*DEFNEDEN*Araba durduğunda kafamı Kuzeye çevirdim. O da bana bakıyordu zaten. Her ne kadar istemesemde hayatımı kurtardığı için ona borçluydum. O yüzden konuşmaya başladım.
"Teşekkür ederim tekrardan. Hayatımı kurtardınız. Size bir kahve içrimek isterim. İsterseniz benimle gelin sizde." kabul etmeyeceğini düşünerek sorduğum soruyu hemen cevapladı.
"Gelelim bakalım. Hem beni Yakışıklınla da tanıştırırsın." diyip arabadan indi. Bende şok olmuştum. Hem trip atar gibi hem de sinirle konuşmuştu. Kapımın açılmasıyla bende indim. En azından kibardı. Sonuçta kapımı filan açıyordu. Her neyse.
Binaya doğru yürüdüm. Kapıyı iterek açıp Kuzeyin geçmesi için kenara geçtim. O da hızlıca içeri geçince kapıyı kapattım. O asansörlere yönelirken ben de merdivenlere yönelip konuştum.
"Sen asansörle 8. kata çık. Ben merdivenden çıkıcam."
"Sen neden asansörle gelmiyorsun?"
"Klastrofobim var. İleri düzeyde." birden o da merdivenlere yönelince şaşkınlıkla ona baktım.
"Ne yapıyorsun? Sen asansörle çık. 8 kat sonuçta, boru değil." dedim. Bana gülümseyerek bakıyordu. Mal mı lan bu?
"Ben alışkınım, bana bir şey olmaz."
"Ne yani, her gün 8 kat merdiven mi çıkıyorsun yani?" dedim şaşkın bi halde. Manyak mıydı acaba?
"Merdiven çıkmayı kast etmedim zaten küçük. Vücudum spora alışık."
"Heee anladım." dedim ve vücudunu süzmeye başladım. Yapılıydı. Hem de baya yapılı. Acunun bir sözü vardır, bilir misiniz?
Ona arkamı dönüp çıkmaya başladım. Bir yandan da hızlı olmaya çalışıyordum. Bi an önce Emire sarılıp rahatlamak istiyordum daha doğrusu.
"Yavaş çık küçük. Nefesinin yine gitmesini istemeyiz değil mi?" yhaa şapşaloozz. Çen beni mi düşündün? Kıyamisuu sanaa. Bunları demek istesemde adama bunları söylersem kaçacağı için dememem en hayırlısı.
"Haklısın." diyip sustum. Ne diyebilirdim ki? Haklıydı.
"Abilerini ne zaman affedeceksin?" diye sorunca durdum. Yavaşça ona döndüm.
"Önce güvenimi kazanmaları gerekiyor. Ama şu an affetmek gibi bir düşüncem yok. Affetmek için önce onlardan emin olmam gerekiyor." dedim.
"Benim gibisin. Bana benziyorsun. Bana çekmişsin." sen hayırdır birader?
"Sen nalaka? Sana nasıl çekmiş olabilirim? Herhangi birisin sonuçta." dediğimde yüzünden hüzün geçti. Sonra bi ara gözü dolar gibi oldu. Lan noluyo aq? Üzüldü mü bu?
"Haklısın, ben kimim ki?" dedi ve önümden geçip merdivenleri çıkmaya başladı. Trip mi attı lan o? Bana bana bihterine!
"Trip mi yiyorum şu an? Seni kırdım mı?" dedim. Normalde asla umursamazdım ama nedense onu kırmak istemiyordum. Bana döndü. Ama hâlâ yavaş yavaş merdivenleri çıkıyordu.
"Hayır. Ben trip atmam küçük. Eğer beni kırsaydın emin ol şu an karşımda olmazdın. Ama kalbimi kıran sen olsan bile sana bir şey yapamazdım." son cümlesini çok kısık sesle söylemişti ama ben duymuştum. Ne demeye çalıştı?
"Ne demeye çalışıyorsun? Karşımda olamazdın filan diye?" birden durdu sonra bana baktı. Ardından merdivenlere oturdu. Bana da oturmam için yanını işaret etti. Ikiletmeden oturdum.
"Küçük bak şimdi, seninle aramızda yalan veya saklı bir şey olmasını istemiyorum. Ama sana gerçekleri söylersem benden korkmanı istemiyorum. Çünkü sana asla zarar vermem. Bunu bil tamam mı?" diyip gözlerime baktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/257448810-288-k306478.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim ve İkizim ||tamamlandı
ChickLit17 yıl önce verilen yanlış bir karar bir ailenin hayatını nasıl etkileyebilir? Ya da yapılan hatalar hangi aşamadayken kurtarılabilir? Defne, kötü ve acı dolu yaşadığı 17 yıldan sonra karşısına çıkan yeni kişiler, gerçek ailesi, tarafından hiç tatma...