İstiyorum/İstemiyorum

698 108 68
                                    

İnsanın kendinden kaçması berbat bir çıkmazmış. Yorulduğunda dahi duramıyorsun, durduğunda dinlenecek bir yer bulamıyorsun. Uçsuz bucaksızca kaçıyorsun sadece...

Bay A, ben kaçmaya yeltensem sıkıca kendine kilitler miydi beni?

"Eve gitmeden Jülide'ye uğrayabilir miyiz?" dedim uzun süren sessizliği bölerek.

"Bir şey mi unuttun?" diye sorarken dikkatini yoldan ayırmadı.

"Evet, ondan bir şey isteyeceğim."

Kurcalamadan başını salladığında yeniden sessizliğe gömüldük. Ara ara bakışlarını üzerimde hissetsem de dönüp bakmamıştım. Beni kıskıvrak yakalaması bir nevi yorulmama neden olmuştu, sadece dinlenmek ve dinlenirken kendimi dinleyebilmek istiyordum. Bay A ile birlikteyken onun güzel sesinde o kadar yoğun bir hisle kayboluyordum ki kendi sesimi unutuyordum. Bu sebeple ondan biraz olsun kaçabilmem lazımdı. O birkaç nefes ötemdeyken bunu nasıl yapacaktım bilmiyordum ama yapmak zorundaydım. Tanıdık sokaklara girmiştik artık. Yıllardır yürüdüğüm, yağmurda ıslandığım, ablamla eniştemin iş yeri için koşuşturduğum sokaklardaydık. Araba aniden durduğunda lastiğin çıkardığı tiz ses dalmış olduğum yoldan irkilerek dikleşmeme neden oldu ve önüme baktım. Ne kadar daldıysam önümüzde bir adamın öylece dikildiğini fark etmemiştim. O adamın abim Mustafa olduğunu da...

"İn arabadan." Kaşları çatık bir şekilde gözlerini sadece bana diktiğinde Aksel'in gözleri de abim ve benim arasında mekik dokumuştu. Donmuş bir vaziyette ona baktığım sırada gelip kapımı açtı ve kapımı açmaya yeltendiğinde Aksel ışık hızıyla arabadan inip yakasına yapıştı.

Hadi aptal Esin, donmayı bırakıp kendine gelsene diye içten içe azarlıyordum kendimi. Birkaç saniye sonra arabadan inebildim. "Aksel dur! Abim o."

Mustafa'nın yakasını tutan elleri yavaşça gevşedi ve bırakarak bana anlam veremediğim sessiz bir bakış attı. Abimin bakışları ise öfkeliydi. Aksel'in omzuna vurup geçtikten sonra bileğimi kavradı ve kendiyle sürükledi beni. "Ne işin var kızım senin bu serseri tipli herifle! Evi terk edip gitmek ne demek? Numara değiştirmek ne demek? Aileni arkanda perişan halde bırakmak ne demek? Hemen benimle geliyorsun." Subay oluşunun verdiği mesleki bir otoriterlik vardı sesinde. Hep böyleydi.

"İstemiyorum!" diyerek kolumu çekiştirdiğimde Aksel'de diğer kolumdan tutup arkasına çekti beni. Abimle arama soğuk bir duvar gibi girmişti ve beni arkasında tutuyordu. "Gelmek istemiyor," dedi sakince ama sesinin tehditkâr bir sakinliği vardı. Harflerin her birini inatla bastırmıştı.

"Gelmek zorunda," diyerek aynı şekilde karşılık verdi Mustafa.

İkisi arasındaki iletişim git gide kızışırken derin bir nefes aldım ve Aksel'in arkasından çıkarak abimin karşısına dikildim. "Bıkmadın mı abi bu aile oyunundan? Sen de Nihan ablam gibi değil misin sanki?" Bıkkın ve ağlamaklı çıkmıştı sesim.

"Değilim Esin," dedi sertçe. "Sen benim kardeşimsin, canımsın. Gitmene nasıl izin verebilirim?" Cümlesine devam etmeden önce Aksel'e ters bir bakış attı. "Hem de neyin nesi olduğu belli olmayan bu adamla."

Yan bir bakışla Aksel'e baktığımda sinirle dişlerini sıkıyor olduğunu hissedebiliyordum. Yumruk yaptığı elini sakinleşmesini ister gibi tuttum ve bu hareketim bana dönmesine neden oldu. Çok kısa bir an gözlerime baktıktan sonra önüne döndü ve yumrukla sıktığı elleri gevşedi. "Onun ailesiyim," diyerek tok bir şekilde konuştuğunda şaşkınlıkla ağzım aralandı ve anında ona döndüm.

"Onun ailesiyim ne demek?" dedi abim şaşkın bir ifadeyle.

"Çok basit iki kelime... Onun ailesi, her şeyi benim. Sizin aksinize ona kendini değersiz hissettirmeyeceğim, gözün arkada kalmasın."

Yıldız Kayarken Dilek TutulmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin