İthaf: @MarsKralicesi_
🪐
Ayılar sadece dağda yaşamıyormuş... İnsan kılığına girip şehir merkezinde aramızda dolaşabiliyorlarmış gayet... Bunu Bay A'yı gördüğümde anladım.
Benim için 'karım' demesine mi yansaydım yoksa bu kadar düz oluşuna mı karar veremiyordum. Karar veremeyince şok olmuş bakışlarla ona bakmaya devam ettim. Onun yüzünden tanımadığım bir kadının öldürücü bakışları altında mahsur kalmıştım.
"Aksel, eğer bu dediğin doğruysa seni o adamlara bırakmam ben öldürürüm farkında mısın it herif!" Kız hırçın bir şekilde kükrediğinde Bay A'nın isminin Aksel olduğunu daha yeni öğreniyordum ve bunu sindirme aşamasındaydım.
Ben henüz tüm bunları sindirememişken Bay A, bileğimi çekiştirdi ve kelepçeyi gösterdi. "Doğru söylüyorum, bu da dün geceki fantezimizden."
Sindirmem gereken olaylar silsilesine bir de kelepçe fantezisi eklenmişti. Şaşkınlıkla ona bakmaya devam ettiğimde bana döndü. Ben ise nefesim boğazımda kesildiği için öksürmeye başlamıştım. Evet... Bu adam nefes kesiciydi. "Bebeğim, dün gece bana gösterdiğin dişlerini Hale'ye de göster korkup kaçsın."
O dişleri pişkin pişkin konuşan yüzüne çok fena gösterecektim ama kendimi zor tutuyordum. Hale denilen kız sinirden yerinde duramazken Baran olaylara inanmışa benzemiyordu.
"Hale," dedi Aksel. "Sana hiçbir zaman olmayacak dedim, dediğimin hâlâ arkasındayım. Umudunu kes ve dön, buraya hiç gelmemen gerekirdi."
Acımasız ve sertçe çıkan sözleri Hale'yi üzmüş gibi değil de daha çok sinirlendirmişe benziyordu. "Bu kız için mi?"
"Evet Hale, bu kız için. Bu kız için çekip gidiyorum," dedi düz bir şekilde.
Yalana bak.
"Bizim gibi ıssız mı o da?" dedi dişlerini sıkarak. Kız bunu söylerken ıssız kelimesinin ne ifade ettiğini anlamaya çalışıyordum.
Aksel bu soruda yüzünü bana çevirdi ve kelepçesiz elini çeneme uzatıp kafamı yukarıya kaldırdı ve gözlerine bakmamı sağladı. "O ıssız değil, kötü de değil, melek gibi."
Hale bu harekete daha da öfkelenmişti. "İyiyse öldüreyim de cennete gitsin!"
O kadar iyi değilim tatlı kız. Belalıyım ben, sütü sek seni tek de elerim. Öldür de şeytana nasıl çıraklık yaptığımı gör bakalım.
İç sesim bunları söylerken kıza tehditkar olduğunu düşündüğüm bir bakış attım, umarım olmuştur.
Aksel beni bırakarak ona döndü, az önce sakin bakan gözler bu defa bariz bir şekilde öfkeli ve sabırsızdı. "Aklının ucundan bile geçirmek istemezsin."
Hale bana kısa ve aşağılayıcı bir bakış attıktan sonra hışımla arkasını dönüp topukladığında geçen dakikaların şokunu atlatamıyordum. Kız iyice uzaklaştıktan sonra Baran çarpık bir gülüş attı ve anahtarı çıkararak birkaç adımda yanımızda bitti.
"Şimdi söyle bakalım Aksel Bey, kim bu kız?"
"Eeeh Baran! Tutturdunuz kim bu kız? Kim bu kız? Bir bilsem kim bu kız? Hale gitsin diye öyle dedim."
"Mal değilim kardeşim anladım ama Hale biraz mal şimdilik inandı, akşama dank eder muhtemelen."
"Akşama kadar biz de gitmiş oluruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldız Kayarken Dilek Tutulmaz
Teen FictionEsin, 24 yaşında bir sarışın. Sırf 'en çok yağış alan bölge neresi' sorusu geldiğinde gözlerim diyebilmek için coğrafya okudu. Hayati kararlarla bu denli dalga geçmesinden midir bilmem, herkese ağzıyla gülen hayat, Esin'e o günden beri başka yerleri...