(Faruk'tan)
Karakoldan içeri girerken hemen herkesin bana baktığını hissedebiliyordum. Gerçi hissetmemek imkansızdı.
Masamın -eski masamın demek daha doğru olurdu sanırım- üzerinde gördüğüm kutuyla göz devirdim. Bu kadar çabuk mu toplamam lazımdı masayı?
Kutuyu yere koyup masaya şöyle bir baktım. Gözlerim fotoğraf çerçevesinde takılı kalmıştı.
Babam, annem ve ben... Bundan birkaç yıl öncesi... Burada çalışmaya başladığım ilk gün çekindiğimiz fotoğraf...
Çerçeveyi ters çevirip kutuya koydum. Bana ait olan her şeyi tek tek kutuya koyarken birinin yanıma geldiğini hissetmiştim. Aşkım gelmişti. Yüzünde buruk bir gülümsemeyle...
"Abi ben de mi itiraf edip istifa etsem? Senin tek başına gidiyor olman sana ihanet ediyormuşum gibi hissettiriyor."
"Saçmalama Aşkım. Sakın öyle bir şey yapma."
Aşkım yanımdan ayrılınca Ahmet abi geldi yanıma, Dursun abi ile beraber. İkisi de sımsıkı sarılınca ağlamak istediğimi fark ettim.
"Elimizden geldiğince uğraştık aslanım. Ama bu homofobikler her yerde. Ne yaptıysak ne dediysek ikna edemedik."
"Önemli değil abi. Uğraşmanız yeter. Teşekkür ediyorum ikinize de."
Önemliydi. Söz konusu olan işimdi. Belki buna ego diyeceksiniz ama ben buradaki birçok kişiden daha iyi çalışıyordum. Bazıları sadece karakolda oturup çok iş yapmış gibi davranıyordu. Belki de onlar şikayet etmişti beni. Kıskandıkları için...
Masamdaki tüm eşyaları topladıktan sonra amirin odasına gittim. Kapısını tıklatıp içeriden gelecek "Geel!" emrini beklemeye başladım.
İçeri girdiğimde amirin beni görünce değişen yüz ifadesini izledim birkaç saniye. Üzgündü sanırım.
"İnan böyle olmasını istemezdim Faruk. Senin terfi etmeni isterken bir anda ne oldu anlayamadık. Ahmet ve Dursun ile çok uğraştık ama bir türlü sözümüzü geçiremedik meclise."
Buruk bir gülümseme sunup başımı sağa sola salladım.
"Merak etme homofobik değilim Faruk. Senin adına gerçekten çok üzgünüm. Yardıma ihtiyacın olursa bana yazmayı unutma."
Amirin sarılışına karşılık verip konuştum. "Tamam amirim."
Önce amirin odasından sonra da karakoldan çıktım. Elimdeki kutuyu arabanın bagajına koyup şoför koltuğuna oturdum. Karakola son kez bakıp arabayı çalıştırdım ve oradan uzaklaştım.
Eve girince kutuyu odamdaki masanın üzerine koydum. Ardından kendimi yatağıma attım. Biraz uyusam iyi olacaktı. Daha sonrasında annemle ve Aras'la olanları paylaşmam gerekiyordu.
----
Uyandığımda annemin odamdaki kutuyu incelediğini gördüm. Her şeyi tek tek çıkarmış kutunun etrafına koymuştu. Elini kutuya attığında çerçeveyi çıkardı. Gözlerinin dolduğunda emindim.
Yatağımdan kalkıp annemin yanına gittim ve ona sıkıca sarıldım. Tüm gün ihtiyacım olan buydu. Birine sıkıca sarılıp rahatça ağlamak...
Karakolda bunu yapmak istemedim. Beni şikayet eden insanların karşısında küçük düşmek istememiştim. Ama şimdi burada kimse yoktu. Yani kendimi ağlamamak için tutmama gerek yoktu.
-----
Kalbimi Çalan Polis Bey
Aras'ım nasılsınAras'ım
İyiyim Faruk'um
Sen mesaj attın daha iyi oldum
Sen nasılsın
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Polis (BxB)
General Fiction[TAMAMLANDI] +İşte geliyor özel harekat +Kalbimi çalan, exlerime korku salan +Benim için ölmeyi göze alan +Özel harekat [+18] [Text-Metin karışık] #1 lgbt (16.01.2021) #1 bxb (30.01.2021) #2 gay (07.02.2021) #1 text (23.02.2021) #2 boyxboy (23.04.2...