Bölüm #3

1.1K 57 3
                                    

"Hah hangi yüzle seni aramış?!"

"B-ben bilmiyorum. Ama cidden sesini duymak canımı acıttı."

"Of Yeo eve gidelim canımı sıkıyorsun"

"Sana da bişey anlatılmıyor."

"Tamam anlatma o zaman"deyip Türkçe birkaç küfür savurdum.

Eve geldiğimizde Yeo'ya dışarıya çıkmak istediğimi söyledim. Yeo beni Gangnam caddesine getirdi.

"Vaay burası cidden çok güzel Yeo."

"Yoon metroya binelim mi?"

"Tamam."

Metro da dışarısı gibi moderndi. İçerideki durak gibi olan yerlerde ünlü resimleri vardı. Çok yakışıklılar. Sehun gi- Aish ne diyorum ben?!

"Yoon buranın dondurmaları güzeldir benimle gel"

"Olur gidelim"deyip 32 diş gülümsedim. Dondurmacıya geldik. Dondurmanın tadı çok güzeldi.

"Yeo çok yoruldum."

"Tamam eve tekrar metroyla gidelim."

"Olur hava çok karardı. Çabuk olalım."

Tam metroya gelmştik ki Yeo'nun telefonu çaldı. Yeo kapatıp bana döndü.

"Yoon annem hastanedeymiş. Onun yanına gitmeliyim. Sen eve git ben gelirim."

"Tamam akşam nasıl geleceksin?"

"Arkadaşımın birisinden rica ederim."

"Suho'dan rica et." Deyip pis pis sırıttım. Kafama vurmuştu yine.

"İyi alıştın sen de."

"Hadi git artık." Dedi el sallayıp metroya bindim.Metroya biner binmez gözlerimle boş koltuk aradım. Bulur bulmaz oturdum.Telefonuma Yeo ile internet paketi yüklemiştim. E-posta kutuma baktım.Onur'dan mesaj gelmiş. Onur benim Türkiye'den arkadaşım.Onunla çok iyi anlaşırız. En kötü günümde bile yanımda oldu.

''Ayşegül Kore'ye geliyorum. Seni çok özledim. Hem sen gavur memlekette napıyosun anlamış değilim. Kızım salak mısın?! Neyse gelicem havaalanına gelip mesaj atarım."

Ne?! Yok daha neler, Onur sen nereye geliyosun ya?!

En iyisi eve gidip Yeo gelince bu konuyu onunla konuşmak. Metrodan inip caddeye geldim. Bi kaç sokak ötede evimiz vardı. Of burası hep ıssız mı olmalı?! Sokakta ilerledim. Sadece ben-sanırım-vardım. Sokakta hızlı adımlarla ilerlerken arkamdan ayak sesleri geldi. Daha da hızlandım.

Ayak sesleri de hızlandı. Sonra birisi önüme geçti. 40'lı yaşlarında bir adamdı. Sarhoş olduğu çok belliydi.

"Güzelim,seninle eğlenelim mi biraz? Yalnız gibisin"deyip kolumu yakaladı ittirdim. Adam daha sıkı tuttu hem de bu sefer iki kolumdan.

O sırada arkadan birisi koşarak geldi. Bu Sehun.

"Ajumma yaşıtlarınla ilgilen o senin için çok genç değil mi?"

Diyerek yumruk geçirdi. Adam ilk yumrukta pert oldu. Sehun kolumu kavrayıp

"Evin nerde?"diye sordu ilk önce kolumu kurtardım.

"2 sokak kaldı ben gidebilirim"

"Gördük nasıl gittiğini. Hem benim evim de orada inatlaşma da gidelim."deyimce onayladım. Evin önüne gelince durduk. Evin dışını süzdü.

"Teşekkür ederim Sehun-shi"

"Önemli."

Ne dedi bu şimdi. Acaba manyak mı?

BİR KÜÇÜK KORE MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin