Birinci Yalan

1.2K 174 381
                                    

"Abi alt tarafı rahatsız, uyduruk bir çadırda uyuyorsunuz. Uyansanıza artık hepinize haberlerim var! Beş yıldızlı otel sanki!"

Dışarıdan gelen seslerle huysuz bir tavra bürünerek gözlerimi açmaya çalıştım. Güneşin daha doğmadığına emindim ve uykumun en güzel yeri Uğur'un sesiyle bölünmek zorunda olduğu için uykumdan özür dilemeliydim. Ağırlaşmış gözlerimi söylenerek açmaya yeltendiğimde her yerimde ağırlık vardı sanki. Bir süre daha gözlerimi açmaya çabalayarak ayıldığımda birkaç saniye önce açılmayan gözlerim yuvalarından fırlarcasına açıldı.

Bay A'nın göğsündeydim ve güçlü kolları beni sımsıkı sarmış vaziyetteyken tek bacağı da bacaklarımın üstündeydi. Bu ne samimiyetti canım! Ağırlığıyla enkaz altında gibiydim. Kafamı yana çevirip yüzüne baktım. "Uyansana odun herif! Nefes alamıyorum."

Diğer yandan bacaklarından ve ahtapot misali saran kaslı kollarından kurtulmaya çalışıyordum. Gözlerini açmadan mırıldanarak konuştu ve bedenimi daha sıkı sardı. "Birazcık daha uyuyayım ne olur, yıllardır uyumamış gibiyim."

Yazık uykusunda mumya sanıyor kendini herhalde.

"Sen bir uyan ben seni öldürerek bir ömür uyutacağım zaten. Kalksana üzerimden!"

Mırıldanmaya devam ederken yüzünü benden saklarcasına boynuma gömdü. Her ne kadar mümkün olmasa da geri çekilmeye çalıştım. "Gece korkup bana sarılırken kaçmaya çalışmıyordun Esra."

"Esin!" diye cırlayıp göğsünden ittiğimde söylenerek başını boynumdan kaldırdı ve kollarını üzerimden çekti. "İkisi de E harfiyle başlamıyor mu kızım? Neyin siniri bu? Birkaç harf için adam mı öldüreceksin?" Hâlâ gözlerini açmamıştı.

"Ben sana Ahmet, Mehmet veyahut Romeo diyor muyum? Bir ismi öğrenmek bu kadar zor olamaz diye düşünüyorum."

Huysuz bir ifadeyle doğrulup kolundaki saate baktı. "Sen de bana Bay A diyorsun. Ayrıca niye bu saatte uyanıyoruz ahmak mıyız biz? Saat daha 7."

Boynumu sağa sola yatırarak esneme hareketleri yaparken konuşmaya hazırlandım. Zira sürekli olarak boyun ağrısı çektiğimden dolayı gece uyurken boynumu, kollarımı, bacaklarımı bir yere bırakıp sabah uyandığımda tekrar takmak istiyordum. "Uğur dışarıda hücum borusu bağırıyor, çıkıp öğrenelim hadi."

O da benimle birlikte doğrulduktan sonra çadırın fermuarını açmadan önce çevik bir hareketle kulağıma yaklaştı ve uykulu ses tonuyla fısıldadı. "Beni büyüyle uyutmuş olmalısın, geceleri uyumam ben ama dün gece her ne olduysa uyudum ve uyuduğum en huzurlu uykuydu."

"Demek yürüyen ATM'nden sonra şimdide uyku tulumun olacağım, harika!" Ses tonum alaycıydı.

"Ne olacaksın bilmiyorum ama seni kolay kolay bırakmayacağım," dedi beni ardında bırakıp çıkarken. Bunu dedikten sonra benden kaçar gibi çıkması da işin ironik tarafıydı.

"Ne oluyor Uğur?" dedim gözlerimi günışığına alıştırmaya çalışarak.

Bizim çıkışımızın hemen ardından Cemre ve Serhan'da çadırlarından çıkmışlardı.

"Dün gece size bir sürpriz yaptım ve videomuzu yükledim!"

Duygu sırıtarak devam ettirdi. "Evet ben de işbirlikçisiydim."

Yıldız Kayarken Dilek TutulmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin