Bölüm 20

1.8K 107 5
                                    

Kollarını bana doğru uzatarak "Ve sen de benim mükemmel kölem olacaksın.Delfina." dedi.Tamam çok azıcık korkmuş olabilirim.

Kesinlikle bir fok balığı olarak doğmalıydım.

********************************

Ayak bileğime kadar yükselen siyah sıvıya baktım.Yeterince karanlık olan mağara sanki siyahla tamamen yok olmak istiyor gibiydi.

Dizlerime kadar gelen yapışkan sıvıda ,ayağımı hareket ettirmeyi deneyerek"Seni görmek çok güzel,Zack.En son Sabrina yüzünden kuyruğunu kıstırdığında ,dünyayı sonsuza kadar terk ettiğini düşünmüştüm.Ama delfinalar bile arada sırada yanılabiliyormuş." dedim .Keşke yanımda telefonum olsaydı.Böylece "Küçücük bir oyukta Zack'le tıkılı olma qeyf ..." diye durum paylaşabilirdim.Ve Danny de bir çıktısını alıp Zack'e yedirirdi.Yani masumane düşüncem kesinlikle bu yönde.

Bakışlarımı şimdi belime kadar ulaşmış olan sıvıdan çekip Zack'e döndüm.Bir şeyler yapmalıydım.Hem de olabilidiğince çabuk.

Ne olduğunu çözemediğim sıvı katılaşıp soğumaya başlamıştı.Buyüzden bedenimi saran ufak titremeler kısa sürede büyümüştü."Sen buraya nasıl girebildin ? " Takırdayan dişlerimin arasından çıkan bu kelimeleri ben bile anlayamamıştım ama Zack anlamış olmalı ki siyahlaşmış Vea'ya doğru yaklaşarak bana gülümsedi.

"İtiraf etmeliyim ki titrerken bile oldukça çekici gözüküyorsun." dedi ve bir kadını bile kıskandıracak güzellikteki ve zariflikteki elini kaldırarak Vea'ya dokundu.O dokunur dokunmaz Vea'dan oluk oluk siyah bir sıvı akmaya başladı.Böylece hem sıvının geldiği kaynağını öğrenmiş hem de az sonra boğularak ölecek olma olasılığım biraz daha hız kazanmıştı.Hızla kaybettiğim ısı yüzünden hipotermiye girmem ise kesinlikle sonum olurdu.Özelliklede böylesine karanlık...ve terk edilmiş olduğum mağarada...

"Açıkçası beni hayal kırıklığına uğrattın.Hele de herkese delfina olmadığın konusunda yalan söylerken çok daha kurnazdın." dedi ve gururla kristale bakarak onu okşamaya başladı.Arada oldukça uzun tırnağını kristale sürüyor ve ritmik sesler çıkarıyordu.Demek ki kötü adamların bile müzik kulağı olabiliyordu.

Dağılan dikkatimi toparlamamda yardımcı olan sesi mağaranın soğuk duvarlarında yankılanmaya başlamıştı."Bu gördüğün şaheserin yaratıcısı benim.Seni kölem yapmamı sağlayacak olan bu kutsal sıvı yüzde yüz insan kanı.Şu güzelliğe bir bak! Kanı saflaştırmak için Vea'yı kullandım ve bu mükemmel sonucu elde ettim! Tıpkı senin gibi kana hükmedebiliyorum.Sen ve ben bu evrene hükmedebiliriz!Bunun ne demek olduğunu biliyor musun ?" dedi ve şu hepimizin bildiği çılgın bilimadamı kahkahası attı.Yüzümü buruşturarak "kan" dediği bu sıvıdan uzak durmak için gücümü kullanmaya çalıştım.Ama ben ne kadar yukarıya doğru çıkmaya çalışırsam o kadar büyük bir güçle dibe çekiliyordum.Ve titrememi engelyemediğim için en ufak hareketimde adeta dibe doğru çekiliyordum.

"Evet," tıpkı onun gibi deliymişçesine bağırarak "Evet, bunun ne olduğunu ne yazık ki senden daha iyi biliyorum.Bu yaptığın delilik ! Evrene hükmetmek mi ? Sen aptal mısın ? Böyle bir şeyi düşünebilmek için şımarık küçük bir çocuktan farksız olman lazım!" dedim.Ateş ruhu gittikçe soluyor ve mağara da gittikçe karanlığa gömülüyordu.Mağaranın soğuk ve karanlık duvarları eskisinden daha heybetli ve korkunç gelmeye başlamıştı.

"Hayır!" diye bağırdı.Sesi o kadar yüksekti ki mağara sarsıldı ve ben dengemi koruyamayarak katran koyuluğuna ulaşmış olan sıvının içine düştüm.Sıvıyla yaşadığım can pazarlığın sonunda doğrulabilirken hatrı sayılır bir miktarda da yutmuştum.Öksürerek yuttuğum o tuhaf şeyi çıkarmaya çalıştım.Hafif hafif olduğum yerde sallanıyordum ve arada sırada görüşüm gidip geliyordu.Beynim yaşadığım şokla sersemlemişti.Parkinson hastası gibi titreyen ellerimi durdurmaya çalışarak başıma bastırdım.Kafamın içerisinde artık hiç susmayan bir siren sesi vardı ve oldukça rahatsız ediciydi.Ama pes etmek için henüz çok erkendi.Biraz daha direnmem gerektiğini biliyordum.Büyük ihtimalle bizimkilerden birileri yardım için geliyordur.

KURT ADAM:ALFAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin