Final

54.4K 3K 2.9K
                                    


FİNAL?

AĞLIYORUM ŞU AN :')


(Bölümde geçiyor. Dinlemezseniz anlamayabilirsiniz <3)

*DEFNEDEN*

*1 ay sonra*

Telefonumu masanın üstünden alıp saate baktım. 15:57. Derin bir nefes aldım.

Heyecanlı değilim.

Ayağımla ritim tutmaya başladım.

Heyacanlı değilim.

Dudaklarımı dişlemeye başladım.

Heyecanlı değilim.

Suratıma sert bir tokat attım.

"Gerizekalısın Defne." diye mırıldandım.

Kapıya gidip Vanslarımı giydim ve hemen bahçeye çıktım. Birazdan burda olurdu. Saat 16:00' da hazır ol demişti.

Kim mi? Savaş...

Bu son bir aydır abimle konuşmak için abimden önce bizim eve geliyordu. E abimden önce geldiği için de birlikte bekliyorduk onu ve bu yüzden muhabbetimiz baya ilerlemişti. Abim gelince birlikte çalışma odasına çıkıyorlardı.

Her ne kadar sürekli birbirimize laf filan soksakta kafalarımız aynıydı. Ve bu gereksiz yere hoşuma gidiyordu.

Tamam kabul ediyorum ona karşı diğer insanlara beslediğim duygulardan bir tık farklı bir şey besliyor olabilirdim galiba. Ama bunu onun bilmesine gerek yoktu.

Yani zaten bilse bile aramızda Kuzey abim gibi bir dağ vardı...

"Binsene kızım. Niye kocası terk etmiş 3 çocukla ortada kalmış kadınlar gibi boşluğa mal mal bakıyorsun?" diyen sesle kendime geldim. Gelmişti.

İşte tam da bundan bahsediyorum. Kafa yapımız aynıydı. Alınmaca gücenmece yoktu. Rahattık birlikteyken. Yargılanıyordu beni.

Ayrıca anladığım kadarıyla sadece benim yanımda böyleydi. Yani bir kac defa dışardayken yanımıza gelmişti ve diğer insanlarla konuşma gereksinimi bile duymuyordu resmen. Benimle ise salak saçma muhabbetlere bile giriyordu.

"Ordan bakınca kocası tarafından terkedilebilecek bir kadına mı benziyorum?" deyip arabaya bindim.

"Daha çok kocasını kalpten götürebilecek birisi gibi duruyorsun." dedi arabayı çalıştırırken. Gözlerimi devirdim.

"Vik vik vik." dedim. Hafiften güldü. Oha bir dakika! Yüzü!

"Yüzüne ne oldu lan?!" dedim dehşetle. Yeni farkediyordum. Farkedilmeyecek gibi de değil ki!

Dağılmış!

"Yok bir şey." dedi ve omuz silkti.

"Nasıl yok bir şey? Mahvolmuş!" dedim endişeyle.

"Gülü seven dikenine katlanmalıymış." dedi.

Yav ne alaka ne alaka?!

"Çok acıyor mu?" dedim yüzümü buruşturarak. Fenaydı.

Sol gözü morarmıştı. Elmacık kemiği ve kaşında bant vardı. Ama hâlâ yakışıklıydı kekim.

Ellerine baktım hemen. Ona vuran kişiye vurmamıştı. Yani elinde bir iz yoktu. Dayak yemişti.

Abilerim ve İkizim ||tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin