Kağan, Ceylan'a bağırdığı için çok pişman olmuştu ama. Ne yazık ki iş işten çoktan geçmişti.
Bu durum onu sandığından çok üzüyordu.
Evine geldiğinde kendini öfkeyle duşa atmıştı.
Duş alıp biraz sakinleşmesi gerekiyordu.
Kıza bir şey olacak diye korkmuştu yine de bu kadar sert davranmasına da gerek yoktu.
Duştan çıkınca üzerine sadece bir eşofman altı giyip yatağına uzandı.
Şuan Ceylan'ın yanına gitmek ondan özür dilemek çok istiyordu aslında.
Ama gidemezdi. Kahratsinki şuan Eva'nın evine gidemezdi.
Adamlar hala onu izliyorlardı.
Ceylan'ın bu evde olmadığının çok tan farkına varmışlardı.
Kağan, bundan adı gibi emindi.
Kağan'ın en ufak bir hatasında Ceylan'ın yerini bulabilirler di.
Kağan, çaresiz gözlerini kapattı.
Çünkü şuan için yapacağı tek şey buydu.
Uyumalı ve kendini güçlü ve zinde tutmalıydı.Ceylan, telefonda Kağan'ın sözlerini duyduktan sonra yıkılmıştı.
Telefon elinden yere düşmüş parçalara ayrılmıştı.
Eva, Kağan'ın onu ne kadar kırdığını kızın halinden anlamıştı.
Ceylan, kendini koltuğa bırakıp elini yüzüne kapattı.
Dakikalarca hıçkırarak ağladı.
Hiç bir kelime çıkmadı ağzından.
Eva'nın odasında duyulan tek ses Ceylan'ın hıçkırık sesiydi.
Eva,hiç bir şey sormadı.
Sadece Ceylan'ın yanına gidip oturdu ve şefkatle sırtını sıvazladı.
Ceylan ve abisi. Kağan ve ölen kız kardeşi.
Onlarda Eva'yla aynı kaderi paylaşıyordu.
Hepsi küçük yaşta ailelerini kaybetmiş.
Farklı yollardan, farklı acılardan geçerek bu günlere gelmişlerdi.
Bu durumdan en çok etkilenen kimdi kimse bilemezdi.
Ama, Ceylan'ın çok hassas bir kız olduğu her halinden belliydi.
Özellikle sevdiği adamdan azar işitmek çok koymuştu kıza.
Eva, Kağan'a şimdi daha çok kızmıştı.
Eva'nın yanında ona hiç bir zarar gelmeyeceğini bildiği halde kıza çok yüklenmişti.
Şimdi Kağan'ı arayıp ona dersini vermek isterdi ama Kağan, onu aramamalarını söylemişti.
Bu yüzden sabrediyordu.
Ceylan, bir süre ağladıktan sonra oturduğu koltuktan ayağa kalktı.
Lavabo ya gidip elini yüzünü yıkadıktan sonra tekrar Eva'nın odasına geldi.
Eva'nın yanına yaklaşıp,
"Lütfen Eva, buraya gelmeye devam edeyim olur mu?
En azından çocukların öğretmenleri iyileşinceye kadar.
Bunu çok istiyorum lütfen"
"Sen istersen tabiki gelebilirsin Ceylan.
Bunu yapmanı kimse engelleyemez.
Ayrıca sana burada kimse bir şey yapamaz merak etme.
Bir şey daha söyleyeceğim.
Lütfen Kağan, komisere çok kızma olur mu?
Sana bir şey olacak diye korkmuştur."
"Haklıydı Eva.
Bana söylediklerinde tamamen haklıydı.
Herşey benim yüzümden oldu.
Bu bir gerçek.
Onu suçlamıyorum ben.
Sadece başkasından duyunca çok acıttı."
Eva, çalışanlardan birini gönderip hem kendine hem Ceylan'a telefon aldırdı.
Sonra da beraber Eva'nın evine döndüler.
Yardımcı kadın işlerini bitirip evden ayrılmıştı çok tan.
Eva, kadını arayıp bir hafta izinli olduğunu söylemişti.
Ceylan'ın güvenliği için evde fazla insan olmasını istemiyordu.
Ceylan'ın peşinde olan adamlar düşük bir ihtimalde olsa yardımcı kadını takip edebilirler di.
Eva, hemen mutfağa giderek zaten hazır olan yemekleri ısıtıp sofrayı hazırlamaya başladı.
Kısa süre sonra yanına Ceylan'da geldi.
İki kız beraber yemeklerini yedikten sonra bir süre sohbet ettiler.
Saat gece yarısına yaklaşırken de odalarına gidip yattılar.
Ceylan'ı geç saatlere kadar uyku tutmamıştı.
Kağan'ın söyledikleri başta olmak üzere hayatıyla ilgili bir çok şey kafasını meşgul etmişti.
İstanbul'a gelince. Bir kuyunun içinde saklanmak. Zorba bir adamdan kaçmak.
Abisinin ve kendinin yaşadıkları gerçek değilmiş gibi gelmişti.
İstanbul, farklı bir dünyaymış gibi gelmişti.
Ama, bunlar gerçekten yaşanmıştı.
Şuan gerçekten peşinde bir sapık vardı.
Abisinin ne durumda olduğunu bilmiyordu.
Kafasına göre dışarı çıkıp istediği hiç bir şeyi yapamıyordu.
Eva'nın kreşinde bir kaç saat olsada kendini bir öğretmen gibi hissetmişti.
Bir kaç saat da olsa kendini çok mutlu ve özgür hissetmişti.
Kağan ın söyledikleri bu yüzden çok zoruna gitmişti.
Kendini mutlu olamaya layık biri oarak görmemişti.
Abisi o adamın elindeyken ve hayatı karma karışıkken mutlu olmaya hakkı yoktu. Olmamalıydı.
O şerefsiz adam yüzünden abisinin hayatıda mahvolmuştu.
Ceylan, şimdi çok güçlü olmayı daha çok istiyordu.
Güçlü olabilseydi keşke belki bunlar yaşanmazdı.
Yada o adamın istediğini verseydi.
Onun la birlikte olsaydı o adam belki abisinin peşini bırakabilir di.
Ceylan'ın midesi kaldırmamıştı öyle bir adamla beraber olmayı.
Özellikle Kağan'ı sevdikten sonra hiç bir erkeğe dönüp bakmamıştı bile.
Yurt dışında okuduğu yıllarda bile onunla sevgili olmak isteyen bir çok arkadaşı olmuştu.
Ama, Ceylan'ın aklı kalbi yıllardan beri Kağan komiserdeydi zaten.
Başlarda Kağan'a olan düşkünlüğünü ergence bir duygu olduğunu.
Çabucak geçeceğini düşünmüştü.
Yanılmıştı Ceylan.
Yıllardır bir gün bile aklından çıkmayan adamın aşkı hep aynı kalmıştı.
Ceylan, uykusuz bir gecenin ardından yorgun bir sabaha uyandı.
Bugün yataktan bile çıkmak istemiyordu aslında.
Ama, kreşte ki çocukların öğretmenleri bir kaç gün gelemeyeceğini söylemişti Eva'ya.
Bu yüzden kalkıp hazırlanmalı sonrada Eva'yla birlikte kreşe gitmelidi.