1.7

80 73 55
                                    

   İyi  okumalar...

    Alessi hasta odalarının olduğu kattan çıkacakken gözleri bir kapıya takıldı.
    Gidip gitmemekte kararsız kalsa da sonunda gitmeye karar vermişti.

  Odanın önüne gelince eline aldığı beyaz kartla kapıyı açtı.
   Kapı kulpunu çeviren dedektif gıcırtıyla açılan kapı nedeniyle irkildi.
Odaya adım atınca burnuna dolan rütubet kokusu yüzünü buruşturmasına neden oldu.
   Yatağa gözleri kaydığında masum bir şekilde uyuyan markusu gördü.
  Yüzünde istem dışı bir gülümseme oluştu.
   Buraya gelmesinin hata olduğunu düşünüp arkasını dönecekken duyduğu  fısıltıyla kaşlarını çattı.

  "Beni mi özledin doktor ?"
Karşısındaki adamın alaylı sesinemi yoksa doktor demesine mi sinirlense bilemedi.
  Yavaş adımlarla yatağa doğru yürüyüp , gözleri açık bir şekilde ona bakan adama tıslarcasına konuştu.

  "Birincisi ben doktor değil dedektifim.
   İkincisi ne özliycem seni be."

  Markus genç kadının çıkışı karşısında şaşırsa da gülmeye başlamıştı.
  Marcusun gülmeye başlaması  Alessiyi şaşırtmıştı.

  "Neye güldüğünü sora bilirmiyim.?"
Alessinin huysuzca sorduğu soru Marcusun yüzünde buruk bir gülümseme bırakmıştı.

"Birine çok benziyorsun. Bir tek görüntü olarak değil her yönden."

Kısacık bir cümle Alesside büyük bir etki yaratmıştı. Oda görmüştü adamın yüzündeki acıyı.
Daha fazla üstelemedi , hiç bir şey söylemeden çıktı odadan.

  Odasının önüne gelince bu gün yalnız kalmak istemediğini anladı.
Karşı odanın kapısını çalınca kapı hemen açılmıştı.
  Lucasın bir şey söylemesine izin vermeyen dedektif hızlıca dudaklarına yapışmıştı.
  İlk önce şaşkınca bekleyen adam kendine geldiği gibi karşılık vermişti dedektife.
  İçeri geçen ikili nefes almak için bir birinden ayrıldığında ,Lucas büyük bir arzuyla fısıldadı.

"Durmak istemiyorum !" Lucasın söyledikleri Alessiyi gülümsetmişti.

  "Durma ozaman !"
Lucas duyduklarıyla tekrar öpmeye başlamıştı dedektifi.
Gece ikisi içinde çok uzun olacaktı.

****

  Sabah erkenden uyanan dedektif üzerindeki çarşafa sarılıp yanındaki uyuyan adama baktı.
  Yüzüne yerleşen gülümsemeyle üzerini giyinip ,Lucası uyandırmaya çalıştı.

"Lucas kalk artık yeni gelişmeler var."
Kaçıncı kes seslenmişti bilmiyordu ama bir türlü uyandıramamıştı uykucu adamı. Aklına gelen planla gülümsedi.
  Kapıya yaklaşıp sanki başkası çalıyor gibi tıklattı.
  Kapıyı açınca sırıttı.

  "Aa hoş geldiniz siz yeni polis olmalısınız ?Sizin gibi yakışıklı birini beklemiyorduk doğrusu."

  Bir anda yanında biten Lucasla kahkahayı patlattı.
   Lucas oyuna geldiğini anlayınca Alessiyi kendine çekip öpdü.
 
  "Bu beni kandırmanın cezasıydı sevgilim. Şimdi üzerimi değiştireyim birlikte çıkarız."

  Alessi lucas söyleyince farketmişti üzerinin çıplak olduğunu.
  Gözlerini  kaçırıp lucasın giyinmesini bekledi.
  Beraber odadan çıkınca Alessi dün gece olanları anlatmak istedi.

  "Lucas ben dün gece uyuyamadım.
Bu yüzden de Diananın odasına gittim."

   Alessinin söyledikleriyle lucas yürümeyi bıraktı.
Çatık kaşlarıyla Alessiye dönüp sert sesiyle konuştu.

  "Neden bana gelmedin. Birlikte gide bilirdik. Burasının ne kadar tehlikeli olduğunu bildiğin halde beni hep arkanda bırakıyorsun.
  Ne istiyorsan yap artık karışmıycam."

Alessinin konuşmasına bile izin vermeden gitmişti.
Alessi bozulan moraliyle birlikte aşinası olduğu odaya yürüdü.
  Odaya geldiğinde yatakta oturan bir Dianayla karşılaştı.
Tek fark diana elindeki resme bakıyordu .
  Alessinin geldiğini görünce resmi saklamıştı.
  Yatağın yanındaki sandalyeye oturan Alessi bir süre Dianayı izledi.

  "Başlayalımmı artık seansa. "
  Alessinin cansız çıkan sesi Diananın dikkatini çekmişti.

  "Bence senin bir seansa ihtiyacın var."
Alessi anlamsız bir şekilde bakınca Diana açıkladı.

   "Ne oldu  iyi değilsin ?"

Alessi derin bir nefes aldı. Ne kadar da güçlü diye geçirdi içinden. Yüzündeki buruk gülümsemeyle fısıldadı.

  "Biliyormusun sen çok güçlüsün.
Keşke senin gibi güçlü bir insan olsaydım."

Alessinin söyledikleriyle Diana şaşırmıştı.
Böyle bir şey beklemiyordu.
Alessi devam etti konuşmasına.

"Çok şey yaşadın ama tutundun hayata.
  Bense en küçük sorunda pes ediyorum."

  Diana ilk kez içten bir şekilde gülümsedi.
  Alessinin iyi bir insan olduğunu daha ilk günden anlamıştı.
  Buyüzden konuşmuştu onunla zaten.

  "Ben düşündüğün gibi güçlü değilim .
  Ne oldubilmiyorum ama her şeyin düzelmesi için dinlemek gerek .
Karşılıklı dinlemek."

Alesside içten bir şekilde gülümseyip konuştu.

"Emin ol konuşucam. Şimdi geçelimmi seansa."

  Diana kafasını olumlu anlamda sallayıp , yüzünü duvara çevirdi.
 
  "Bulduğum bu disk benim sonum olmuştu.
  Aslında o gün  işle iygili bir disk vardı elimde .
  İncelemek için odamdaki bilgisayara ihtiyacım vardı.
    Önüme bakmadığım için baş hekimle çarpıştım.
   Yerde bir kaç disk vardı kendi diskim sanıp aldım.
Bilgisayarıma takıp bakınca benim olmadığını anlamıştım.
  Gördüğüm görüntüleri hiç bir zaman unutmadım.
     Ben daha izlediğim görüntülerin şokunu atlatmamışken kapı çalındı.
   Kim olduğunu anlamam zor olmamıştı.
  Diski bilgisayardan çıkartıp hiç bir şey olmamış gibi kapıyı açtım.
  Ama karşımda beklediğim gibi baş hekim yoktu.
  O gelmişti.
  Ve ben büyük bir hata yapıb ona hiçbir şey anlatmadım.""

  "O kim?" Alessinin sorusuyla Diana burukca gülümsedi.

"Brian"

 

  Sizce nasıl bir bölümdü?

  Brian kim?

  Oylarınızı bekliyorumm.

 

 ÖLÜM ÇEMBERİ D17Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin