| 3.1 |

1.3K 112 50
                                    

"Kahve mi istersin, çay mı?"

Yerimde doğrulup saçımı geriye attım.
Gözlerimi gözlerine odakladığımda gülümsüyordu.
Alya gideli bir hafta olmuştu.
Beni yatağıma geri yatırıp hemşireyi çağırıp gitti. Hemşireye direnip arkasından bağırsam bile koluma yediğim iğne ile uykuya dalmıştım.
O günden beridir durgun ve yorgun olsam bile Kara kedi yanımdaydı.
En azından beni yalnız bırakmamıştı.
Ona karşı olan duygularımın tamamen bittiğini falan sanmıştım. Ama öyle değildi beni her gece göğsüne yatırıp uyuttuğunda kalbim ağzımda atıyordu.

Şuan iyi olsam bile gitmemişti.
Bir hafta boyunca benimle ilgilenmişti.
Tüm işlerini bırakıp her gün benimleydi. Ona aşık olmamın bir sebebi daha, onun şefkati ve sevgisi hep aç olduğum bir duyguydu.
Kaşlarımı çattığımda kulaklarını indirip dudağını büzdü.

"yine noldu?"

Gülümseyip ayağa kalktığımda endişeyle bana doğru bir adım attığında ona baktım.
Çok tatlıydı.

" Bak artık ayağa kalkabiliyorum ağrılarım da azaldı. Bana ayırdığın bir hafta için teşekkür ederim Kara kedi.
Artık kendi hayatına dönmelisin."

Yanımsa yaklaşıp elimi tuttu. Gülümsediğinde kalbim teklese bile sakin kalmalıydım.

"Aslında bir haftadır sana ayırdığım vakit ile hayatım daha güzel gidiyor Mari."

Gözlerine odakladığım gözlerimi anında kaçırıp geriye çekilmeye çalıştım. Ancak belimden kavrayıp daha fazla kendisine çekince şaşkınlıkla ona baktım. Hayır Marinette sakin kalmalısın.

" Hmm utandın demek~"

Yüzünü yaklaştırıp yanağıma dudağını bastırdı. Bir kaç saniye öyle durduğunda kalbimin duracağını sanmıştım.
Zehirli balondan değilde Kara kedi yüzünden ölecektim.
Geriye çekilip göz kırptığında kollarından kurtulup yatağa oturdum.
Bunun etkisinden kurtulmak çok zordu!

"Telafisi olacak demiştim. Her neyse hâlâ ne içeceğini söylemedin Mari~"

Kafamı iki yana sallayıp ona baktığımda sırıttı.
Gözlerimi devirip saçlarımla oynadım.

"Kahve istiyorum."

-

Gözlerimi kapatıp geriye yaslanınca derince nefes verdim. Kara kedi dizindeki bilgisayarı kapatıp masaya koydu.
Ardından bana döndüğünde ona baktım. Gülümsemeyen yüzüyle bana bakarken sırıttım.

"Ne diyeceksin kedicik?"

Gözlerini kaçırıp ellerimin üzerine ellerini koyduğunda sırıtmam genişledi. Hâlâ ilk gün ki gibi heyecanlanıyordum.

"Marinette ben birisine aşık oldum."

Sırıtmam yavaşça solarken ellerimi çektim. Yine aynı şeyler oluyordu ve benim daha fazlasına dayanacak gücüm yoktu.

"Kara kedi gerçekten-"

Dudaklarımın üzerine parmağını koyup susturunca gözlerimi kapattım.

"Şşt beni dinler misin Mari, sana aşık olduğum kişiden bahsetmek istiyorum."

Gülümseyen yüzüne karşılık başımı sallayıp gözlerimi yorgana diktim. Kesinlikle bana acıdığı için buradaydı.
Boş umutlara kapılmıştım.
Yine ve yine.

"O mavi saçlı."

Kagamiden bahsediyordu evet.

" O her güldüğünde çok heyecanlanıyorum. Ayrıca mavi gözlü."

Kagaminin göz rengi kahverengi.
Ne?

"Peki baş harfi ne?"

Düşünür gibi yapıp yüzünü yaklaştırdı.

"Baş harfi Marinette."

Gözlerimi kocaman açıp geriye çekildim. Bu bir rüya mıydı?

"Şaka yapıyorsun değil mi, belkide bana acıdığın içindir. Bak Kara kedi bu konu–"

Beni duvarla arasına sıkıştırdığında bir anlık için nefesim kesilmişti. Kara kedi şu sıralar çok cesurca davranıyordu.
Ciddiyetle gözlerimin içine baktı.

"Seni seviyorum Marinette. Ve ben bu zamana kadar hiç bir kızı öpmedim. Ama biliyor musun şuan seni delice öpmek istiyorum, bunu yapsam beni durdurabilir misin?"

Yüzüme doğru eğildiğinde son kez fısıldayıp dudaklarımı öpmeye başladığında vücudum kaskatı kesilmişti.
Ölüm günüm bugündü evet.

" Durduramazsın. "

Hepimiz sadece bu bölüm için sabrettik biliyorum.

I Don't Love You〝Marichat〞Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin