--------
Kontrol etmeden yayımlıyorum yine, yeniden... Yazım yanlışı olursa yazarsınız 💜Bu bölümü NurYaola 'ya ithaf ediyorum 💜
(Yazar'dan)
O an aklına dolan sözleriyle bir kere daha kahroldu. Bu işe Aras'ı bulaştırmadan bitireceğine söz vermişti.
Sözünü tutamamıştı. Onun kahrolmasına neden olan da buydu. Tam da o an kendi kendine bir söz daha verdi.
"Bu işe olabildiğince hızlı bir şekilde son vereceğim. Ve Aras'a bir zarar gelmesine izin vermeyeceğim."
Bunu sesli bir şekilde tekrar söyledi. Bir daha ve bir daha... Bu cümleyi dışından söylemek ona cesaret vermişti.
Hemen bilgisayarına dönüp Aras'ın telefon sinyalini izlemeye başladı. Parmakları hızla klavyede dolaşıyordu. Bir an önce o konumu tespit etmek istiyordu.
Yapması gereken her şeyi yaptıktan sonra beklemeye başladı. Birkaç dakika sonra konum ekranda belirecekti.
O iki dakika o kadar uzun geçmişti ki Faruk için. Sanki bir ömür beklemiş gibi hissediyordu.
Her saniye daha da artan heyecanı ve gerginliği yüzünden ayağını sallamaya başladı.
Yan tarafında duran bedenle başını ekrandan ayırıp sağ tarafına çevirdi. Hafifçe yukarı kaldırdığı başıyla kimin geldiğine baktı. Amiriydi gelen.
"Faruk, acil şu dosya ile ilgilenmeni istiyorum."
Önüne konulan dosyaya baktı Faruk. Şu an Aras'tan önemli değildi hiçbir şey. Tek düşündüğü bir an önce onu kurtarma istediğiydi. Başka bir dosyayla ilgilenmek istemiyordu.
"Amirim şu an bir kaçırılma vakası ile ilgileniyorum zaten. Ahmet abi ve Dursun abi boştaydı, bu dosyayı onlara verseniz olmaz mı?"
"Faruk ne dediysem onu yap. O kaçırılma vakasını Ahmet ve Dursun'a ver o zaman."
"Peki amirim."
Amiri yanından ayrılır ayrılmaz bir küfür savurdu arkasından. Bu adam hiç anlayış gösteremez miydi?
Önündeki dosyayı alıp Ahmet abinin yanına gitti. Olanları anlattı. Ahmet abi Aras'ı daha önce karakola geldiğinde gördüğü için hemen ikna olmuştu plana.
"Aman gözünü seveyim çaktırma abi. Sen kaçırılma vakasıyla ilgileniyorsun ben de bu dosyayla ilgileniyorum tamam mı?"
"Tamam aslanım merak etme sen. Bende o iş. Sen bir an önce bul Aras'ı."
"Tamamdır abi sağ olasın. Ben gideyim artık."
Ahmet abi bir baş selamı verip elindeki dosyayı açtı. Dursun abi ile beraber incelemeye başlamışlardı bile. O sırada Faruk da çoktan masasına gitmişti bile.
(Faruk'tan)
Bilgisayar ekranına bakarken zaferle gülümsedim. Aras'ın konumunu belirlemiştim sonunda.
Şimdi yapmam gereken bir ekip toplayıp oraya gitmekti. Ama bunu amirine fark ettirmeden nasıl yapacaktım?
Gözlerimi karakolda gezdirdim. Bir çıkış yolu olmalıydı. Yapabileceğim bir şey olmalıydı. Gözlerim beni izleyen amirime değince dondum kaldım. Onun verdiği görevi yapmadığım için kızacaktı büyük ihtimalle. Ama şimdi bunu düşünecek zamanım yoktu. Hızlı adımlarla amirimin yanına gittim.
"Amirim, sizden bir ekip ayarlamanızı istiyorum."
"Neden?" bu sorunun cevabını biliyor gibiydi ama yine de benden duymak istediğine emindim.
"Size bahsettiğim kaçırılma vakasıyla ilgili amirim. Kaçırılan kişinin yerini tespit ettim. Oluşabilecek herhangi bir kötü durumu engellemek için sizden bir ekip istiyorum."
"Faruk, görevini layıkıyla yerine getiren bir polissin. Seni her zaman taktir ettim. Ama bir daha sözümden çıkarsan bu kadar hoş karşılamam."
"Çok sağ olun amirim."
"Şimdi söyle bakayım. Bu kaçırılma vakası da ne? Ve neden sen ilgileniyorsun?"
"Amirim geçen hafta bana verdiğiniz bir dava vardı. Uyuşturucu kaçakçılığı ile ilgili. Ceza sürem boyunca o dava üzerine çalışmıştım hatta şüpheli adamın park cezası bile yoktu. O adam aslında bir mafyanın korumasıymış. Ve mafya-"
Derin bir nefes aldım. Ne diyecektim sevdiğim adamı kaçırdı mı?
"Ve mafya?"
"Ve mafya iki gün önce izin günümde beni takip etti. Belki hatırlarsınız buraya beni görmeye gelen bir arkadaşım vardı adı Aras. İzin günümde onunla beraberdim. Dün gece mafya onu kaçırdı amirim. Biraz önce benimle iletişime geçtiler."
Cebimden telefonu çıkardım. Mesajları amirime gösterecektim. Ama öncesinde rehberime girip 'Kıvırcık Bomba' olan ismi 'Aras' olarak değiştirdim.
Telefonu amirime uzatıp mesajları okumasını bekledim. Mesajları okuduktan sonra fotoğrafı açtı. İyice inceledi. Mafyayı görünce gözlerinin yavaşça büyüdüğüne şahit olmuştum.
"Senin için bir ekip ayarlatacağım merak etme. Ayrıca ben de sizinle geleceğim."
"Tamam amirim, çok teşekkür ederim."
"Sen de hazırlan, operasyon kıyafetlerini giy. Yanına teçhizat almayı unutma."
Başımı sallayıp amirimin yanından ayrıldım. Hızla operasyon kıyafetlerinin olduğu odaya gittim. Üzerimi değiştirdikten sonra teçhizat kemerimi taktım. Silahımı, telsizi ve sis bombasını kemerdeki yerlerine koyduktan sonra odadan çıktım.
Karakoldan dışarı çıktım. Tüm ekip hazırdı. Hepsine işin ciddiyetini anlattıktan sonra amiri beklemeye başladık. Amir de geldikten sonra herkes arabalara yöneldi. İki araba gidecektik.
Aras'ın telefonundan gelen sinyalin yakınlarında bir yerde durduk. Amirimiz risk almak istemediği için bize mesaj gelmesini bekleyecektik.
Aşkım yanıma gelip elindeki çay bardaklarından birini bana uzattı.
"Abi, Ayaz soruyor da Aras abi iyidir de mi? Bir şey olmadan kurtaracağız onu değil mi?"
"Kurtaracağız, kurtarmak zorundayız."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Polis (BxB)
General Fiction[TAMAMLANDI] +İşte geliyor özel harekat +Kalbimi çalan, exlerime korku salan +Benim için ölmeyi göze alan +Özel harekat [+18] [Text-Metin karışık] #1 lgbt (16.01.2021) #1 bxb (30.01.2021) #2 gay (07.02.2021) #1 text (23.02.2021) #2 boyxboy (23.04.2...