20. Sil Baştan Başlamak

45 3 0
                                    

Eskitilmiş Yaz - Uyusam Geçer Mi

🌙

Temiz nevresim takımımın etrafımı örttüğü yumuşak yatağımın içinde gerinerek uyandığımda, gözlerim karşıdaki duvar saatine takıldı; akreple yelkovan günün neredeyse yarısından çoğunu uyuyarak geçirdiğime dair apaçık bir kanıt gösteriyordu. Kirpiklerimi kırpıştırdım, kalbim göğüs kafesimin içinde bana günaydın dercesine bir tekme savurduktan hemen sonra, zihnimin perdesine yansıyan birkaç görüntü gülümsememe sebep oldu. Hissettiğim şeyler hiç gerçekçi gelmiyordu ama hayal de olsa bir süre bu mutluluğun içinde savrulmak istiyordum.

Hızlıca yataktan kalktıktan sonra kendimi banyoya attım ve sıcak suyun altında keyifle bir duş aldım. Bedenimden akıp giden su, ruhumun üzerine binmiş bütün eski yükleri kendisiyle birlikte alıp götürüyordu; uzun zamandır aradığıma kavuşmuştum, sanki yıllardır bunu bekliyordum.

Özgürlüğümü.

Kerem'den ayrılmıştım, parmağımdaki pranganın yerinde yeller esiyordu artık; gelecekte ne yapacağım, bu adamla nasıl bir ömür geçecek diye düşüncelere dalıp endişe içinde kavrulmama gerek yoktu. Artık yalnızca kendime odaklanabilir, kendi hayatımı yaşayabilirdim. Kim ne düşünür diyerek hareketlerimi tartmanın zamanı geçmişti, insanların bencil ve kapalı zihniyetinin içinde ne döndüğü bundan sonra umurumda değildi. Sadece Kerem'le ilişkimizin bittiğini en kısa zamanda anneme açıklamam gerekiyordu ve annemin de bugün eve geleceğini hesaba katarsam aslında o gün de tam olarak bugündü. Bana destek çıkmayacağını düşünmüyordum, aksine, bu sefer gerçekten kendi kararımla çıktığım bu yolun başında oldukça keyifli bir şekilde elimi tutar, o yolda da benimle birlikte yürürdü.

Bunun hemen ardından dürüst olmam gereken bir kişi daha vardı: Mercan. En yakın arkadaşımı artık daha fazla kandıramazdım, onu böyle bir oyunun içine sürüklemek istemiyordum. Doğru kelimeleri birleştirmeyi başardığım zaman Steven'la aramızda geçenleri söyleyecektim, ama tabii ki ayrıntılardan uzak, belki de olayları yumuşatacak birkaç yalanı araya sıkıştırarak yapacaktım bunu.

Uzun süredir hayatıma uğramayan bir mutluluğun eşliğinde mutfakta ayaküstü bir şeyler atıştırdıktan sonra tekrardan odama çıktım ve bahçeyi rahatça sulayabilmek adına üzerime kot bir tulum geçirdim. Annem eve geldiğinde bahçedeki çiçekleri kuru görürse gerçekten ayvayı yerdim. Yüzümde aptal bir gülüş, adeta atlaya zıplaya gerisingeri merdivenlerden indim ve kendimi direkt salondaki kapıdan dışarıya attım. Bugün güneş bir ayrı parlıyor, çiçekler daha derin kokuyor ve kuşlar da farklı bir ahenk ile şakıdıyordu. Birdenbire dünya gözüme daha canlı, daha renkli göründü. Damarlarımın arasından akan kan bile yıllar sonra şevkle süzülüyordu sanki.

Ya da sanırım ben yavaş yavaş deliriyordum.

Bir adamın gerçek sevgisine maruz kalan kadınlar kendilerini hep zirvede görürlermiş, annem böyle söylerdi. Belki de gerçekten sevildiğim için, değer gördüğümü hissettiğim içindir ruhumda oluşan bütün bu yeniliklerin sebebi. Belki de gerçekten aşk vardır, sadece herkese her zaman uğramıyordur, uğrasa bile kişi bunun farkına varmıyordur, kim bilir?

Her gün radyoda en az beş defa çalan bir şarkının nakaratı ağzıma takılı bir şekilde mırıldanırken, yavaş yavaş bahçeyi sulamaya koyuldum. Zaten çok da büyük bir bahçeye sahip değildik, ama annem çiçeklerine takıntılıydı, hatta onları çocukları gibi sever, bazen onlarla konuşurdu. Ben de onlara şarkı söylüyordum, sadece sulama işini biraz daha erken yapma fikri çok daha iyi olabilirdi, diye düşündüm. Çünkü güneş o kadar sıcaktı ki kafamın üstü sanki cayır cayır yanıyordu.

İçimdeki Şeytanı ÖldürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin