Konser bittikten sonra sahneye okulun başka bir müzik grubu çıktı. Ben ve Beatrix'te bizimkilerin sahne arkasına gelmesini bekliyorduk.
"Bizi gördünüz değil mi?! Kalabalık bize resmen hayran kaldı. Bu harikaydı!" içeri ilk Calum girdi. Onun bu coşkulu haline güldüm.
"Gerçekten muhteşemdiniz." Beatrix odaya yeni giren Michael'a koşarak sarıldı.
"Sence nasıldık?" kulağıma gelen fısıltıyla yerimden sıçradım.
"Lanet olsun." elimi kalbimin üzerine koyup nefes alışlarımı düzene sokmaya çalıştım. "Senin derdin ne, Luke?"
"Sadece bizi izleyip beğendin mi diye merak ettim." dudak buktu ve omuz silkti.
"O an seni nasıl öldüreceğime karar vermeye çalışıyordum."
"Ne hoş." sırıttı ve bana sarıldı.
"Yaptığın şey çok cıvık cıvık. Bunu yapmayı hemen kesmezsen kusacağım." yüzümü ekşittim.
"Biraz sevgiden kimseye zarar gelmez." dedi ve beni kendine daha çok çekti.
Luke ve ben sevgi gösterisine devam ederken odaya tanımadığım biri girdi.
"Merhaba." gülümsedi ve hepimizi inceledi. "Ben Skylar."
"Merhaba, Skylar." dedi Ashton.
"Sizinle bir konu hakkında konuşmak istiyorum. Sadece ilginizi çekebilir diye düşündüm." dediğinde kafamı Luke'un göğsüne gömdüm. O da başını başıma dayadı. Sadece bugün için bu sevgi gösterisine katlanabileceğimi düşündüm.
Skylar herkesin ilgisini çektiği için, hepimiz koltuklara geçtik. Luke tek kişilik koltuğa geçti ve bende koltuğun kol kısmına oturdum.
"Grup olarak cok iyisiniz. Müziğin muhteşem ve bende düşündüm ki, babam Sonnymusic şirketinin sahibi. Onunla konuşup daha ünlü olmanızı sağlayabilirim. Hem zaten yeni bir müzik grubuna ihtiyacımız vardı. Ayrıca müziğinizi kendinize saklayıp dünyaya duyurmazsanız, bence bu biraz bencillik olur." dedi Skylar. Odada rahatsız edici bir sessizlik olmasını diledim ama bu Luke'un bana sinir bozucu şeyler söylemesiyle imkansız gibiydi.
Derin bir nefes aldım ve dirseğimle onun karnına vurdum.
"Acıdı! " diye inledi ve oturduğu yerde kıvranmaya başladı.
"Zaten bende acıması için vurdum." gözlerimi devirdim ve konuya odaklanmaya çalıştım.
"Bunu düşünmek istiyoruz. Seni yarın arasak olur mu?" bu sorusu üzerine Michael'a baktım. Bu şansı nasıl geri teper? Bunda düşünülecek ne var ki? Bu onlar için en büyük fırsat.
"Pekala." Skylar gülümsedi ve Michael'a telefon numarasını verdi. O gittikten sonra Michael kapıyı kapadı ve bize dönüp bağırmaya başladı.
"Biri bana bunun şaka olduğunu söylesin!"
"Hayallerimiz gerçek oluyor!" yine grup kucaklaşması yaptılar.
Alaycı bir tavırla güldüm ve onları ayırıp Michael'a baktım.
"O zaman neden seni yarın ararız dedin?" diye sorup cevabını beklemeye başladım.
"Hey, eğer kabul etseydim Skylar her şeye çabuk karar veren bir aptal olduğumu düşünecekti. Sadece onun üzerinde iyi bir izlenim bıraktım."
Bu açıklasından sonra Beatrix boğazını temizledi.
"Çok enteresansın." kaşlarımı kaldırdım ve ona ciddi bir bakış attım.
"Pekala, hmm... bunu kutlamak için Johnny yaptığı partiye gitmeye ne dersiniz?" diye sordu Luke.
"John kim?" diye sordu Calum.
"Sınıfta tanıştığım bir çocuk. Beni partiye davet etti ve yanımda birilerini getirebileceğimi söyledi." dedi Luke ve omuz silkti.
"O zamannn parti zamanı!" diye cıvıldadı Beatrix.
Yorum ve oylarınızı unutmayın... ^.^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer Rain
FanfictionAşkı ararken yağmura yakalanmanın hikayesi... Bu kitap kendi şahsıma aittir ve benim iznim olmadan başka bir sitede yayınlanamaz.Tüm Hakları Saklıdır. ®