Bu bir geçiş bölümü. Size moral olsun diye koydum...
"Nerde kaldınız? Sahneye çıkmamız için sana ihtiyacımız var, Luke.'' Calum, Luke ve benim yanıma geldi. Luke elimi bıraktı ve Calum'un onu başka bir yöne sürüklemesini izin verdi.
''Bana her şeyi anlatmazsan bir hafta eve abur-cubur sokmana izin vermem.'' sesle irkildim. Gözlerimi kırpıştırıp Beatrix'e döndüm. Kollarını göğsünde birleştirmiş bir şeyler söylememi bekliyordu. Ona dil çıkarmakla yetindim.
Luke ile güzelce vakit geçiyorduk ama Michael Luke'u aradı ve ona baloda müzik çalacaklarını, Luke'a bir müzik grubu olduklarını hatırlattı. Böylece, ben hazırlandım ve evden çıkıp buraya geldik.
''Hiç. Sadece oturup film izledik.'' deyip omuz silktim.
''Pis yalancı. Buraya el ele geldiğinizi gördüm.'' gözlerini kısıp bana bakmaya başladı.
''Arkadaşça bir el tutuşma diyelim.'' bakışlarımı ondan kaçırdım.
''Summer.''
''Ne var?''
''Yoksa,'' duraksadı ve gözlerini büyüttü. ''Utandığın için mi bana söylemiyorsun? Umarım korunmuşsunuzdur.'' diye fısıldadı Beatrix.
''Kapa çeneni, Beatrix!'' diye cırladım.
''Ne? Erken yaşta teyze olmak istemiyorum.'' ona ölümcül bakışlarımı yolladım.
''Üzgünüm, ama erken yaşta teyze olacaksın.'' gözlerini devirdim.
''Size inanamıyorum. Ama ben tahmin etmiştim. Siz arkadaştan fazlasısınız.''
''Evet, ben ve Luke evliyiz -aw!'' Beatrix'in koluma vurduğu yeri ovdum. ''Bu acıttı.''
''BENİMLE DALGA GEÇME.''
''Tamam,'' kolumu ovmaya devam ettim. ''evin ortasında dans ettik. Slow bir danstı ve gayette etkileyiciydi. Daha sonra sesin mankafalı sevgilin bütün her şeyin içine etti. Oldu mu?''
''Yani?''
''Bilmiyorum. Hala arkadaş olabiliriz.''
''Yok artık!'' diye bağırdı Beatrix. Elimle onun ağzını kapadım.
''Böyle bir tepki vereceğini bilseydim, seninle bu konu hakkında dalga geçmeye devam ederdim.''
''Gidip Luke'un kasıklarını tekmeleyeceğim. Öyle güzel bir ortamda neden sana çıkma teklifi etmedi?''
''Bilmem, belki de işleri yavaştan almak istiyordur.''
''Ciddi misin, Summer? Sen 60 yaşında kedilerinle yaşarken hala çıkma teklifi bekliyor olursan ne olacak? Gidip ona hislerini söyle.''
''Ya da en iyisi intihar edeyim. En azından bu daha kötü hissettirir.''
''Şimdi. Git. Ve. Ona. Her. Şeyi. Söyle.''
''Ha-yır.'' gözlerimi devirdim ve konuyu başka bir tarafa çekmeye çalıştım. Bir süre daha Beatrix ile bu konuyu konuştuk ve ben yine sıkıldım. Konu ben olunca içimden pek konuşmak gelmiyor doğrusu.
"Zaman geldi! Burayı sallayıp biraz renklendirme zamanı." diye cıvıldadı Ashton. Bakışlarımı Beat'dan ona çevirdim. Hepsi Ashton'ın yanına toplandı ve grup kucaklaşması yaptılar. Dikkatimi çeken şey sadece dostluklarının fazlasıyla kuvvetli olmasıydı. Onlar çok şanslı çünkü eğer grubtan biri bile bir pislik gibi davransaydı, belki de buraya kadar gelemezlerdi.
"Summer?"
"Hı?" düşüncelerimi bir kenara itip Luke'a baktım. Sırıtıyordu.
"Şans öpücüğü için gelmiştim ama." gülümsedim ve Luke'un yanağına yaklaşıp öpeceğim sırada, Luke yüzünü bana çevirdi ve öpücüğüm dudaklarında son buldu. Ben ne yaptığının farkına varmadan benden ayrıldı ve koşarak odadan çıktı.
"Luke, seni götkafalı!" kızardığımı hissettim. Tekrar kapı pervazında belirdi ve sırıttı.
"İltifatın için çok teşekkür ederim." deyip tekrar ortadan kayboldu. Sinirle peşinden gittim. Konser bittiğinde sende biteceksin, Luke.
Yorum ve oylarınızı bekliyorum Lummers...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Summer Rain
Fiksi PenggemarAşkı ararken yağmura yakalanmanın hikayesi... Bu kitap kendi şahsıma aittir ve benim iznim olmadan başka bir sitede yayınlanamaz.Tüm Hakları Saklıdır. ®