Adel(+18)

~20~

—————— 5 YIL SONRA ——————

Valizimde kalan tek tük kıyafetleri de güzelce katladım. Lise son sınıfta derslerime ağırlık verip hayallerimdeki üniversiteyi kazanmıştım. Fotoğrafçılık ve tasarım bölümünü başarıyla bitirdikten sonra ailemin -daha doğrusu babamın- yanına dönüp iş hayatıma atıldım.

Her şey babamın 5 yıl önce doğum günümde bana aldığı makineyle başladı. Ve şimdi ise yılın fotoğrafçısı seçilmiştim ve yarın ödül törenim vardı.

~

Televizyonumda annemin video kaydı açıktı:

"Ah güzel kızım. Bu gün öğrendim bir kızım daha olacağını. Eğer bu hastalıkla başa çıkabilirsem sana öyle güzel annelik yapacağım ki... Anne kız ilişkisinden ziyade seninle iki beden tek ruh olacağız."

Ekrana kilitlenmiştim. Annem çok güzeldi. Ve izlemekten ezberlediğim sözlerini tekrar ettim. "Ah annem. Sana öyle çok ihtiyacım var ki.." diye düşünürken birazcık ağlamıştım. Her seferinde olduğu gibi.

Bu sırada ablam odama girdi. Ablamla barışmıştım. Biraz zor da olsa babamın isteği üzerine barışmıştık. Ama yine de o abla-kardeş ilişkisi olmuyordu aramızda. Ne kadar çabalasak da olamazdı zaten. Biz çoktan yabancılaşmıştık.

Ablam yanıma gelip "Yine mi kaset izliyorsun. Hadi artık geç oldu. Yatıp dinlen" dedi. Gözlerimi silip ona gülümsedim ve "Tamam iyi geceler" dedim. O da dedi ve odamdan çıktı.

Ben de kaseti çıkartıp diğerlerinin yanına koydum. Ama eksiklik vardı. Yani 14 tane kaset vardı ama birinin sonu sanki bilerek kesilmiş gibiydi. Ya da başka bir kasete aktarılmış gibi.

Biraz düşündükten sonra göz kapaklarıma karşı koyamadım ve yatağıma girdim. Son kez telefonumu kontrol ettikten sonra uykuya daldım.

~Rüyada~
Anne? A-annee! Burdayım anne.
-Kızım. Gel kızım!
Anne!! Anne nerdesin? A-ANNE!

"Anne!" diye aniden uyandım. Her seferinde bu rüyayı görüyordum. Annem oradaydı. Ve sanki bana bişey anlatmaya çalışıyordu. Son zamanlarda sıklaşmıştı. Annemin bilmemi istediği bişey varmış gibi hissediyordum. Çok yakınımdaydı. Ama onu göremiyordum.

Saate baktığımda 6 ya geliyordu. Güneş doğarken uzun zamandır koşuya çıkmadığım aklıma geldi. Elimi yüzümü yıkayıp rahat bişeyler giydim. Kulaklıklarımı da alıp evden çıktım.

Ev sahile yakındı. Bu yüzden sahile kadar da koşmaya karar verdim. Hava serin ve çok güzeldi. Kulaklığımı takıp gördüğüm rüyayı düşünerek uzun bir süre koştum.

Koşarken hayatımda neler değiştiğini düşündüm. Babam hâlâ Jolieyle beraberdi. Ve onun oğlu yani Brian da babamın şirketine ortak olmuştu. Bu fikir bana ne kadar mantıksız gelse de benim karar verebileceğim bişey değildi. Bu yüzden boşvermiştim.

Telefonuma gelen bildirimle durdum. Taylor yazmıştı. Taylorla da ilişkimiz arkadaş ve işten öteye gitmiyordu. İkimiz de konuşup anlaşmıştık o kendi aşk hayatıyla ilgilenmeye başlamıştı. Ben de aşkı hayatımdan silmiştim. Yani öyle yaptığımı sanıyordum.

Taylorun mesajına cevap verdikten sonra saate baktım. 9 a yaklaşmıştı. Eve gitme kararı aldım ve koşmaya devam ettim.

Eve gelince ilk işim 5 dakikalık bir duşa girmek oldu. Bu gün yapacak çok işim vardı. O yüzden hemen hazırlanıp aşağı indim.

İndiğimde kahvaltı yapıyorlardı. Yanlarına uğramadan "Ben çıktım" diye seslenip ayakkabılarımı giydim. Babam "Tamam prenses" diye seslendi. Ardından Brian hemen kalkıp "Ben de çıkıyorum bırakayım seni" dedi.