BİR KÜÇÜK KORE MESELESİ

Bölüm #24

"Hey! Siz nasıl çalşıyorsunuz öyle? " Kris kapıda dikilmiş, Sehun ve Yoon'u izliyordu. Genç kız aceleyle Sehun'un kalbinin üzerinden elini çekti. Sehun ise gözlerini devirerek doğruldu.

"Hyung, nasıl çalıştığımız seni ilgilendirmez " Kris ona aldırmadan genç kızın yanına gitti ve o da yere oturdu.

"Bugünlük dersiniz bitmş gibi. Beraber ramen yemeye gidelim mi? "Genç kız acıkmıştı ve Kris geri çevirilemez bir teklif sundu.

"Olur, hem acıktım da. Sehun, sen de gel lütfen" deyip Sehun'a döndü. Zaten Sehun onun demesine kalmadan söyleyecekti. Onaylarcasına başını salladı.

"Imm ben ikimiz gideriz diye düşünmüştüm. Ama sen mutlu ol bakalım. Bunu da alalım. Tarzım olmasa da " Sehun alayla sırıttı. Genç kız ikisini de kaldırıp kapıya yöneldi.

"Kavga etmeye gerek yok. Gidelim" hepsi brlikte odadan çıktı. Sehun ve Kris şapka ceket vs. takmışlardı. Yazın günü bu ları giyerek daha fazla terlediler. Ramen dükkanına geldiklerinde hepsini çıkarttılar. Sehun ve Yoon yanyana, Kris de Yoon'un karşısına oturdu.

"Ben tavuklu ramen yiyeceğim" Sehun ve Kris de tavuklu sipariş verdi.

"Yoon, duyduğuma göre birkaç haftaya çıkış yapıyormuşsunuz" Kris muhabbet etmek için bu konuyu seçti.

"Evet, öyle ve ben heyecanlıyım. Grubun çoğu Türk ve Koreliler bunu nasıl karşılar bilmem. Hem o kadar iyi değiliz"

"Hayır, çok iyisiniz ve harika dans ediyorsunuz" dedi Kris. Kız anlayışla gülümsedi.

"Hyung, sen nerden biliyorsun harika dans ettiğini? "

"İzledim Sehun" deyip sırıttı. Sehun sinirleniresine elini sıktı. Siparişler geldi ve yiyip kalktılar.

*****

"Berfin, bak sana son kez söylüyorum. Tam üç ders oldu ve hala nefesini, şarkı söylerken düzene sokamadın" D.O'nun bu sözlerine karşı Berfin sadece başını salladı.

"Ben peri veya sihirbaz değilim" birdenbire D.O, Berfin'e yaklaştı. Burunları birbirine değiyordu. Kız nefeslerini hızla alırken, düzene sokmaya çalışıyordu. Belli etmiyordu.

"İşte böyle. Hızlı al ama belli etme ve düzene sok" deyip alayla sırıttı ve uzaklaştı.

*****

"Yeol, ders bitti değil mi? " Chanyeol, kıza döndü ve başını salladı.

"Yeolbi, bu kadar yoruldun mu? Hıh cidden güçsüzsün" deyip güldü.

"Hayır, sadece bugün böyle gibiyim. Çok fazla başım ağrıyor" Chanyeol kızın yanına gitti ve elini genç kızın alnına koydu.

"Hasta falan mısın? Grip de olabilirsin" deyip endişeyle yüzüne baktı.

"Hasta değilim ama garip bir his var içimde. Midem bulanmıyor ama sanki bir şeyler hareket ediyor ve bu çok tatlı. Başım ağrıyor ama canım yanmıyor, yoruluyorum" Chanyeol kıza döndü ve konuştu.

"Hey, ben de böyleyim" deyip kızın alnından elini çekti. "Acaba ne oldu? Ve şey yalnızca seninle böyle gibiyim. Sanırım yakın arkadaş olduğumuzdan böyle" deyip ikisi de güldü. İçlerindeki duygunun aşk olduğunu bilmeden...

*****

"Burcu, şimdi sağa dön ve kollarını iki yana aç. Sonra da biraz önceki hareketi yap" Xiu ve Burcu dans çalışıyordu. Xiumin yine ders dışında konuşmuyordu.

"Tamam" genç kız onu konuşturma çabalarına son vermişti ve artık derse girerken suratı da ister istemez asılıyordu. Hareketi yaptı ve Xiumin'e döndü. "Lütfen dersin bittiğini söyle" bezmiş bir ifadeyle genç adama baktı.

"Bitti" genç kız kapıya yöneldi ve kapıyı açtı tam gidecekken kızın kolunu tuttu. "Eskisi gibi ol. Bu sefer cevap vereceğim ve böyle olman can yakıcı."

*****

"Alo" Yeo telefona koştu ve cevap verdi.

"Yeo kapatma. Benim Min Ho. Seni çok özledim ve sana sarılmam gerekiyor. Lütfen aşağıya gel. İnan bana hemen gideceğim" genç kız cevap veremeden telefon kapandı. Önce tereddüt etse de aşağıya indi. Kapının önünde eski sevgilisini gördü.

"Neden geldin? " genç kız bunları söylerken, genç adam aldırmadan ona sarılmıştı bile. Genç kız kendini tutamadan ağladı.

"Seni çok özledim. Kokunu özledim. İmkansız gibisin ama ben asla pes etmem. Sana daha yakın olmak için elimden gelni yapacağım. " deyip uzaklaştı. "Beni bekle sadece. Bir süre sonra tamamen benim olacaksın"

-

-

-

-

?

BİTTİ. OKUDUĞUNUZ İÇİN SAOLUN. AYRICA KEREM BURSİN CANDIR. :D

ONU ÇOK SEFİOM ONDAN KOYDUM :D BYE BYE