*KUZEYDEN*Şu an şirketteydim. Babam ve Kaanın yanına gelmiştim. Ben asla şirket işlerine karışmam, o işlerle Kaan ve babam ilgilenir. Ben daha çok ailemizi korumakla ve diğer işlerle ilgileniyorum.
Aklıma küçüğüm geldi. Şu an tek dostum daha doğrusu kardeşim diyebileceğim adamın evindeydi. Galiba Ardanın kardeşiyle arkadaş olmuşlar.
Normalde asla izin vermezdim ama Ardanın onu benim gibi koruyacağını biliyordum. Zaten Ardaya da haber vermiştim Defnenin onlara gideceğini.
Ayrıca Defne bana öyle yalvarır gibi bakarken ona nasıl hayır diyebilirdim ki? Bu kız benim elimi ayağımı bağlıyor resmen.
O yani Defne, benim için herkesten çok farklı. Belki abarttığımı düşünebilirsiniz ama abartmıyorum. Ben onu seviyorum. O benim bu dünyada sahip olduğum tek şey. Tek güzel şey...
Telefonumun çalmasıyla kendime geldim. Üçümüzde babamın odasında oturuyorduk. Gözler bana döndü. Arayan Ardaydı. Hemen açtım.
"Kuzey." dedi hafif tedirgin sesiyle. Kesin bir şey oldu. Aksi takdirde Arda asla böyle bir ses tonuyla konuşmaz. O serttir. Benim gibi.
"Bir şey mi oldu?" dedim. Derin bir nefes aldı. Bir şeyler olduğu kesindi.
"Bak sakin ol. Kızlar, yani Mira ve Defne yalan söylemişler. Ben kızları kontrol etmek için eve gelmiştim. Defneyi göremeyince Miraya zorla anlatırdım." dedi ve sustu. Lan konuşsana!
"Sadade gel Arda! Sinirleniyorum!" dedim tıslarcasına.
"Sakin ol. Defne bize gelmemiş. Mira onu bir eve bırakmış. İşi var dedi. Daha fazlada laf alamadım ağzından. Ters bir şeyler var gibi. Mira da zaten bu kadar uzun süre gelmemesine şaşırdı." dedi. Bense ayağa kalkmıştım.
Bunu nasıl yapardı? Bize yalan söyledi! Ayrıca yanında kimse olmadan nasıl başka bir yere gider? Bizim camiada herkes öğrenmişti onu! Ya başına bir şey geldiyse?
"Nereye gitmiş?" diye kükredim. Babamlar bana telaşla bakıyorlardı. Ters bir şeyler olduğunu anlamışlardı.
"Bir ev dedi Mira. Sana adresi atıyorum hemen." dedi ve kapattı. Direkt Defneyi aradım. Ama açmadı. Benim telefonumu açmadı?!
Umarım başına bir şey gelmemiştir küçük.
"Oğlum ne oluyor?" dedi babam kaşlarını çatarken. Derin bir nefes aldım.
"Baba Defne, Ardalara gitmemiş. Başka bir yere gitmiş." dedim elimi saçlarıma geçirirken.
"Nasıl ya? Tek başına mı?" diye sordu ayaklanan Kaan. Babamda onun ardından kalktı ve yanıma geldi ikiside.
"Evet tek başına!" dedim sinirle. Bu sinirim küçüğüme değildi. Onun başına gelebilecek ihtimallereydi.
"Ya başına bir şey gelirse!" dedi babam düşünceli bir şekilde. O cümlesini bitirir bitirmez telefonu çalmaya başladı. Hemen masadaki telefonu aldı ve bize döndü.
"Defne arıyor." dedi. Nasıl yani benim telefonumu açmayıp babamı mı arıyor? Amacı ne bu kızın?
"Hoporlöre alsana baba." dedim. Babam başını salladı ve açtı telefonu.
"Defne kızım?" diye konuştu sorarcasına. Ama cevap gelmedi.
"Defne iyi misin?" diye sordu bu defa. Yine cevap gelmedi.
"Küçük iyi misin? Bir şey mi oldu? Nerdesin?" dedim endişeyle. Bir şey olmamış olsun. Küçüğüme bir şey olmasın. Olmaz. Olamaz.
"Beni almaya mı geldiniz? Napacaksınız beni? Öldürecek misiniz? Ayrıca siz benim üvey ailemin evini nerden biliyorsunuz?" dedi Defne birden bire.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim ve İkizim ||tamamlandı
ChickLit17 yıl önce verilen yanlış bir karar bir ailenin hayatını nasıl etkileyebilir? Ya da yapılan hatalar hangi aşamadayken kurtarılabilir? Defne, kötü ve acı dolu yaşadığı 17 yıldan sonra karşısına çıkan yeni kişiler, gerçek ailesi, tarafından hiç tatma...