Hayat her zaman istediğin gibi gitmez. Gün gelir aileni kaybedersin bir bakmışsın yeni bir ailen olmuş. Zeynep'in durumu da tam olarak buydu.
Mutluydu , ailesi yanındaydı , sağlıkları yerindeydi , çok şükür bir şekilde geçinip gidiyorlardı. Ama işt...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
11.Bölüm *Gitme...*
Bembeyaz boş bir oda...
Deli gibi çıkışı arıyorum ama duvarlara bile ulaşamıyorum. O sırada bir ses duyuyorum.
"Kızım..."
Annem... Gül kokulum...
Ağlamaya başlıyorum. Göz yaşlarım usul usul akarken anneme sesleniyorum.
"Annem... Neden beni bıraktın? Yapayalnız kaldım bilmediğim insanların arasında , bilmediğim bir yerde..."
"Güzel kızım... Bizim vaktimiz dolmuştu ne gelir elden? Ben hiç seni bırakmak ister miyim? Sen benim karagözlümsün."
"Babam nasıl? Ya kardeşim? Hepinizi çok özledim ben. Yüreğim öyle yanıyor ki..."
"Biz de seni çok özledik kızım. Ama içimiz rahat burada. Öz ailen seni çok seviyor biliyoruz."
"Ben artık onların yanında kalmayacağım. Gideceğim. Onlara bel bağlayamam."
"Yapma kızım. Sen onların da evladısın. Kim bilir ne kadar canları acıyordur onların da... Bak biz gittiğimiz için senin canın nasıl yanıyor? İşte onların canı öyle acıyor sen gideceğin için. Ben sana ne öğrettim? Kendine yapılmasını sevmediğin , istemediğin şeyi bir başkasına yapma. Onların canını bile isteye yakma. Seni çok seviyorlar."
"Ama anne onlar benden sizi unutmamı istiyor... Ben sizi nasıl unuturum ki?"
"Güzel kızım onlar unutmanı istemiyor. Sadece canının yandığını bildikleri için sürekli düşünmemeni istiyorlar. Haklılar da kuzum... Sen mutlu olmayı hakediyorsun. Bizi unut demiyorum ama onları da terketme , alışmaya çalış , eğer annelik hatrım var ise. Hem okuldaki o kadar insanı yüzüstü mü bırakacaksın? Benim tanıdığım Zeynep asla böyle bir şey yapmazdı. Ona göre düşün kararını ver kızım. En doğru kararı vereceğine eminim ben. Unutma ailen seninle gurur duyuyor..."
Ses bir anda gittiğinde 'Anne.' diye bağırmaya başladım. ...
Nefes nefese sıçradığımda yavaş yavaş rüyanın etkisinden çıkmıştım. Kollarım da uyuyan Ayaz'ı yavaşça bırakarak yataktan kalktım. Komidine koyduğum telefonumu elime alıp saate baktım.
Kahvaltıya bir saat vardı. Ayaz'ın odasından sessizce çıkıp kendi odama girdim.
Banyoya girerek üzerimdeki geceliği çıkartıp kirli sepetine attım ve kendimi buz gibi suya bıraktım.
Kararımı vermiştim. Gitmeyecek ne Ayaz'ı ailesinden ayıracaktım ne de o insanları yüz üstü bırakacaktım.
Madem bana bu kadar imkan verilmişti ben de kullanacaktım. Hem annemin yüzünü kara çıkartmazdım.