Kağan, uykusuz geçen bir gecenin ardından çadırdan çıkıp eşyalarını toplarladı ve bagaja koydu.
Hayatının hiç bir döneminde böyle çaresiz pasif kalmamıştı.
Ne yapacağını bilemediği bir anı olmamıştı. O bir polisti bir baş komiserdi. Yeri yerinden oynatır yinede aradığını bulurdu.
Ama eli kolu bağlanmıştı sanki bu işte. Kızı arayacak bir yer bile gelmiyordu aklına.
Nerde araması gerektiğini düşünemiyordu artık.
Beyni sanki işlevini yitirmiş çalışmıyordu. Ama yine de duramazdı. Mutlaka bir şeyler yapması lazımdı.
Ne olursa olsun onu en kısa zamanda bulmalıydı. Önce kızın nasıl biri olduğunu öğrenmeliydi.
Kızı hiç tanımıyordu ki. Belki de bir yerlerde gördü ama tanımadığı için bilmiyordu.mEmine Teyze ye gidip kızın en azından bir fotoğrafını almaya karar verdi. Bütün eşyalarını topladıktan sonra arabasına atlayıp yola koyuldu.
Bir saate yakın süren yolculuktan sonra yaşlı kadının evine geldi.
Arabasını evin önüne park ederek arabadan indi.
Bahçe kapısını açıp hemen içeri girdi.
Etrafta yine kimse görünmüyordu.
Ne evde ne bahçede hiç bir hareketlilik yoktu.
Bir süre ayakta etrafı inceledi. Sonra da bahçede ki masaya geçip oturdu.
Vakit daha erken olduğu için biraz beklemeye karar verdi.
Oturduğu masadan etrafı izlemeye devam etti.
Emine Teyze nin evi yemyeşil bir alan üzerinde yapılmıştı.
Tek katlıydı ama çatıda bir oda yapılmıştı. Kaç dönüm olduğu belirsiz kocaman bir bahçesi vardı.
Bahçenin içinde her tür meyve ağacı vardı. Yaşlı kadın bahçesinde sebze bile yetiştiriyordu.
Kağan, etrafı izlerken ilerde ki büyük ağacın üstünde evi gözetleyen adamı gördü.
Bir adam da Kağan'ı takip ediyordu.
Kudret sarı, her taraftan köşeye sıkıştırmıştı Kağan'ı.
Bir saatten fazla orada oturmasına rağmen Emine Teyze, hala kalkmamıştı.
Kağan, biraz endişelenmişti doğrusu.
Kudret Sarı, denilen adam yaşlı kadına bir şey yapmış olabilirdi.
Masadan kalkıp evin kapısına doğru yürüdü. Daha fazla beklemeden kapıyı çaldı.
Bir süre bekledi ama açan olmadı.
Kağan, kapının kolunu tutup çevirdiğinde kapı açıldı. Kapı kilitli bile değildi. Kağan, içeri girerek evin içini aramaya başladı bütün evi aradı ama kadını bulamadı.
Kağan, evdeki aramayı bitirip bahçeye çıktı.
Evin çevresini ve bahçenin içini arayacaktı. Kadın belki bahçesini geziyordu.
Yada meyve sebze topluyor da olabilirdi. Sabahın bu saatinde biraz düşük bir ihtimal olsada yine de yapacak başka şeyi yoktu.
Kapısını kilitlemeden dışarı çıkmış olamazdı. Tabi başına kötü bir şey gelmediyse.
Yavaş yavaş bahçenin iç tarafına doğru yürümeye başladı.
Bahçe o kadar güzeldi ki Kağan hayran kalmıştı.
Meyve ağaçları çiçekler sebze fidanları tam bir doğa harikasıydı.
Çevreye bakınarak bahçede ilerleyen Kağan, duyduğu sesle olduğu yerde bekledi bir süre.
Sessiz kalarak sesi tekrar duymaya çalıştı. Dikkatli dinlediğinde sesin sahibinin Emine Teyze, olduğunu anladı.
"Peki kiminle konuşuyor bu kadın" diyerek sesin geldiği yöne doğru hızlı ve bir o kadar da sessiz adımlarlar la yürümeye devam etti.
Ses biraz daha iyi duyulmaya başlamıştı. Konuşan Emine Teyze'ydi bundan emindi Kağan.
Sonra başka bir ses daha duyar gibi oldu. Ama o konuşan duyulmayacak kadar kısık sesle ve kısa süreli konuştu. Ve ardından tekrar yaşlı kadın konuşmaya başladı.
Kağan, biraz daha yaklaştığında yaşlı kadını gördü.
Arkası dönük bir şekilde yüksek bir taşın üzerinde oturuyordu.
Yanında da hiç kimse de yoktu. Kağan emindi az önce biriyle konuşuyordu.
Peki yanında kimse olmadığına göre kadın kiminle konuşuyordu?
Kağan, kafasında ki sesleri durdurup kadına doğru yürümeye başladı.
Kağan'ın geldiğini gören kadının yüzü değişmiş panik olmuştu.
Elini kolunu nereye koyacağını şaşırmıştı. Kağan, kadının yanına kadar gelip konuşmaya başladı."Bir saattir seni arıyorum Emine Teyze. Ne yapıyorsun sabah sabah burada?"
"Sana ne len? Sana hesap mı vereceğim bu yaştan sonra? Canım sıkıldı hava almak için çıktım"
"Ne hesabı teyze ya merak ettim seni. Ağaçtaki dallama sana bir şey yaptı zannettim."
"Yok bir şeyim iyiyim ben neden geldin bu saatte evime?"
"Sana bir şey sormaya geldim. Ben Ceylan'ı hiç görmedim.
Hiç tanışmadık yani biliyorsun. Onu görsem bile nasıl tanıyacağım?
Bana bir fotoğrafı varsa verebilir misin?"
"Yok fotoğraf falan. Hem neden verecekmişim sana Ceylan'nın fotoğrafını?"
"Yuh ya daha dün Kudret Sarı'ya Ceylan Kağan'ın karısı demedin mi?
Dedin. Bende karımın fotoğrafını istiyorum ne var bunda?"