Bölüm #22

502 22 9
                                    

Sehun başını iki yana salladı ve devam etti. "Hayır, hayır. Benimle oyun mu oynuyorsunuz? Kontrat imzaladınız ve O buraya gelmek zorunda! " Sehun hiddetle bağırdı.

"Oh Sehun! Sen O'nun hiçbir şeyisin ve O'nun için Onur'dan değerli olduunu düşünme. Ağır bir tramva bile geçiriyo olabilir" Sehun çivilenmiş gibi oldu ve gözleri doldu.

Yoon için Oh Sehun bir hiç miydi?

"Ben... Özür dilerim. Gi-gitmeliyim" Sehun oradan uzaklaştı. Kızlar ise daha fazla oyalanmadan eve geldiler.

*****

"Yeo, diğer valizleri de kapının yanına koy. Beyza sen uçak biletimi ayarladın mı? " Beyza laptopu yanına bıraktı.

"Oh, evet. Yarın sabah saat altı buçukta uçağın kalkıyor " Berfin, başını salladı ve yanlarına geldi. Hepsi koltuklara oturdu. Ortamda uğursuz bir sessizlik vardı. Berfin konuşmaya başladı.

"Umarım gelmeyi kabul eder. Bildiğim kadarıyla Onur O'nun ailesiydi. " kızlar başını olumlu anlamda salladı.

"Hey, Berfin gitmişken Esra'ya da bak. Belki o da gelmek ister. Yani... Özledim onu çok iyi birisiydi. " Berfin Yeo'ya döndü.

"Tamam Yeo. Esra gelmek isteyecektir " tam o sırada kapı çaldı.

Burcu ayağa kalktı ve kapıya yöneldi. Kapıyı açınca karşısındaki kişiye anlamsızca bakmaya başladı.

"Benim. Sehun" Burcu ağzını açmkş ona bakıyordu. Gözlük, şapka, uzun siyah bir palto ve kocaman yakalarıyla o kadar tuhaf görünüyordu ki... "İçeri alacak mısın? " Burcu geri çekildi ve Sehun içeri girdi. Üzerindeki paltoyu, şapkayı ve gözlüğü çıkardı.

"Sehun, burada ne işin var? " Sehun salonda dikildi.

"Sizinle konuşmalıyım"

*****

"Berfin, uyan saat beş. Ancak hazırlanırsın" Berfin fazla diretmeden yataktan kalktı ve banyoya yöneldi. Rutin işlerini hallettikten sonra -el, yüz, çiş, diş- odasına tekrar dönüp, geceden hazırladığı kıyafetleri giyindi. Mutfağa gitti ve masaya oturdu.

"Berfin, sana soslu ramen hazırladım. Biraz ye ve öyle git. " Berfin başını masaya koydu.

Hafif çıkan boğuk sesiyle konuşmaya başladı. " Ayşegül, çok güçlü bir kız. Annem ve babam beni o yaşta bıraksa inan bana ne kadar ayakta kalabilirdim bilmiyorum. Onur onun ailesiydi. Annesi, babası...Sevdikleri tek tek yok oluyor gibi ve o cidden güçlü. " Yeo'nun gözleri doldu ve ramen tabağıyla birlikte çubukları masaya koydu.

"İnan bana her şey düzelecek. Ona biz daha da güç vermeliyiz. SM şirketine katıldık ve artık hiç ayrılmayacağız" anlayışla gülümsedi ve masaya oturdu. Ramenini bitiren Berfin, hemen ayağa kalktı ve valizin alıp kapıya yöneldi. Yeo yanına gelip ona sarıldı.

"O deliyi almadan gelme" ikisi de güldü ve Berfin aceleyle evden çıktı. Havaalanına geldiğinde tam on dakikası vardı. Sehun hızla yanına koştu.

"Bu cdyi ona ver ve izlmesini söyle. Ben gitmeliyim " bir şey söylemesine izin vermeden koşarak geri gitti. Berfin de uçağa bindi.

*****

"Berfin! " Esra hızla Berfin'e sarıldı. Berfin de kollarını ona doladı. "Özlemişim seni" Berfin'den ayrılıp içeri geçmesini söyledi.

"Ayşegül nerde? " Berfin koltuğa oturdu ve eğilerek ellerini birleştirdi.

"Odada olması gerek. Çünkü geldiğinden beri oradan çıkmıyor" sıkıntıyla iç çekti ve devam etti. "Yemek, su hiçbirini istemiyor. Uyuduğundan bile emin değilim. Hortlağa dönmediyse iyi bir şey" deyip acı bir şekilde güldü.

"Esra sana bir cd vereceğim ve hemen Ayşegül'e ver. İzlemesini söyle, kararı değişebilir. Ayrıca sen de Kore'ye gelmelisin. Kızlar seni özlemiş" çantasından cdyi çıkarıp, Esra'ya uzattı. Esra ayağa kalktı ve odanın kapısına yöneldi.

"Ayşegül bu cdyi al. Önemliymiş sanırım ve bece bir bak. " kapının alttaki boşluğundan uzattı ve itti. Ayşegül önce istemese de cdyi aldı ve laptopa taktı. Cdyi açar açmaz karşısında Sehun belirdi.

-

-

-

-

BÖLÜM BİTTİ AŞURELERİM ^_^. SİZCE CD DE NE VAR? MEDİADA ESRA VAR... OY LÜTFEN

BİR KÜÇÜK KORE MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin