1.3

106 91 90
                                    


İyi okumalar...

Alessi uyandığında hava daha yeni ışıklanıyordu.
Bu kadar erken kalmasına şaşırsada asıl şaşıracağı yanında uyuyan adamdı.
Alessi uyku mahrumluğundan fark etmese de yeni algılıyordu karnının üzerindeki baskıyı.

Kafasını çevirdiğinde ona sarılmış uyuyan Lucasla karşılaştı.
Yüzünde küçük bir gülümseme oluşurken dün geceyi anımsadı.
Yorgunluktan lucasın yanında uyuya kalmıştı.
Lucası uyandırmamaya özen göstererek yavaşça kalktı yataktan.
Pencerenin önüne geldiğinde havanın boğuculuğunu yeni farkediyordu.
Birazdan yağmur yağacağına nerdeyse emindi.
Arkadan beline sarılan kollarla irkildi.
Kafasını çevirdiğinde lucasın gülümseyen yüzüyle karşılaştı.
Ne kadar da huzurlu hissediyordu bu adamı gördüğünde.

"Günaydın Amirim."
Alessinin alay barındıran sesi Lucasıda eğlendirmişti.

"Günaydın dedektif."

İkisi de gülerken Lucas dün geceyi anımsadı.

"Alessi dün nereden geldiğini anlatacakmısın?"

Alessi ne kadar kararsız kalsa da sonunda açıklamıştı her şeyi.
Elindeki fotografları gören Lucas en az dedektif kadar şaşırmıştı.

"Alessi bu resimdeki baş hekim hiç tekin bir insana benzemiyor.
Ayrıca Diananın surat ifadesini farkettin mi?
Bu resim intahar olayından ne kadar önce çekilmiş bilmiyorum , ama resimde de görüldüğü gibi diana bazı şeylerin farkında."

Alessi düşününce hak vermişti Lucasa.
Aklına gelenlerle fotografı lucasın elinden almıştı.
Fotografı çevirdiğinde arkasında yazan tarihle kaşları çatıldı.
Bu resim intihar olayından iki hafta önce çekilmiş.
Çok yakın bir tarih .

Alessi artık emindi Diana gördüklerinin kurbanı olmuştu.
Ne gördüyse infazına karar verilmişti.
Diananın donuk bakan gözleri geldi aklına.
Gördüğü şeylerin korkunçluğunu tahmin bile edemedi.
Yüzünü buruşturup Lucasa hitaben konuştu.

"Lucas o çok ağır şeyler yaşamış.
Biz ona yardımcı olmalıyız.
Ne olursa olsun onu bu hastanede bırakmamalıyız."

Lucasta onaylamıştı alessiyi.
Oda farkındaydı bu yapının diana için ne kadar tehlikeli olduğunun.

"Haklısın bende öyle düşünüyorum.
Onu burda bırakmayacağız.""

Lucasın kendinden emin çıkan sesi alessinin de içini rahatlatmıştı.
Nedensizce güveniyordu karşısındaki yıkılmaz adama.

"Hadi gidip bir şeyler yiyelim.
Bu gün yapıcak çok işimiz var.
Daha bulmamız gereken nur topu gibi bir katilimiz var."

Lucasın dedikleri alessiyi güldürmüştü.
Beraber odadan çıktıklarında yemek salonuna inmek için nerdivenlere yöneldiler.
Alessinin gözleri nerdivenin başında bekleyen venessaya kaydı.
Venessa sanki bir yerlere dalmış gibi öylece duruyordu.

Alessi artık güvenmiyordu ona.
Nedensizce samimiyetsiz olduğunu düşünüyordu.
Venessanın yanına vardıklarında Alessi sadece baş selamı vermekle yetinmişti.
Bu durum Lucası şaşırtsa da bir şey dememişti.
Sonunda yemek salonuna indiklerinde alessi bir sandalye çekip oturdu.
Lucasta hemen önünde yerini aldı.
Fakat alessinin burnuna farklı bir koku geliyordu.
Kafasını diğerlerine çevirdiğinde her kesin kendi halinde olduğunu gördü.
Takmamaya çalıştı ama koku gittikçe midesini dahada bulandırıyordu.

Yemek servisi yapan çalışana baktı bir süre.
Onlara doğru gelince zaman kaybetmeden sorunu anlamak istedi.

"Şey merhaba aceba bu kokunun nereden geldiğini biliyormusunuz?"

Çalışan ilk önce şaşırsa da hemen cevaplamıştı dedektifi.

"Evet efendim biliyorum.
Şurada fazladan buzluk bulunuyor.
İçi fazla derin olduğu için aşçı burada kalmasını istemişti.
Bazen malzemeler için gerekiyordu.
Şimdi kapağını açamıyoruz.
Anahtarı aşçıda kaldı.
Qaliba içinde bozulmuş bir malzeme var."

Çalışanın uzunca konuşmasını dinleyen dedektif bir gariplik seziyordu.
Aşçının kaybolduğunu düşünseler de baş hekime mesaj yazmış cenaze için memleketine gideceğini söylemişti.
Alessi mesaj yoluyla atılan bu yalana tabiki inanmamıştı ama beklemekten başka çaresi yoktu.
Tek düşündüğü bir insan gidiyorsa neden malzeme anahtarlarınıda götürsün ki.
Üstelik içerisinde kullanılacak malzemeler varsa.

"Tamam teşekkürler bilgin için.
Peki bu buzluğu göre bilirmiyim?"

Alessinin sorusu çalışanı şaşırtsa da onaylamıştı onu.

Beraber buzluğun yanına gittiklerinde Lucasta yanlarındaydı.
Alessi biraz daha yaklaştı buzluğa ama geri çekilmesi fazla sürmemişti.
Alessi ters giden birşeyler olduğunu anlamıştı.
Buzluktan gelen koku bir bozuk malzeme gibi değilde ölü bir insan gibi kokuyordu.

Lucasta farketmişti bu kokunun malzemeden fazla bir şey olduğunu.
Kaşlarını çatmış çözüm yolu düşünüyordu.


"Alessi sen burada bekle ben kilidi açacak bir şeyler bulup geleyim."
Alessi onaylamıştı genç adamı.
Lucas gidince dedektif düşüncelere dalmıştı ta ki gözüne değen parlak bir şey görene kadar.
Biraz daha eğildiğinde elini buzluğun altına götürdü.
Eline gelen soğuk metalle içi ürperse de fazla üstelemedi.
Elindeki anahtara uzunca bakıp anlamaya çalıştı nereyi açtığını.
En sonunda fark ettiği ayrıntıyla anahtarı karşısındaki buzluğun kilit yerine geçirip çevirdi.
Kapı açıldığında alessi keşke açmasaydım diyeceği bir görüntü ile karşılaştı.

Elini burnuna götüren dedektif kokudan bayılmamak için kendisini zor tutuyordu.
Ceseti daha dikkatli incelediğinde yarısının çürümeğe başladığını gördü.
Daha dikkatli baktığında cesetin kime ait olduğunu anladı.

"Aşçı"

Yeni bölüm nasıldı?

Sizce aşçı ne zaman öldü ?

Katil boş durmuyor.
Yeni kurban kim ?

 ÖLÜM ÇEMBERİ D17Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin