Ellerim titriyor ve arabayı sürmemi zorlaştırıyordu. Sağ kolumda ki ısırığın acısını olayın sıcaklığıyla hissetmemiş olabilirdim. Ama şu an fazlasıyla kendini belli ediyordu. Yaranın içine sanki kezzap dökülmüş gibiydi. Bazen durup kolumun yerinde olup olmadığını kontrol etmem gerekiyordu .
Şehir merkezine girdiğimde derin bir nefes aldım. Göz kapaklarım ağırlaşmaya başladığında şoka girmek üzere olduğumu biliyordum. O yüzden mümkün olduğu kadar hızlı bir şekilde klinik bulmam gerekiyordu. Yavaş yavaş bozulan görüş alanım yüzünden arabayı kenara çekmek zorunda kalmıştım. Nefes alıp verişlerim şoka giren bir insana tezat oluşturacak derecede sıktı. Ama hasta halimle bunu kendi kendime tartışacak pozisyonda değildim. Kalp atışlarım kulağımda yankılanırken karşı caddede bir şey kliniği yazdığını gördüm. Ama ismini bir türlü okuyamıyordum. Yine de önemli olan bu değildi. Sonuçta içeride bir doktor olmalıydı. Ayaklarımı resmen sürükleyerek ilerlemeye başladım. Sabah saatleri olduğu için oldukça şanslıydım. Yoksa karşıdan karşıya geçerken kesin ölürdüm. Buranın insanı deli gibi araba kullanıyordu!
Kliniğin girişini bulmak için büyük bir çaba sarf etmem gerekmişti. En sonunda bulduğum merdivenleri hızla çıktım. Yani olduğu kadar. Burası bir apartman dairesiydi. Kapı açıldığında kafasında kovboy şapkası bulunan kır saçlı, gözlüklü ve beyaz önlüklü biri göründü. Sakince beni baştan aşağıya süzdü. Bense kovboy şapkasını takılıp kalmıştım. Acaba şoktan dolayı halüsinasyon görme ihtimalim yüzde kaçtı?
Mırıldanarak "O şapka gerçek mi? " diye sorduğumu duydum. Şu an çoğu hareketimi bir başkası yapıyormuş gibi geliyordu.
Sorduğum soruya bozularak "Onlardan mısın? " dedi duyulur duyulmaz bir sesle. Kaşlarım zor bir matematik sorusuyla karşılaşmış gibi çatılırken soru binlerce kez beynimde dönüp durdu. Kimlerden?
Ağzımı zorlukla açarak "Kimlerden olayım abime? " dedim. Gerçekten. Bunu ben sormuş olamam değil mi?
Kovboy şapkalı beyaz önlüklü adam gülümsemesini bastırmaya çalışarak "Gel,şu yarana bir bakalım. Çok kötü görünüyorsun. " dedi.Merhaba, şey ben burada ölüyor gibiyim de, merak ettim acaba neden gülüyorsunuz?!?
Ama nazlanacak ya da karşı çıkacak halim yoktu. Eğer babamın her zaman bahsettiği organ mafyasının bir elemanı olduğunu dahi bilsem yine aynı şekilde ikiletmeden takip ederdim.
Beni bir sedyeye yatırdığında başıma bir kaç hemşire daha dikilmişti. Görüşüm gittikçe bulanıklaşırken tek isteğim babamı tekrar görebilmekti.
"Ölecek miyim? " diye doğrudan bir soru yönelttim. Işığı kapatan kovboy şapkasıyla bana doğru eğildi.
"Ölmekten kasıt ne bahsettiğine bağlı. " dedi lafı dolandırarak.
"Peki, çok acı çekecek miyim? " diyerek başka bir şansımı denedim. Gözlerini kaçırarak hemşirelere bir şeyler derken tereddütle tekrar bana döndü.
"Hem de nasıl. "
Ve bir hemşire yanıma yaklaşıp bana iğne yaparken ölmemeyi umarak gözlerimi kapattım.
********Daniel *********
"Tanrı aşkına Dann! Kızı az daha öldürüyordun! Ki yaşayacak mı belli bile değil.Onu ısırdın! " dedi ve önünde ki sandalyeye bir tekme attı.
Her zaman ki gibi fazla reaksiyon vardı. Bunu her yapışımda cidden bu kadar sinirlenecek miydi?Bıkkınlıkla dönerek "Yeter! Ben de oradaydım. Biliyorum. Ama onun Sammy'e zarar verdiğini düşündüm ve bir anda kendimi kaybettim. " dedim.
Bana doğru yaklaşarak "Bu neden onu dönüştürdüğünü açıklamıyor. " dedi hırsla.
Gözlerimi devirerek sandalyeme yaslandım. "Daha sonra onun cesaretinden etkilendim ve iyi bir eş olabileceğine karar verdim? "
Öfkeyle homurdanarak karşımda ki koltuğa oturdu."Kıza sahip çıkmanı bekliyorum. Onun ölmesine izin verme. Onu hiç bilmediği bir yaşamın içine atıp kaçamazsın. " dedi çok bilmiş bilmiş. Tamam. Dürtülerimden dolayı çoğunlukla sorumsuz biri sayılabilirdim. Ama şimdiye kadar hiçbir masumun ölümüne sebep olmamıştım. Ayrıca kızın gözlerinde gördüğüm o ışığa aşık olmuştum. Ve dürtülerim beni kontrol etmişti... Eş olmasa bile ne olursa olsun o kızı sürümde istiyordum.
"Onu öylece bırakacağımı düşünmedin değil mi? Bundan sonra o kız benim. Bir Alfa eş istiyordunuz. Alın size eş." dedim aklıma gelen parlak bir fikirle.
"Öncelikle o eş senin eşin.Sonrasında bize canlı bir Alfa lazım ölü değil! " dedi ve öfkeyle odadan dışarı çıktı. Yüzüne yumruğumu gömmememin tek sebebi sonuna kadar haklı olmasıydı. Yani canlı bir eş konusunda....
Cebimde ki telefon titrediğinde öfkeyle telefonu açtım. Scott ile olan kavgamızın başından beri çalıyordu ve arayan her kimse iyi bir sebebi olmalıydı. Yoksa kellesine sahip çıkabilmek için oldukça uğraşması gerekecekti. Sonuçta sinirlerimi bozan biri masumdan sayılmazdı değil mi?
"Söyle. " dedim hırlar gibi zaten işim başımdan aşkın.
"Şe-şey Daniel, " öksürdü ve devam etti."Bugün buraya bir kız geldi kolundan fena yaralanmış.Sizin çocuklardan birinin yapma ihtimali var mı? Çünkü kolu çok kötü bir durumda ve daha kapsamlı bir hastaneye gitmesi gerekiyor. " sonlara doğru ürkek çıkan sesinin yanında araya da sanki onun suçuymuş gibi özürlerini sıkıştırmıştı. Kız resmen elimle koysam bu kadar iyi bir yer bulamayacağım bir yere gitmişti
"Sakın kızı bir yere oynatma. O benim eşim. Şimdi geliyorum. " dedim. Özellikle yaptığım vurgu sayesinde eğer kız ben gelene kadar ölecek olursa çöpe atmayacaktı.
Aşağıya inip arabama yönelirken "Scott! Yürü gidiyoruz. Kızı bulmuşlar. " dedim bir yandan da sırıtmayı kesemiyordum. Aklıma dağınık kahverengi saçları,açıkta kalan süt beyazı bir çift bacak ve komik hırlaması geliyordu. Yanımda ki koltuğa oturan Scott bir anda deli gibi gülmeye başlayınca korkmadım değil.
Sinirlendirmek amacıyla "Neye gülüyorsunuz acaba leydim? " dedim. Zevkle bozulan yüzünü izlemeye koyuldum. Önce homurdanan sonra tekrar gülmeye başlayan Scott'a kaşlarımı çattım. Bu çocuğa çok mu yükleniyordum acaba?
"Diyorum ki çok eğlenceli olacak. Sonuçta müsait bir yerlerine tekme atıp kaçmış birisinden bahsediyoruz. Hem de eşin. Gelecekteki çocuklarınıza ilk darbe annelerinden geldi. Tanrım. Bir aile dramına ortak oluyorum. " dedi sahte gözyaşlarını silmeye çalışarak.
Sinirle söylendim. "Şimdi ben senin müsait bir yerlerine müsait şeyler sokmadan kapa çeneni. Yoksa başka aile bireylerinin de oldukça etkileneceğinden şüphen olmasın. " dişlerimi sıkarken istemsizce o anı hatırlayarak inledim. Gerçekten çok canım yanmıştı.
"Şşşş çocuklara kötü örnek oluyorsun. Bu davranışlar sana hiç yakışmıyor Danny. " bir yandanda kafasıyla kaş göz işaretleri yapıyordu. Kafasına hiç acımadan bir tane patlattım. Hayır, çok fazla yüklenmiyordum. Ama bence bundan sonra yüklenmeliydim.
"Ahhh!!" elini kafasına götürüp bastırırken bir yandan da bana bakıyordu.
"Şşşş bebeğim daha erken. " dedim yatak odası sesimi kullanarak Scott büyük bir gürültüyle yutkunurken kahkaham arabayı çınlattı.
"Ben senin bildiğin erkeklerden değilim! " dedi hışımla ama gülümsemesini bastıramıyordu pezevenk .
Yolları arşın arşın geçerken hız sınırını çoktan geçmiş olduğumu fark ettim. Arabayı park edecek bir yer bulmam çok uzun sürmemişti.
"Üzgünüm Scott,ne yazık ki ilgi alanım kadınlar. " arabayı durdurup aşağıya inerken Scott kıkırdadı.
"Oh,Danny ben sensiz yaşayamam. " bana kocaman gülümsedikten sonra kıvırta kıvırta binaya yürüdü. Eğer Sasha, onun bu halini görseydi bu salak çocuk kesin elimde kalırdı. Kızın hala yaşadığını umarak binaya giriş yaptım.
-DÜZELTİLMİŞTİR -
![](https://img.wattpad.com/cover/31886600-288-k220353.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KURT ADAM:ALFA
Fantasy-Hangisi daha tehlikeli olabilir? Çekirdek almak için gittiği markette hayaletler görmesiyle başlayan olaylar silsilesinin içerisinde kalan Silver mı? Babasının ölümüyle gözü dönmüş bir Alfa mı? -Hangisi daha aşık? Hiç kimse tarafından sevilmedi...