43🍀

3.4K 229 228
                                    

🌫️

İYİ OKUMALAR BALLI ÇÖREKLERİM!

"Hey! Bekle.. B-bekle lütfen..."

O bavulunu almış her attığı adım uçağa binmek içinken ben nefes nefese bağırıyordum. Arkasından koşarken son kez "Kutay!" ismini haykırdığım sırada dizlerin üstüne yığıldım.

Havaalanındaki bir kaç kişinin bakışları üzerimdeydi, umrumda değildi. Önemli olan tek şey oydu şuan..

Kutay arkasını dönüp bana baktığında kafamı kaldırıp dolan gözlerimi onun gözlerine sabitledim.

Aniden olan her şeyi, zamanı, mekanı hiçe sayarak bavulunu bırakıp yanıma koştu. Dizlerinin üstüne çöküp hemen önümde dururken elleri ellerimi buldu.

"İyi misin? Bi yerin acıdı mı? Bir şey söyle Anka öyle bakma!?"

Bu durumda benim canımın yanıp yanmadığını düşünüyordu.

Hayır aslında, tek umrunda olan buydu...

Bir cevap vermeden yamağımdan süzülen yaşla beraber kollarımı sımsıkı bi şekilde ona sardım. Yaşadığı şaşkınlık yavaş yavaş kaybolurken kafasını kısa saçlarım arasına gömüp derin bi nefes aldı.

Kollarını bana sarıp sıkıca sarıldı. Kokumu içine çekmeye doyamadığını konuşmadan söylüyordu sanki.

Sarılışı zaten güven kelimesinin hayat bulmuş haliydi...

Ona ne ara bu kadar bağlandığımı bilmeden omzunda ağlamaya başlamıştım. Gözyaşlarım mis kokulu ceketini ıslatıyor ve ben her an daha da sıkı sarılıyordum.

"Gitme" dedim titreyen sesimle. Burnumu çekip "lütfen kal, özür dilerim ben.. Ben sana çok alıştım" diyiverdim birden.

Bi eli yukarı çıkıp saçlarımı buldu ve okşamaya başladı.

"Neden kıydın saçlarına minik serçem?" diye sorarken sesine kırılganlık karışmıştı.

"Minik serçe sen yokken aklını kaçırıyor. Minik serçe'nin gökyüzüne ihtiyacı var."

"Gökyüzü" dedi duraksadı. "Hmm" diye düşünürken burnunu boynuma sürttü.

"Serçe gökyüzünden kaçıp bi binaya girmişti?"

"Serçe pişman ve binada nefes alamıyor. Gökyüzü olmazsa ölücek"

"Düşünmem lazım" diyip geri çekildi.

Asla yapmam dediğim bir diğer şeyi yapıp dudak büzdüm.

Bu onun yüzüne buruk bi gülümseme yerleştirirken baş parmağıyla gözyaşlarımı silmeye başladı.

Yüzünü buruşturup "ben sana neden kıyamıyorum anasını satayım!" diye isyan ettiğinde bende buruk bi şekilde gülmüştüm.

"Gökyüzü kalıyor?"

Sorduğum soruyu biraz geç yanıtlamak istiyor gibi bi yüz ifadesi takındı. Koltuk altlarımdan kavrayıp beni uçurur gibi kolayca ayağa kaldırdıktan sonra dizlerimdeki tozu silkeledi. Ona ayak uydurdum. Hatta bende onun dizlerini silkeledim.

Yürümeye başlayıp kolunu benim omzuma attığı sıra konuşmayada başladı.

"Gökyüzü nasıl hareket etsin güzelim benim. Sen benden gittin, yine bana geldin. Şimdi gidişlerine bile kızamayıp evine hoşgeldin diyorum minik serçem... Kalbime hep yakın ol ki rüzgara kapılmayasın, özlem duygusu bizi hırpalayamasın"

🌫️🍀

Bir şey diyicem

Bu bölüm kısa falan ama en çok hoşuma giden bölüm falan olabilir-

Olm çok tatlı oldular🥺

Bu arada 14şubat diye bi gün var deninenlere göre sevgililer günüymüş falan. Ben bilmiyorum yaşamadım hiç. Neyse bu Kutay ve Anka zillisine kıyak yaptım beraber olacaklar o gün. Bilin bakalım kim yine yalnız o gün:D

Çok uzatmadan gidiyim bari. Yakınım olmayanlar aşağıya bakmadan geçebilir. Ya da keyfiniz bilir aüzöwğaöşsq

Bu arada yeni bi karar aldım EHEHEHEHEH
Her bölüm sonu yapmaya karar verdim şunu;

ŞU ŞAPŞİĞE BAKAR MISINIZ, TİPİNİ YİYİP HAM YAPIP ISIRCAM AWWW(evet minik köpüşümüzde çok şeker)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ŞU ŞAPŞİĞE BAKAR MISINIZ, TİPİNİ YİYİP HAM YAPIP ISIRCAM AWWW(evet minik köpüşümüzde çok şeker)

Dylan aşığıbiri olarak akrabalarımı ve arkadaşlarımı darladığım yetmiyor sizide darlıycam:)

Muck<3






Anka |Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin