Polis (BxB)

30) PARTİ (2)

(Ayaz'dan)

Pastamı yerken abimle göz göze gelmemizle ona teşekkür ettim. Doğum günü sürprizi yapmasını hiç ama hiç beklemiyordum.

Belki de ilkokuldan sonra kutladığımız ilk doğum günü bu olabilirdi. Babam böyle şeyleri sevmediği için bize de yaptırmazdı. Ama artık özgür olduğuma göre istediğimi yapabilirdim sanırım.

Beni izleyen Aşkım'a döndüm. Birkaç saniye gözlerinin içine baktıktan sonra ayağa kalkıp salondan çıktım. Bulaşık tabağı mutfaktaki lavabonun içine koyup ellerimi yıkadım. Kağıt havluya elimi kuruladıktan sonra cebimdeki telefondan Aşkım'a mesaj attım. Yanına gidip onu çağırsaydım çok dikkat çekebilirdik. Aşkım yanıma gelince kolundan tutup odama çıkardım.

Kapının önüne gelince kolunu bırakıp kapıyı açtım ve onun içeri geçmesini bekledim. O direkt gidip yatağıma oturunca ben de kapıyı kapatıp yanına oturdum.

Bir süre sessiz sessiz oturmuştuk. Ben ne diyeceğimi bilemediğim için konuşmamıştım ama o neden konuşmuyordu bilmiyorum. Evet onu buraya ben getirdim ama ne diyeceğimi bilmiyorum.

Sessizliğe daha fazla dayanamamış olacak ki konuşmaya başladı.

"Doğum günün kutlu olsun. Buraya geleceğimden haberim olmadığı için hediye alamadım ama."

"Hayır, hediye hiç önemli değil. Burada olup doğum günümü kutluyor olman bile beni mutlu etti."

Suratıma şaşkın şaşkın bakınca kıkırdadım. Ortama yine sessizlik hakim olmaya başlarken bu sefer ben konuşmaya başladım.

"Aşkım?"

Gözlerini gözlerimden çekmeden cevap verdi.

"Efendim."

Niye bu kadar etkileyici gelmişti birden? Ben istemsiz olarak yutkununca gözlerini gözlerimden çekti. Artık boğazıma bakıyordu. Çok belli olmayan adem elmama bakıyordu.

"Beni ilk nerede görmüştün?"

Az önceki ortamı bozmak için konuştum bu sefer. Kendimi ona çekiliyormuş gibi hissetmiştim. Ve bu garip gelse bile hoşuma gitmişti.

"Mahkeme günü gördüm. O zamanlar Aras'ın kardeşi olduğunu bilmiyordum ama çok hoşuma gitmiştin. Aras'a kim olduğunu sordum ve Instagram hesabını istedim. Sonrasını biliyorsun zaten."

Aşkım'la odamda yaklaşık bir saat kadar oturmuştuk. Ara ara sessizliğe gömülsek bile çok güzel sohbet etmiştik.

"Aşkım aslında eğlenceli birisin."

"Teşekkürler." dedi gülümseyip. Ben de ona gülümsedim. Daha sonra aşağıya abimgilin yanına inmeye karar vermiştik.

Merdivenlerin başına gelince yanağına küçük bir öpücük kondurup hızla aşağı indim. Salona girmiştim girmesine ama burada sadece Uraz vardı. O da çizgi film izliyordu.

Yanına oturup ben de izlemeye başladım. Ardından yanakları hafiften kızarmış ve yüzünde yamuk bir gülümseme olan Aşkım geldi ve yanıma oturdu. Başını omzuma yaslayıp televizyona bakmaya başladı.

Kalp atışlarım hızlanınca gözlerimi kapattım. Umarım fark etmezdi kalp atışımın hızlandığını.

(Aras'tan)

Faruk'um yatağımda uzanmış tavanı izliyordu. Ben de odamdaki döner sandalyeye oturmuş ona bakıyordum.

Önce Ayaz ve Aşkım ardından da Deniz ve Miraç Bey salondan çıkınca biz de çıkmıştık. Odama gelince heyecanlanmıştım bir şeyler olur diye ama olmamıştı.