| 3.2 |

1.3K 100 54
                                    

"Uyan Marinette, uyan sana sürprizlerim var. MARİNETTE!!"

Yerimden sıçrayarak doğrulduğumda rüyamı bölen kişiyi görmek için gözlerimi açtım. Hangi salak sabahın köründe beni uyandırırdı ki?!

Ah tabii ki de Kara kedi.

"Ne oluyor Kara kedi sakin olur musun?"

Dizlerimin üzerine oturup ellerini yanaklarıma koydu.
Karşımda masum bakışlarla bana bakarken gülümsedim.
Ona kıyamadığımı biliyordu.

" Günaydın aşkım, çiçeğim, balım, meleğim, kedim, perim, çiçeğim, her–"

İşaret parmağımı dudaklarına bastırıp onu susturduğumda bu sefer parmağımı öpünce kızgınca ona baktım.

"Marinette desen yeterliydi aslında kedicik. Hem parmağımı neden öpüyorsun?"

Yüzünü yaklaştırıp buruşturduğunda gözlerimi devirdim.

"Çok odunsun Marinette."

Dizlerimin üstünden kalkıp kapıya ilerlediğinde yüzümü sıvazladım.
Şu son bir haftadır hiç olmadığım kadar mutluydum.

" Her neyse kahvaltı hazır işlerini hallet ve gel. "

Ona öpücük attığımda kızgınca bana baktı. Yanlış bir şey mi yapmıştım?

" Gelip gerçekleştirsene hissetmek istiyorum belki Marinette. Öpücük yollamayla olmaz."

Gergince gülümseyip gözlerimi başka yerlere odakladım.
Bunun için o kadarda cesur değildim.

" Ben yüzümü yıkayayım."

Hızlıca yataktan kalkıp banyoya ilerlediğimde kapıyı kapatıp sırtımı oraya yasladım.
Yavaşça yere çökerken gözlerimi kapattım.
Olanları düşünmekle yetinmek istemiyordum.
İçimdekileri birisine anlatmak veya bir kağıda yazmam gerekiyordu.
Alya artık olmadığına göre tek seçeneğim kağıda yazmaktı.
Kapının deliğinden Kara kedi'nin gidip gitmediğini kontrol ettim.
Neyseki gitmişti.
Ayağa kalkıp yüzümü yıkadım.
Dişlerimi fırçaladıktan sonra masa başına geçip günlüğümü açtım.

30.04.2020

Uh merhaba?
Yazmayalı uzun zaman oldu.
Aslında biraz acelem var çünkü Kara kedi kahvaltıya bekliyor.
Şaka gibi gelebilir.
Ama doğru yani gerçek.
Nereden başlayacağımı bilmiyorum. Bir çok olay yaşandı.
Ona ilk açıldığımda red edilmiştim. Bunu anlattım mı bilmiyorum.
Sonra gitme kararı almıştım ama beni vazgeçirdi. Ardından git gide yakınlaşmaya başladık.
Gitmediğim için Alya ile kavga ettik ve o bir canavara dönüştü.
Hayatımın en kötü günüydü.
Alya bilerek yapmamıştı evet ama o gün geçmişte yaşadığım o kötü anı tekrardan yaşadım.
Sanki bilerek yapılıyor gibi o yeşil zehirli balonlar beni buluyordu sürekli. Oysaki Alyada ok ve yay vardı nasıl olduda bir balon oluşturdu?
Aklım almıyor.
Tekrardan ölümün tadını tattım.
Ardından hastanede gözlerimi açtım. Lakin hayat mutlu olmamı istemiyordu.
Alya.
O beni terk etti.
Gitti.
Nereye gittiğini bile bilmiyorum bu çok kötü hissettiriyor.
Ne yapacağımı bilmiyorum Kara kedi aklımı karıştırıyor.
Alyanın peşine takılmak istiyorum onu böylece bırakmak çok zor.
İğleştim aslında ama Kara kedi bana hasta muamelesi yapıyor.
Aslında bunu sevmiştim yani onun benimle ilgilenmesi hoş bir duyguydu.
Şevkati ve sevgisi hoşuma gidiyordu.
Ancak şu sıralar oldukça cesur davranıyordu.
Oh söylemeye utanıyorum.
Sanırım söylemeliyim.
Yani utanıyorum.
Peki.
Söylüyorum?
Hazır mısın?
Uh ben değilim.
Tamam.
Sakinim.
Şey,
O beni öptü.
Yani yanağımdan da öptü ama bu sefer ileriye gitti.
Fazla ileriye hemde.
Pekii beni dudağımdan öptü bu çok..
Yani bilmiyorum aşırı heyecanlanmıştım ve ne yapacağımı bilememiştim.
İlk defa böyle bir şet olmuştu şaşkınlıktan öylece kalakalmıştım.
Sonra kendime gelip onu ittim.
Ve bana sırıtıp yataktan kalktı.
Ellerim titrerken düzgün düşünemiyordum.
Neredeyse bir haftadır onunla birlikteyim.
Üzülüp ağlamam lazımken gülümsüyorum. Kalkıp Alya'yı arayacağıma burada kara kediyle kalıyorum.
Artık onunla bir mutluluk o kadar uzak geliyordu ki şimdi böyle değişmesi bile şüphe uyandırıyor.
Hatta beni sevdiğini bile söylemişti.
Belkide bana karşı vicdan azabı çekiyor olabilirdi.
Sadece olaylara karşı nasıl davranacağımı bilmiyorum.
Kara kediye inanıp mutlu mu olmalıyım, yoksa kendimi daha fazla mı üzmeliyim?
Ah cidden.

I Don't Love You〝Marichat〞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin