8.Bölüm

112 9 5
                                    

BangMeLikeADrumxxx Summer ve Luke'a isim bulmuş. Bu o kadar hoşuma gitti ki, sizinle paylaşmak istedim :D Lummer ve Suke. Bence ikiside birbirinden güzel ^.^ Kendisine burdan bir kucak dolusu penguenli öpücük...

AYRICA bu kitap şey gibi oldu. Sanki birde 5SOS'un kuruluş hikayesini anlatıyormuş gibi oldu ki, zaten kuruluş hikayesi buna benziyor mu bilmiyorum.

Kısa ama güzel bir bölüm oldu.

❁  ❁  ❁  ❁  ❁  ❁  ❁  ❁

"Hayır, Summer. Pizza öyle yenmez!" Michael elimdeki çatal ve bıçağı bir kenara koydu ve pizza dilimini elime tutuşturdu. "Çatal ve bıçakla pizza yersen bu pizzaya saygısızlık olur."

Ciddiydi. Bu konuda şakası yoktu. Neden pizzayı bu kadar sevdiğini hala çözemedim.

"Vay canına. Üzgünüm. Sanırım pizzana büyük bir saygısızlık ettim." kıkırdadım ve pizzadan bir ısırık aldım.

"Sayılır. Pizza önemli. Pizza bu dünyadaki en önemli şey." diye cıvıldadı Michael. Bunun üzerine Beatrix, Michael'ı dürttü.

"Seni duyamadım,Michael. Aynı cümleyi tekrarlar mısın?"

"Yani senden sonra önemli olan şey, Beat."

"İşte sen böyle bir adamsın, Michael." Beatrix masadan kalktı ve kirli tabakları alıp mutfağa gitti.

"Kabak yine benim başımda patladı." diye somurttu, Michael.

"Hayır, kabak değil. Pizza senin başında patladı." dediğimde ikimizde gülmeye başladık. Bu sırada merdivenlerin başında üstsüz bir şekilde bize doğru gelen Calum göründü. Şuan çok fazla ateşli gözüküyordu. Evde hep böyle mi dolaşıyordu?

"Tanrım, bu sesler de ne?" dedi yarı uykulu bir sesle. Biraz önce şekerleme yapmaya gitmişti ama şimdi geri gelmişti.

"Dostum sadece gülüyorduk." diye mırıldandı Michael.

"Hayır o sesler değil. Bütün sesler Ashton'ın odasından geliyor." dedi Calum ensesini ovuşturarak.

"Ow, hayır. Tanrım umarım düşündüğüm şey değildir."

"Ne yani odasında kendini mi beceriyor? Bu sadece ses kirliliği." Calum yanımıza geldi ve kutudan bir dilim pizza aldı.

"Onun bir sevgilisi var, Calum." dedi Michael ciddiyetle.

"Bu daha çok ses kirliliği demek."

"Kapayın çenenizi. Midem bulanıyor. Burda pizza yiyorum. En azından pizzaya saygı duyun." deyip Michael'a baktım.

"Doğru, üzgünüm. Pizzaya saygım sonsuz."

"Bana olmadığı kadar mı?" diye bağırdı Beatrix mutfaktan. Bunun üzerine Michael kafasını masaya koyup ağlıyormuş gibi yaptı.

❁  ❁  ❁  ❁  ❁  ❁  ❁  ❁

Hepimiz yere oturmuş, şişe çevirmece oynayacaktık. Calum sonunda şişe bulup yanımıza geldiğinde Luke'a kaçamak bir bakış attım. Eve geldiğinden beri bana tek bir kelime bile etmedi. Yaptığı şey beni içten içe bitiriyordu.

"Ashton hariç hepimiz buradaysak başlıyorum." dedi Calum ve şişeyi ortaya koydu.

"Ashton demişken, o nerde?" diye sordu Luke.

"Uzun hikaye, dostum. Ama evde. Sadece bunu bilmen yeterli." Michael Luke'un sırtını sıvazlayıp dudaklarını birbirine bastırdı.

"Michael." dedi Calum. Şişe Michael ve Calum'a gelmişti. " D mi? C mi?"

"Cesaretlilik."

"Bunu seçtiğine göre cesaretin bol olmalı." dedi Calum, gözlerini kısarak Michael'a baktı.

"Evet, tamam hadi asıl konuya gelelim."

"Tamam. Hmm... saçını pembeye boyatacaksın."

"Dostum, bu harika bir fikir! Zaten bende saçımı hangi renge boyatsam diye düşünüyordum." diye cıvıldadı Michael ve Calum'a sarıldı. Bu cesaretlilik mi? Bence hayır çünkü cesaretlilik kişinin yapmaktan korktuğu bir şey olmalı. Calum ve Michael'ın yaptığı sadece fikir alışverişi oldu.

"Summer." bu Beatrix'in sesiydi. Düşüncelerimi bir kenara çekip ona baktım.

"D mi? C mi?"

"Cesaretlilik." tabii ki de doğruluk demem. Ben korkak değilim.

"Hm... Luke'u öp ama dudağından." gülümsedi ve herkes merakla bana bakmaya başladı. Luke ise sırıtıyordu.

Lanet olsun.

Summer RainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin