KURT ADAM:ALFA

Bölüm 8

Etrafıma yayılan kızıllığın beni yutmasına izin verirken içimde acı bir kurt uluması duydum.

Bu ses o kadar güzeldi ki gözyaşlarım tuhaflaşmış yanaklarımdan süzülürken gözlerimi yavaşça kapattım.

Belki sevdiklerimin yüzünü görerek ölmeyebilirdim. Ama bu uluma kalbimi sevdiklerimle doldurmuştu. Bazen bazı şeylerin başlamadan bitmesi gerekir.

***********

"Silver? "

"Sence bizi tanıyacak mı? "

"Tabii ki tanıyacak biz onun atalarıyız. "

"Hatırlatırım fosilleşmiş bir ata."

"Uyanıyor mu? "

Evet, evet uyanıyordum. Kulağım oldukça uğulduyor ve seslerin sinir bozucu sahiplerini görmek için can atıyordum. Homurdanarak gözümü açtım.

Parlak beyaza alışmam çok zor oldu. Eğer ölmediysem bile bu ışık yüzünden kör olmuştum.Kalbim bir kaç kez tekledi. Şaşkınlıkla elimi göğsüme götürüp gerçekten de kalbimin atıp atmadığını kontrol ettim.

Eğer zihnim benimle dalga geçmiyorsa kendi kanımda boğulmuştum.Ama bedenim sıcak, kanlı ve de canlıydı.

Olayın şokuyla, inatla ellerimi bedenimde gezdiriyor eksik bir şeyler arıyordum. Ayağa kalkıp başımı kaldırdığımda etrafta yoğun bir sis tabakası ile karşı karşıya geldim. Tedirgin bir şekilde kollarımı bedenime dolarken gözlerim durumum hakkında etraftan cevap arıyordu.Bedenimi,eğer ölmediysem bile az sonra ölecekmişim gibi bir ürperti kapladı .

"Böööö !!" dedi sis tabakasından oluşmuş bir adam ama ne yazık ki tepki veremeyecek kadar zihnim meşguldü. Kısa bir şaşkınlıktan sonra havada süzülen, etraftaki sisin sebebi olan adama baktım.

"Sana korkmayacağını söylemiştim. " dedi diğerine göre şekli birazcık daha belli olan şey.

Şimdi bir düşünelim. Parlak ışık var. Ruhani varlıklar, var.Etraf da sisle kaplı, öyleyse kesin öldüm.

"Şey,öldüm mü ben? " dedim kuşku dolu sesimle. Gerçekçi olmak gerekirse her zaman ölümümün oldukça acı verici olacağını düşünürdüm. Ki aslında tüm kemiklerinizin siz hayattayken kırılması  kesinlikle mükemmel bir deneyim değil. Yine de içimde, ancak tatminsizlik olarak tanımlayabileceğim bir duygu var. Ve bu beni oldukça rahatsız ediyor.

Şeyler daha da belirgin bir hal almaya başladı. Etraftaki sis oranı da çoğalıyordu. Onlardan, her ne kadar ölmüş olsamda, bir adım geriye uzaklaşmayı daha mantıklı buldum.

"Pek de bir cılızmış. Sence onu diğer tarafta beslemiyorlar mı?  Yoksa yeniyetmeler gibi zayıflayacağım diye diyet denilen şeyi mi yapıyorsun! Aman diyim kızım uzak dur. Kadın dediğin etli butlu olur. " bilmiş bilmiş kafasını sallayan ve bana onaylamayan bakışlar atan teyzeyi şöyle bir süzdüm.

Havada süzülüyor, kendisini oluşturan sis arada dağılıyor ve tekrar bir araya geliyordu. Kalmışsa eğer tüm kanımın damarlarımından çekildiğini hissettim.Korkuyla çekinik bir şekilde elimi istemsizce hızlıca içine sokup çıkardım. Vaooouuuvv çoksel.

"Şimdi ki nesil çok terbiyesiz. " dedi iğneleyici bir ses tonuyla ama ben olayın şokuyla elimi tekrar içinden geçirdim. Dokunmamla beyaz sis hafifçe dalgalandı sonra tekrar bir araya geldi. Vaaoouuvvv hala çoksel .