KARARINCA (FİNAL)

6.5K 372 87
                                    

İyi günlerimiz olsun mu Mavi ve Beyaz okuyucuları ? Karacadağ'ın Ahrazı'ndan bilenler bilir bu bölüm başlığının yeri bende ayrıdır.Bir sonu yazmak gerçekten çok zor bir şey. Mutlu bile olsa insanın içinde bir burukluk oluyor, biliyorum bir çoğunuz şaşkınsınız, yeni bölümler bekliyorsunuz ama bölümünde isminde de belirttiğim gibi kararınca olsun istedim bu bölüm. Sizden özel bir isteğim var arkadaşlar bölümü okuyan arkadaşlar hepinizden bu bölüm yorum bekliyorum. Tabii ki uzun uzun paragraflar dolusu yorumlar ya da sayı belirten yorumlar değil, benim için anlamı olan bir 🦋 kelebek istiyorum sizlerden. Lafı fazla uzatmadan sizleri final ile bırakıyorum keyifli okumalar dilerim.

2 Yıl Sonra...

Zeynep kucağında ağlamaktan helak olmuş yavrusuna, bakıp yorgunluktan heder olmuş bir halde soluk verdi. Yavrusu, boncuk gözlerini açmış annesinin memesini emerken diğer bir yandan mırıldanıyordu.Kucağında pış pışladığı yavrusu uykuya dalarken diğer bebekleri mızıldanmaya başlamıştı.

Uyuyan kızını alıp Mustafa'nın kurduğu salıncağa yatırdı.
İki bebeği de yatağında uzanmış, uyuyan kardeşlerini izliyordu çıkarttıkları mırıltılar ile.
Yıllar önce gebeyken tahmin ettiği üzere karnında iki değil üç tane bebeği vardı. Zeynep zoru başarmış doğuma kadar kocasına tek bir havadis bile vermemişti. Ne zaman bebeklerini kucağına alsa, aklına hep Mustafa'nın o an ki hali gelirdi. Doğumu elbette ki zor geçmişti ama bu zorluğa Mustafa'nın bebeklerini gördüğünde gözlerini kocaman açıp bayılması neşe getirmiş ve doğumda çektiği acılarını unutturmuştu.

3 bebek anası olmak hiç kolay değildi. Zeynep elini her işten çekmiş bebekleri ile uğraşıyordu. Zaten Mustafa onu ne zaman boş görse hasret giderir, bir an bırakmazdı.

Kocasının sık sık dillendirdiği sevdası Zeynep'in onca yıl yolunu gözlediği sevdasının mükafatıydı.El açıp sığındığı Rabbi en güzel hediyeyi vermişti,
Rabbi önce sevdasına kavuşturmuş, ardından bahsettiği iki oğlu ve dünyalar güzeli kızı ile evini şenlendirmişti.

Zeynep oğullarına Alaz ve Arslan isimlerini koyarken Mustafa güzelliğini karısından alan kızına Gülizar ismini koymuştu.

''Uyuttun mu bebelerini? Hayde gel çay koydum.' dedi Elif, araladığı kapıdan uzattığı başıyla.

Zeynep uyuyan bebeklerine son kez bakıp Elif'e döndü başını sallayıp yataktan kalktı. Elif'in peşi sıra aralık bıraktığı kapıdan çıktı.

Elif'in kocaman olmuş karnıyla çıktığı, merdivenlerin ardından ağrısı tutmuş, oturduğu yerden kalkamamıştı, geçen yıllarda Elif kocasının başına gelen felaketlerin ardından güzel bir haberle kötü günleri arkasında bırakmış karnındaki bebeği ile yuvasına daha çok bağlanmıştı.Allah onlara nur topu gibi bir oğlan evladı nasip etmişti oğullarının adını Murat koymuşlardı.
Elif mendiline işlediği yuvasını kurmuş olmanın mutluluğu içinde yaşarken onu da üzen olaylar olmuştu.Bu hayattaki en değerli varlığı anasını toprağa vermişti.Bir süre acısını çekip yokluğuna alışamasa da bebeği ve kocası onu yeniden hayata bağlamıştı.

Mustafa Ağa yine ağırlığını koyup Hasan'ın da karşı çıkmasına aldırmadan evlerinin kapılarını onlara açmış,hep birlikte yaşamaya başlamışlardı.Yeni bir bebek haberi güzel günlerinin şerbeti olmuş, Hasan yeniden baba oluyordu.

''Ah Elif ah ne diyeyim ki sana. Karnın burnunda ne gezersin? Bak gene tuttu ağrın .Hasan görse vay haline.''

Elif ağrıyan belini yasladığı sedirde doğrulmaya çalışsa da başaramadı.

''Ne edem Murat sanki kardeşinin geleceğini hissediyo beni görmüyor.Uslu duruyor ama gene de onu bırakamıyom.''

Zeynep'in yaramazlarına nazaran Murat daha uslu,sessiz bir çocuktu. Beşiğine koyar koymaz uyur anasını yormazdı.

Mavi ve Beyaz (Umut Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin