BİR KÜÇÜK KORE MESELESİ

Bölüm #1

Uçağa bindikten sonra kulağıma kulaklıklarımı taktım.Müzik benim vazgeçilmezimdi. Bu arada çok yorgun oduğum için uykuya daldım.

Uyandığımda hemen hostesi çağırıp uykunun verdiği sersemlikle sordum

"Şey,kaç saat var?"

"Saat değil birazdan ineceğiz efendim,anonsu verecektim ben de"deyip tatlı tatlı gülümsedi.

Ben de yerime tekrar kuruldum zaten sonra uçak indi.Havaalanına ayak basar basmaz derin bir nefes aldım.İçeriye doğru bavulumu sürükledim.İçeride elinde kocaman bir kağıtla bekleyen bir Yeo gördüm. Kağıtta Ayşegül yazıyordu kocaman harflerle.Yanına koşarak gittim.Hemen bavulu yere bırakıp sarılmaya başladık.

"Ooo sen cidden büyümüşsün. Seni çok özledim küçüklükten beri görüşemiyoruz."

O bunları söylerken ben kafamı onun boynuna gömüp ağlıyordum. Bunu farketmiş olacak ki hemen sesini yükselterek sitem etti.

"Yah,ağlamak için mi buraya geldin?!"diyince kafamı çekip,elimin tersiyle gözlerimi ovaladım.

"O zaman gidelim.Eviniz hala aynı yerde mi?"

"Şey,aslında ben evimi ailemden ayırdım."

"Neden ki?"diye merakla sordum.

"Artık onların kuralları beni çok sıkıyor. Hem artık beraber olucaz"dedi. Ben de daha fazla deşmeden onayladım. Sonra hemen taksiye bindik. Cidden Yeo yu özlemiştim. Onu çok çok önceden görmüş olsam da yokluğunu sanki hissettiriyordu.

Sonunda eve gelmiştik. Yeo bana odamı gösterdi. Ev zaten 2 oda 1 salondu. Odam cidden güzeldi. Yeo ile benim zevklerimiz de uyuşuyor gibiydi. Odanın renkleri açık mavi ve toz pembeydi. Bir yatak,çalışma masası,gardorap vardı. Tam eşyalarımı yerleştirirken içeri girdi.

"Yah,hemen onlarla uğraşma da gel bişiyler yiyelim"deyip sırtımdan itti. Mutfağa girip ramen yapmaya başladık.

"Yeo benim okul işini ayarlayacağını söylemiştin. Ne yaptın o işi?"

"Oh,evet.O iş tamam. Hatta aynı sınıftayız."

"Nasıl yaptın?"diyip şaşkınlıkla sordum.

"Başarılı bir öğrenciyim ben. Ayrıca da sana uygun bir isim bulalım. Ben bile telaffuzda zorlanıyorum"

"Imm... ne olabilir ki?"

"Omo! Buldum sanırım Lee Yoon'a ne dersin?Hem çok şirin."deyip hızlıca ve sevinçle el çırptı olur deyip gülümsedim.

Ramenlerimizi d yedikten sonra kıyafetlerimi beraber düzüp uyuduk. Yarın bana okul kıyafeti almak için erkn uyanmamız gerekiyordu...

Sabah uyandığımda başımda dikilen Yeo'yu görür görmez hemen sıçradım.

"Hey,sen ne yapıyorsun?!"

"Yoon bu kadar çok uyumalı mısın cidden. Kalk kıyafet almaya gideceğiz."

"Önce bişeyler yiyelim Yeo. Aç mı kalayım?"deyip  masumca gülümsedim.

"Dışarıda yeriz. Hadi Yoon çıkalım."dedikten sonra dolaptan kot şort ve bir t-shirt alıp üstüme geçirdim çıkarken ayağıma kırmızı vanslarımı geçirdim. Yeo da mini etek ve t-shirtle ceket giymişti.Çıkarken de düz bir babet giydi. Bu kız gerçekten zevkli.

Önce birşeyler yemek için dduboki dükkanına girdik. Masaya oturup yemeye başladık. Tadı tuhaf ama güzeldi. Sonra da kalkıp bir kıyafet dükkanına girdik. Sokakta ve dükkanlardaki bazı kişiler bana şaşkınlıkla bakıyordu çünkü yüzüm cidden onlara benzemiyordu. Dükkandan okul kıyafetlerini aldık ve gerçekten bizim okul kıyafetlerine bin çekerdi. O mağazadan çıkıp gülerek yürüyorduk. Ki önümüzdeki kişilere çarpana kadar. Yeo ile ben başımızı ovalarken oğlanlardan biri bağırarak konuşmaya başladı.

"Yah önüüze baksanıza! Cidden sizin gibi dikkatsiz aptallarla mı uğraşacağız!? "

Yeo hemen özür dilese de hemen ona susmasını işaret edip konuşmaya daha doğrusu bağırmaya başladım.

"En azından kaba değiliz. Bize bağırmaya hakkın olduğunu mu sanıyorsun?! Asıl aptal olan da sensin."diyerek omzuna vurarak uzaklaşmaya başladık. Arkamızdan öylece bakıyorlardır muhtemelen. Neyse ki eve geldik ve koltuğa kendimizi attık.

"Ooo Yoon o bağırman da neydi öyle? Ben bile korktum."

"Sadece o salağa ağzının payını verdim Yeo."

"Ama cidden yakışıklılardı"deyip sırıttı. Bu kız bu kadar iyi niyetli mi? Onu takmayıp günün devamını müzikle geçirmeye karar verdim.Akşam da yemek yiyip uyuduk yarın okul vardı...

Sabah alarmla uyanmadım  çünkü Yeo başımda şarkı söylüyordu. Alarma gerek yok sanırım Yeo yeter.Ayağa kalkıp ona anlamsızca baktım. O sırada kafama bir kere sertçe vurdu. Hemen ovalamaya başladım.

"Şu kıyafetlerini giy de okula gidelim artık Yoon.Yoksa uykucu  mu demeliyim?"

Hemen alıp banyoya gittim. Elimi yüzümü yıkayıp kıyafetlerimi giydim. Saçlarım çok kıvırcıktı. Ama vaktim olmadığımdan düzleştirmedim. Kremleyip düzelttim ve banyodan çıktım. Çantama defter ve kalemlerimi atıp çıktım. Yeo ile okula girdik. Zaten geç kalmıştık. Bu yüzden hemen sınıfa çıktık. Ama zaten ilk ders boşmuş o yüzden sorun çıkmadı. Sınıfla tanıştım herkes önce biraz soğuk davransa da sonradan bayağı ısındım. Yeo bana;

"Lee Yoon, şu kağıdı 12-A 'ya götürebilir misin?"deyince başımı sallayıp,sınıftan çıktım. Sanırım bizim yani 11'ler için bir parti vardı. Bu da duyuru kağıdı olmalı deyip sınıfa ilerledim. Kapıyı çalacaktım ama sanırım onların da dersi boştu bu yüzden içeri hemen girdim. Evet, boştu.Yanıma gelen bir kıza sınıf başkanı nerde diye sordum. Kızın bana işaret ettiği yöne bakınca hemen şok oldum.O kaba 2 pislikten birisiydi.Şu bana bağıran.

"İsmi Sehun ona verebilirsin''dedi kız. Yutkundum ve oraya doğru ilerledim. Saydığıma göre 6 erkek vardı o kısımda ve gülerek bişeyler konuşuyorlardı.

"Sehun kim?"deyince gözler bana döndü. O da sanırım bayağı şaşırmıştı. Erkeklerin bazıları ağzı açık izlese de aldırmadım ve konuştum o hala bana bakıyordu.

"Bu parti davetiye kağıdı sınıf başkanına vermem gerekiyor"deyip ona uzattım. Kağıdı elimden hızla çekti. Sınıfın dışına çıktım  ki birisi ceketimden-evet tam ceketimin arkasından-tuttu. Döndüğümde uyuzu görmüştüm. Ceketimi bırakmıştı.

"Ne istiyorsun?"diye sordum.

"İsmini söyle"dedi sakince.

"Hayır!"deyip sınıfa yürümeye başladığım an kolumu tuttu.

"İsmin çok mu değerli YABANCI"deyip sırıttı. Yabancı kelimesine vurgu yapmıştı.

"İsmim Lee Yoon. Oldu mu, şimdi gitmeliyim."deyip uzaklaştım. Arkama dönüp baktığımda sırıtıyordu.

ARKADAŞLAR KÜTÜPHANENİZE EKLEYİN BENCE HER GÜN YENİ BÖLÜM GELECEK.AYRICA YORUM VE VOTE LÜTFEN
^_^