BİR KÜÇÜK KORE MESELESİ

Bölüm #33

"S-sehun, lütfen bırak. Kris'e haksızlık etme! Bırak beni" genç kız, Sehun'un nefesini boynunda hissediyordu. Sehun çenesini, genç kızın omzuna koymuştu.

"Sana sadece son bir şey soracağım. Lütfen dürüst ol. Beni sevmiyor musun? " genç kız gözyaşlarını tutamadı. Başını yere eğdi.

"Seni seviyorum. Evet, seni çok sviyorum. Git lütfen" Sehun çenesini çekti ve kızdan ayrıldı. Yavaşça oturma odasına gitti. Genç kız gözlerini silip, bulaşıkları yıkadı.

İçeri girip, Yeo'nun yanına oturdu. "Yoon, gözlerine n'oldu? Kızarmış, ağladın mı? " diyince, Yoon gözlerini sildi.

"Gözlerim ağrıyor o kadar. Geçer birazdan" Kris huzursuzca, Yoon'un

yanına gitti. Elini tutup kaldırdı ve Yoon'un odasına girdiler.

"Seninle konuşmalıyız" Yoon'un yatağına oturdu ve bağdaş kurdu. Yoon da yanına oturdu. "Hala O'nu sevdiğinin farkındayım. Seni engelleyemiyorum ve bu çok can yakıcı" genç kızın ellerini tuttu. "Benimle olmak zorunda değilsin, senin acı çektiğini görüyorum" genç kız başını öne eğdi ve ağlamaya başladı.

Gözleri yanıyordu tıpkı canının yandığı gibi. Hıçkırıklarını tutamayarak, ağlamaya devam etti. Kris, kendine çekip sarıldı. "B-ben özür dilerim" Kris, Yoon'dan ayrılıp, ona baktı.

Yoon ağlayınca dudakları şişerdi ve şu an hem biraz şişmiş hem de kırmızılaşmıştı. Kris, giderek kıza yaklaştı. Yoon, Kris'in sıcak nefesini dudaklarında hissedince gözlerini kapadı. Kris, iyice yaklaşarak kızın dudaklarını kendi dudaklarıyla örttü. Genç kız hareketsizce bekliyordu. Kris, yavaşça ve nazikçe öpüyordu. Kızdan ayrıldı ve hızla odadan çıktı.

*****

"Bu nasıl olur?! Seni herkes tanıyor ve sen böyle bir şeyi nasıl yapıyorsun?!" Suho, başını eğdi ve yere bakmaya başladı. "Fanlar çıldırıyor ve daha yeni olan bir grup skandalla habere geliyor! Gidip basın açıklaması yapın! En azından couple fan kazanırsınız" Suho odadan çıktı ve Kai'ye sarıldı.

"Kai, couple fanlar için başkan kabul etti. Bugün basın açıklaması var" Kai gülümseyip, Suho'ya baktı.

"Hyung, bu harika! Yeo da onaylarsa tamamdır"

*****

2 GÜN SONRA

"Ayşegül, ne oldu anlat hadi" Beyza, Ayşegül ile birlikte yurtta oturuyordu.

"Kris ile ayrıldık" deyip yutkundu.

"Ona aşık bile değildin Ayşegül. Mutlu olmalısın çünkü kendini kandırmandan iyidir" deyip tebessüm etti. Kapı çalınca Beyza kapıya gitti. Kapıdasiyah montlu, solucan gibi birisi vardı.

"Kim gelmiş?" Beyza, şaşkınca bakmaya başladı.

"Ayaklı bir tırtıl mı? " Ayşegül, ne olduğunu anlamadan kapıya geldi. Sehun, fermuarı açtı ve suratı göründü.

"Merhaba! " deyip güldü. Beyza kafasını yanayatırıp ağzını açtı. "Yeolbi, ayaklı tırtılda ne?"

"Sen Yeolbi ismini nerden biliyorsun? " Sehun içeri girdi ve kapıyı örttü.

"Yeol hyung, keşke senden başka bir şey konuşsaydı " içeri geçtiler. Beyza odasına gitti.

"Ne oldu da geldin? " Sehun, Yoon'a yaklaştı ve gözlerini kırpıştırdı.

"Gitmeli miyim? " genç kız, nefesini suratında hissedip irkildi.

"Evil maknae diye boşuna demiyorlar" kafasına vurup, itti. Sehun başını tutarak, yanına oturdu.