*DEFNEDEN*Bu adam kendini aşmıştı artık. Yaptığı şey her ne kadar mükemmel de olsa, otel almak nedir ya? Harbiden manyak!
Abim oteli aldığını söylediğinde diğerleri önce biraz şaşırsa da benim gibi tepki vermemişlerdi. Ee tabi onlar para sıçarak büyüdükleri için bir oteli almak, onlar için pekte büyük bir olay değildi.
Ben abim oteli aldığını söyleyince bunu nasıl yaparsın? adlı bir nutuk çekmiştim. O da parayı verdim ve aldım abicim, uzatma demişti. Ah Kuzey... Zengin kekim...
Şimdi bir dağın başına gelmiş ve mal mal duruyorduk.
"Ee niye geldik buraya? Böyle camış gibi oturmaya mı?" dedim bıkkınlıkla. Cidden Allahın dağına bu havada ne bok yemeye gelmiştik?
"Kızım kar tatiline gelen herkes dağa filan çıkıyor. Bizde çıkalım dedik işte." dedi Poyraz abim. Göz devirdim.
"İyi halt ettik! Oturmaktan başka bir şey yaptığımız yok. Eğer tatil havasına girmeyi çok istiyorsan, otelin yanındaki tümseğe çıksaydın. Ne diye bu Allahu ekber dağlarından bile yüksek dağa çıktık ki?" dedim.
Oğlum haklıyım ama. Cidden bir amacımız yokken neden dağa çıkmıştık ki? Mantık nerde?
"Dönelim o zaman. Hadi kalkın." dedi Kaan abim. Ahh Kaan... Beni destekleyen kekim...
"Abi olacaksanız böyle olun! Kardeşinizi destekleyin." dedim Kaan abiyi işaret ederek. Aynı zamanda da alkış çalıyordum.
"Bebeğim." diyip öpücük attı Kaan abim. Bende ona öpücük attım ama atar atmaz bir el ağzımı kapattı.
"Başkalarının yanında dudağını büzme küçük. Daha güzel oluyorsun." dedi Kuzey abim kulağıma.
Bakın arkadaşlar bu adam manyak ama neden bilmiyorum dediği bütün her şeye düşüyorum. Ah Kuzey... Düşüren kekim...
"Tamam abilerin kralı. Heheyt bee şuna bakın! Bakında gözünüz gönlünüz açılsın." dedim Kuzey abime sarılırken. Gülüş sesi kulaklarıma geldi.
"Öyle gülmek mi olur zalımın evladı? Sayende yer çekimine karşı koyamıyorum artık." dedim yalancı bi hüzünle. Yine güldü.
"Sadece sen güldürebiliyorsun bu adamı. Bırakta yanında güleyim bari." diyip alnımı öptü. Yha ben bu adamı yerim kii.
"Ya ama abi kısmetimi kapatıyorsun. Seninle resmen karı- koca gibiyiz! Hem hareketlerimiz hem de sözlerin! Bence aramıza biraz mesafe koymalıyız." dedim ciddiyetle. Beni sarmış olan kolları gerildi.
Şaka yaptım lan şaka! Gülsün diye. Vallaha şaka.
Diğerleri çoktan kendi alemlerine dalmışlardı. Bizde Kuzey abiyle ayakta, arabanın önünde duruyorduk. Kuzey abi ciddi bir şekilde konuşmaya başladı. Bende pür dikkat onu dinlemeye.
"Bak güzelim, şimdi sana söylüyeceklerimi hiç söylemek istemezdim ama demek ki zamanı gelmiş. Şimdi hayat iki gruptan oluşuyor. Birinci grup kızların olduğu grup. Sende bir genç bir kızsın ve çok güzelsin. İkinci grup ise hepsi dallama, şerefsiz, pislik, düzenbaz, hayvan olan erkeklerden oluşuyor. Şimdi bu ikinci gruptaki puştlar her zaman birinci gruba yanaşmaya ve onların kalbini kırmaya çalışır. Özelliklede senin gibi güzel, tatlı, mükemmel kızlara odaklanırlar. Onların kalbini kırmaya, canını yakmaya çok heveslidirler. Anlayacağın piçtirler. Yani demek istediğim, asla ikinci gruba güvenme. Bana güvenebilirsin. Tamam abilerin ve Demire de izin veriyorum. Ama bak küçük, lütfen başka bir erkeğe güvenme. Başka bir erkeğe sarılma. Başka bir erkeğin senin kokunu içine çekmesine izin verme. Çünkü hem senin üzülmeni istemiyorum, hem de o puştlar yüzünden beni unutmanı." dedi. Son cümleyi sinirle söylemişti.
![](https://img.wattpad.com/cover/257448810-288-k306478.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Abilerim ve İkizim ||tamamlandı
ChickLit17 yıl önce verilen yanlış bir karar bir ailenin hayatını nasıl etkileyebilir? Ya da yapılan hatalar hangi aşamadayken kurtarılabilir? Defne, kötü ve acı dolu yaşadığı 17 yıldan sonra karşısına çıkan yeni kişiler, gerçek ailesi, tarafından hiç tatma...