Bölüm #14

716 28 6
                                    

Merapa beybiler. Imm dayanamıyorum valahi Y/B yayınlamadan duramıyorum. Hatta dün bildiğiniz gibi 2 bölüm yayımladım ^_^.  Okuyun hadi bakem sjsjsjjs :D
-

-

-

-
Sabahın erken  saatleriydi. Kızlar bugün erken uyanacaklardı çünkü evin kontratını imzalamaya gideceklerdi ve yerleşmeleri için hazırlık yapmaları gerekiyordu.

"Yah, Yoon uyansana artık. Cidden uykucusun!" Yeo kuzeninin koluna bir çimdik attı. Kız acıyla yerinden fırladı.

"Yeo, napıyorsun?! Beni bu şekilde uyandırma!" Yeo kahkaha atıyordu bu sırada Büşra ayağa kalktı.

"Bu kadar çok ses yapmanızın geçerli bir sebebi yoksa sizi öldüreceğim!" Yoon bu sırada banyoya doğru koştu. Yeo da peşinden gitti ve artık evin içinde bir kovalamaca başladı.

"Hey, Büş Yoon ses çıkardı benim hatam yok" diyerek banyoya girdi. Büşra Ayşegül'ün üzerine sinsice yürümeye başladı. Aklından geçeni uygulayarak onu yere serecekti.

"B-büşra cidden suçum y-yok" Büşra bir adım sonra Ayşegül'e iyice yaklaştı ve gıdıklamaya başladı. Ayşegül'ün gülmekten gözleri yaşarmıştı.

"Kızlar kahvaltıya gelin hadi!" Beyza'nın sesi ile Büşra yemeğe koştu ve Ayşegül sakinleşip yanlarına geçti.

Kızlar,sabah hareketli olmalarına rağmen kahvaltıda konuşmadılar. Ayşegül bu durumdan hâz etmemişti çünkü fazla garipti. Masa toparlandı ve oturma odasına geçildi.

"Ayşegül ve Yeo ben, cansu,Burcu ve diğer Burcu Türkiye'ye dönme kararı aldık. Ailemin şirketi için çalışmalıyım ve Burcu ile Cansu'nun ailesi de biliyorsun ki iyi durumda değiller." Ayşegül'ün gözleri doldu. Zorunlu bir tebessüm yer aldı yüzünde.

"Oh, ben... Zaten biliyordum. Yani Cansu biraz bahsetti,dün gece" Esra ona sarıldı. O da gitmek istemiyordu fakat gerekliydi. Gölerinden iki damla yaş süzüldü.

"Biliyorsun,seni üzmek istemem. " Ayşegül ondan ayrıldı.

"Kapa çeneni, anlıyorum seni ve asla tribe girmeyeceğim. Beni bilirsin." İkisi de güldü...

*****

"Türkiye'ye ne zaman gelirsin?" Ayşegül önce tereddüt etti çünkü dönerse,eski anıları onu boğacak ve o ülkeden,o şehirden soyutlaştıracaktı.

"Ah, ben yakın zamanda kız bir ziyarete gelmeye çalışacağım" hepsiyle teker teker sarıldı.

"Uçak kalkıyor ve gitmeliyiz. Hey, bizi unutma ve burada iyi bir hayat kur" Burcu böyle söyleyince Ayşrgül onun kafasına yavaşça vurdu.

"Aptal! Sanki ölecek. Hadi gidin vedalardan hoşlanmam" hepsi uçağa gitti. Artık Büşra, Ayşegül, Beyza ve Yeo kalmıştı. Onlar birbirine destek çıkarak hayatın üstesinden geleceklerdi.

*****
"İçeri geç Sehun" Sehun büyük dans odasına girdi ve kalabalık bir erkek grubu gördü. Onların önünde durdu. "Evet beyler, son üyeniz ve Maknaeniz Sehun" Üyeler ona sevimli bir şekilde gülümsedi. Sadece iki kişi dışında Suho ve Kris "Onlara kendini tanıt Sehun"

"Ben Sehun, maknaeniz benim. Umarım iyi anlaşırız" deyip eğildi. O sırada Kai yanına geldi.

"Hoşgeldin. Ben Kai. Biz de geleli fazla olmadı. Burası dans odamız ve çalışmalara yarın başlayacakmışız." Sehun gülümsedi. Grupla iyi anlaşacaktı fakat Suho ve Kris için geçerli değildi.

*****
Yeo bankta oturmuş sevgilisini bekliyordu. Geleli yarım saat olmuştu ama sevgilisi gelmemişti.

"Yeo,sevgilim. Biliyorum geç geldim ama önemli bir işim vardı." Yeo ayakta duran sevgilisine baktı. Min Ho hemen yanına oturdu.

"Kendini nasıl affettireceksin?" Deyip suratını astı.

"Hey sana bir sır verirsem beni affedebilirsin bence" kız ona döndü. Min Ho yaklaştı ve elini ağzının önüne koydu. Kız ne olduğunu anlamaıştı. Tam bu sırada sevgilisi kızın dudağına minik bir öpücük kondurup geri çekildi ve kıkırdadı Yeo ise elini ağzına götürüp gözlerini pörtleterek baktı...

-

-

-

-

PİTTİ.... PUDİNGLERİM MEDYADA MİN HONUN NASIL ÖPTÜĞÜ VAR ^_^ ÇOK ŞİPŞİRİN...

BİR KÜÇÜK KORE MESELESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin