Vuslat

11.1K 406 13
                                    




Mustafa, yaşadığı zorlu günün yorgunluğunu omuzlarındaki palto ile çıkarıp duvardaki çivi ile çıkılmış askılığa bıraktı. Saat neredeyse gecenin ikisi olmuştu evde sessizlik hakimdi. Karısı, evdekiler büyük ihtimalle uyumuştu tahta merdivenlerden çıkarken koca bedeninin ağırlığı merdivenleri çıktıkça sanki yeri dövüyor, gıcırtılı ses çıkarıyordu. Odasının kapısına vardığında derin bir soluk bıraktı.

Kapısını araladığında nefesi kesildi. İçeri girip, onu bekleyen karısının güzeliği mest oldu.

Zeynep, büyük bir heyecanla yıkanıp paklanmış ve kocası için hazırlanıp beklemeye başlamıştı. Yüreğini verdiği kocasına bedenini de teslim edecek. Mustafa'nın karısı olacaktı. Üzerindeki beyaz güpürlü geceliğin açıkta bıraktığı teni heyecanla karıncalanmış,kocasının aldığı gürültülü nefeslerle de heyecanı artmıştı. Mustafa yaklaştıkça heyecanı da, odasını doldurup adeta ısıtan kocasının varlığını hissetme ihtiyacı da artıyordu.

Mustafa'nın mavi gözleri siyaha çalmış karısının açıkta kalan bedenin her bir kıvrımı, yüreğini titretmişti.
Zeynep, başını kaldırıp, kocasına baktı. Adamın aç gözleri bedenini tarıyordu. Oturduğu yataktan kalkıp kocasının karşına dikildi. Vaat dolu gözlerine sevgiyle baktı. Bakışları adamın gözlerinden bedenine inince korkuyla gözleri büyüdü. Mustafa'nın beyaz gömleğinde kan vardı.

"Ne ettin sen Mustafa? "

Gözleri dolmuş endişeyle kocasının bedenine dokunuyor. Yarası var mı diye bakıyordu. Mustafa bedeninde gezen narin eli tutup öptü.

"Şşş iyiyim korkma. "

Zeynep, kocasının güven veren sesiyle durulsa da elini tutan koca elin kızarıp şiştiğini görünce gözünden bir damla yaş aktı. İki eliyle tuttuğu eli dudaklarını değdirip acısını almak ister gibi öptü.

" Elin eyyi değil amma nasıl ettin bunu? Hiç düşünmedin mi bunu ederken, benim kılıma zarar gelse Zeynep'in dünyası kararır deye? "
Mustafa, berelenmiş elini kaldırıp karısının göz yaşlarını sildi.Yeşil gözlerden akan yaş onun yüreğine bir kurşun gibi çöktü, eli karısının yüzünü okşayıp sevdi. Ömründe böyle hissetmemişti. Karısının gözlerindeki acı Mustafa'yı gafil avlamıştı. Odaya girdiği andan beri soluduğu arzuyla dolu hava yerini bambaşka duygulara bırakmıştı.
Zeynep titreyen sesiyle,

"Eline merhem sürüp, sarmamız gerek."

Dudaklarının dokunduğu ele merhem sürüp sarmak istedi.

"Bu elin bu gece tek merhemi al bir gelinciğin teni."

Zeynep itiraz edecekken dudaklarını öpüp bedenini kucaklayan güçlü kolların etkisiyle sesini bulamadı. Elleri, kocasının kollarında geziniyor gücünü hissettikçe kendini kaybediyordu.

Mustafa, karısını kucaklayıp dudaklarını ayırmadan yatağa yatırdı. Karısının dudaklarını yiyip bitirdi. Aldığı tat ile daha da açlıkla saldırdı kiraz dudaklara. Nefeslenmek için ayrıldıklarında Zeynep kocasını şaşırtacak bir çeviklik ile kocasını üzerinden itip, onun üzerine çıktı.

Bedeni yaprak gibi titrerken yüreği çırpındıkça göğüs kafesini zorluyordu. Kocası altında boylu boyunca yatıyor. Karısını arsız gözlerle izliyordu, üstündeki bedeni altına alıp kendine katmamak için zor tutuyordu kendini Mustafa.

Gözleri karısına takılıp kalırken düşünceleri dağıldı. Yakından bakınca daha da açık tenliydi. Sarı saçları odanın loş ışığında parlıyordu. Fakat karısının gözleri... Onlara esir olmuştu. Kasıklarında hissettiği sıcaklığın verdiği ilkel bir dürtü ile Zeynep'i kolundan tutup altına çekti.
Nefessiz kalan Zeynep, Mustafa'nın başının eğildiğini ve o duyarlı dudakların yaklaştığını gördü. Zeynep boğuk bir ses çıkardı ve Mustafa'nın ağzı Zeynep'in ağzını kapattı.
Ani hareket Zeynep'i kımıldayamaz hale getirdi.Mustafa'nın göğsünün sertliğini ve kendi göğüslerinin nasıl sızladığını, geceliğini zorladığını hissetti.

Mavi ve Beyaz (Umut Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin