Hayat her zaman istediğin gibi gitmez. Gün gelir aileni kaybedersin bir bakmışsın yeni bir ailen olmuş. Zeynep'in durumu da tam olarak buydu.
Mutluydu , ailesi yanındaydı , sağlıkları yerindeydi , çok şükür bir şekilde geçinip gidiyorlardı. Ama işt...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
3.Bölüm *Şimdi mi evladınız , aileniz oldu?!*
Bazen gerçekten aptal olduğumu düşünüyorum. Çok çabuk dolduruşa gelen , hemen yumuşayan , ikna olan , kıyamayan bir insandım ve artık gerçekten aptal olduğuma inanmıştım.
Şu an daha yüzlerini bile sadece 2 kez gördüğüm insanların arabasında İstanbul sokaklarında arka koltuğa oturmuş kara kara düşünüyordum. Zaten aklıma dolan görüntüler ise ağlamam için uğraşıyordu resmen.
... Geçmiş Zaman (Dün - Mezarlık)
Ailemin cenazesine gidiyordum. Hafif hafif yağmur atıştırırken adımlarımı hızlandırarak mezarlık yazısının önünde durdum. Orada olacaklara hazırlıklı olmalıydım.
Derince nefes alıp içeriye girdim. Ağlamaktan kızaran gözlerim artık kurumuş ve yanıyordu. O sırada ilerideki topluluğu gördüğümde adımlarımı oraya yönelttim.
Beni ilk farkeden gözü morarmış amcamdı. Kaşlarını çatıp hızla üzerime yürüdü ve yüzüme bir tokat yapıştırdı. Mezarlıkta tokatın sesi yankılanmıştı.
"Sen ne yüzle geldin buraya?!"
Canım acımıyordu... Artık acımıyordu... Yana düşen kafamı tekrar amcama döndürdüm.
"Ailemin cenazesine gelmek benim en doğal hakkım!"
"Onlar senin ailen bile de-" derken tekrar tokat yapıştıracakken bileğinden yakaladım.
Artık kendimi ezdirmeyecektim. Ona öldürücü bakışlarımı atarken o bir bana bir elime şaşkınlıkla bakıyordu.
"Sizin o küçük aklınız kabul etse de etmese de onlar benim ailem! Onlar beni kabul etmişken sizin onların cenazesinde yaptığınız şeye bakın bir de! Siz misiniz onun ailesi? Güleyim de boşa gitmesin! Babam zora düştü , biriniz de yardım edeyim demediniz. Annem hastalandı gelip geçmiş olsun bile demediniz. İşiniz düştüğünde ailem ailem diyorken bizim işimiz düştüğünde kapınızdan kovuyordunuz! Evimizden atıldık hepiniz sırtınızı döndünüz bize! Kardeşim diyorsunuz bir de utanmadan. Babaannem annemi yıllarca kullandı eziyet etti , dedem babamın durumunu bile bile borcunu istemek için kapımıza dayandı... Şimdi mi evladınız , aileniz oldu?! Amca sen? Sen babamı dolandırıp paraların üzerine konmadın mı? Siz gerçekten korkunç insanlarsınız! Gelmiş benim evlatlığımı mı sorguluyorsunuz?! Güldürmeyin beni Allah aşkına!"
Onlar sinirle bana bakmaya devam ediyorlar ama cevap veremiyorlardı. Haketmişlerdi bunu. O sırada amcam kolunu çekmiş ve bana tekrar tokat atmaya çalışmıştı ki ona fırsat vermeden kolunu tutup büktüm.