15.Bölüm

109 9 4
                                    

Merhabalar!! Çok yoğun olduğumiçinyb yazacak vaktim olmuyor. Bu yüzden bu bölümnasıl oldu bilmiyorum...

Bu arada sizin değişinizle 'gerçek Beatrix' ile barıştık! ^_^

Neyse iyi okumalar...

♡ ♡ ♡

Sanat dersi herzaman hoşuma gider ama bugün değil. İyi hissetmiyorum ve iyi hissetmezken derse girmeyi sevmiyorum. Gün içinde aşırı dalgındım ve bunun yüzünden Beatrix ve Colin'den birkaç kere uyarı yedim. En kötüsü de birkaç kez düşme tehlikesi atlattım. Neden böyle olduğumu bilmiyorum ama neyden kaynaklandığını tahmin edebiliyorum.

Bugün Luke'u hiç görmedim ve bunu söylerken ya da düşünürken bile kötü oluyorum. Onu birkaç kere aradım ama cevap vermedi. Onun yerine bir mesaj attı ve işi olduğu için benimle konuşamayacağını bildirdi. Bu sinir bozucuydu çünkü reddedilmiştim. O şekilde bir reddedilme değil. Ah, hadi ama! Sevgilinizi istediğiniz zaman görememeniz ne kadar kötü biliyor musunuz? 

''Bayan Rain?'' bu ses ile düşüncelerimi bir kenara çektim ve yanımda duran öğretmene baktım. ''Biraz daha motive olursanız sevinirim. Çünkü gösterdiğim şeyin dışına çıkıyorsunuz.'' Bayan Mag ciddi ifadesini bozmayarak yanımda ayrıldı.

Gözlerimi devirdim ve Bayan Mag'in söylediği şeyle önümdeki tuvale baktım.

Cidden çizmemiz gereken şeyin dışına çıkmıştım. Bayan Mag çizmemiz için ortaya koyduğu vazo yerine, bir Luke Hemmings çizmiştim. Size ne kadar dalgın olduğumu söylemiştim! 

❁ ❁ ❁ ❁ ❁ ❁

''İster misin?'' bu sorusu üzerine Colin'e baktım. Bana bir paket çikolata uzatıyordu.

''Hayır, hiç canım istemiyor.'' dolabıma vardığımızda kilidi açtım ve çantamdaki birkaç gereksiz defteri dolabıma koydum. 

''Eğer çikolata istemiyorsan, ortada ciddi bir sorun var demektir.'' 

''Ne demezsin.'' derin bir nefes aldım ve dolap kapağımın iç kısmındaki resimlere baktım.

''Hadi anlat, dinlerim.'' gözlerimi yumup dolabımı kapattım ve hızlıca dolabımı kitledim.

''Bilmiyorum, garip hissediyorum. Bugün başıma gelmeyen şey kalmadı. En son gözümü hastahanede veya müdürün odasında açmaktan korkuyorum.'' beraber tekrar koridorda yürümeye başladık. Ellerimi ceblerime koydum ve aynı zamanda derse yetişmeye çalışan insanların telaşını incelemeye başladım.

''Anlıyorum. Senin için biraz garip birgün.''

''Evet, hem de fazlasıyla. Şimdi ise dersim boş ve tiyatro salonuna gidip bizimkiler orada mı diye bakacağım.'' durduk ve birbirimize baktık.

''O halde benimde yapacak bir işim olmadığı için eve gideceğim ve uyuyacağım.'' dediğinde kıkırdadım ve ona sarıldım. ''Bir arkadaşa ihtiyacın olsa araman yeterli.'' 

Gülümsedim ve onu onaylarcasına başımı salladım. Ayrıldığımızda bana el salladı ve okul binasından çıkmak için çıkışa ilerledi. O benim için iyi bir arkadaştı ve hep öyle kalacaktı. 

Düşüncelerimi bir kenara çekip tiyatro salonuna yürümeye başladım. 

Oraya vardığımda herkesin orada olduğunu gördüm. 'Herkes' kelimesinin altını çiziyorum çünkü Skylar'da ordaydı. Buna sevinmeliyi miyim? Yoksa üzülmeli miyim? 

Bence ikinci seçenek daha cazip geliyor.

''Neredeydin sen?'' yan tarafıma baktım ve Beatrix ile karşılaştım.

''Hiç, sadece sanat dersim vardı. Ondan sonra da biraz Colin ile takıldım.'' kollarımı göğsümde kavuşturdum ve bakışlarımı Skylar'a yönelttim. ''Onun burada ne işi var?''

''Skylar'ın mı?'' 

''Evet, onun.'' 

''Hey, sakin ol.'' Beatrix kıkırdadığında ona ciddi bir bakış attım.

''Aptal bir kız sürekli Michael'ın etrafında olsa ne yaparsın?'' kaşlarını çattı.

''Hiçbir şey.'' omuz silkti ve parmaklarını çıtlattı.

''Yapma şunu.'' yüzümü ekşittim ve tekrar Skylar'a baktım. ''Burada onun değil, benim tarafımda olman gerekiyor.''

''Ben taraf tutmuyorum, sadece çok abarttığını düşünüyorum."

"Abarttığım falan yok. Bu kız Luke'u etkiliyor." dedim dişlerimin arasından. Beatrix bir iç çekti ve kolumdan tutup beni Ashton ve Micheal'ın yanına sürükledi.

"Sakin ol Ashton." Michael, Ashton'ın omzunu sıvazladı ve onu teselli etmeye çalıştı.

"Sorun ne?" diye sordum.

"Michael, sen bi gelsene." Beatrix Michael'ın kolundan tuttu ve onu bizden uzağa götürdü.

"Anlatmak ister misin?" diye sordum yanına otururken.

"Mila ile ayrıldık."

"Bu çok üzücü." dudaklarımı birbirine bastırdım.

"İşin en kötü kısmı o değil." derin bir nefes aldı ve bana baktı. "Onu geri kazanmak için bir kız bulmam lazım. Böylece randevuya çıkacağız ve onun pişman olmasını sağlayacağım."

"Ee?"

"Birine ihtiyacım var." bakışlarımı Luke'a çevirdim.

"Eğer istersen sana yardım edebilirim."

"Ciddi misin? Yani bunu yapar mısın?"

"Tabii. Neden olmasın?" ona döndüm ve gülümsedim.

Sonuçta Luke benimle ilgilenmiyor ve bu benim için bir fırsat olabilir.

♡ ♡ ♡

Yorum ve oylarınızıunutmayın...

Summer RainHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin