavgasına girmektense kendini savunmayı seçti. "Bak ne desen haklısın biliyorum. Yaptığım şey boktan bir şeydi. Hiç değilse sana haber vermem gerekirdi özür dilerim."

Katie onun özür dilemesini beklemediği için şaşırsa da bozuntuya vermeyerek soğukça ona bakmaya devam etti.

"Benim neler yaşadığımı biliyor musun sen? Ne yapmamı bekliyorsun özür dilediğin için hemen seni affedip yardım etmememi mi?"

Louis yenilgiyle kafasını yere indirerek derin bir nefes aldı. Kendini hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti.

"Bana yardım etmen için ne yapmam gerekiyor?" dedi sıkıntıyla.

Katie gülümsedi ve kapıyı onun suratına kapattı.

Louis bir anda kapanan kapıya baka kalırken yüzünü buruşturdu.

İlk önce Liam'ın onunla konuşması gerektiğini söylemişti. Katie'yi tanıyordu, kesinlikle kinci biriydi. Arkadaşının aptallığına sinirlenerek kapıya tekme attı. Liam kendisinin Katie ile konuştuğunu ve onun gitmesinde bir sorun olmayacağını söylemişti. Ancak şuan suratına kapanan kapıyla olduğu yerde duruyordu.

"Tek çarem sensin!" diye bağırdı içeriye doğru. "Lütfen!"

"Kapımdan uzaklaş Tomlinson!"

Louis onun görmediğini bilse de kafasını iki yana salladı. "Bana yardım edene kadar asla!"

Katie'nin sıkıntılı bir nefes aldığını duydu. "Beni terk eden şerefsizlere yardım etmiyorum!"

Louis kapıya yumruk atarak, "Yalvarırım." dedi. "Yalvarırım bana yardım et."

Katie bir an duraksayarak kapalı kapıya doğru döndü. "Louis Tomlinson bana yalvarıyor mu yoksa yanlış mı duydum?"

Louis kafasını kapıya yaslayarak, "Evet." dedi. "Harry'yi bulmama yardım et. Yalvarırım, istediğin her şeyi yaparım. Düşmanlarını öldürürüm veya bilmiyorum birilerini yakarım yeter ki-"