Babasının yıllar önce işlediği bir suç yüzünden başına gelmeyen kalmayan bir kızın hikayesi. Oku geç
Abi başlarda cidden baya saçmalamışım ama sonlara doğru idare eder be 👉🏻👈🏻
Not: cringe 💋
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Makyajımı da eyeliner maskara biraz kapatıcı ve dudak nemlendiricisiyle bitirdim. Çantamı da alıp çıktım.
Aşağı indim ve koltukta uyuyan Taylor'u gördüm. Hiç beklemediğim için korkmuştum ve bağırdım.
Bağırmamla uyanıp "Kız sakin ol. Bağırma. Benim" dedi. Gözlerini ovuşturup saate baktı ve yerinden kalktı.
"Okula bırakır mısın" dedim. "Kahvaltı yapmıycak mısın?" dedi. Ben de hayır anlamında başımı salladım ve "Canım istemiyor" dedim.
"Tamam sen geç arabaya hemen geliyorum" dedi. Çıkıp arabaya bindim. O da geldi ve okulun yolunu tuttuk.
"Tekrar ne zaman gideceksin?" diye sordum. Bana baktı ve "Neden? Gitmemi mi istiyorsun?" dedi. Hemen "Hayır sordum sadece" dedim. Gülümsedi ve "Baban çağırana kadar. Yarın da olabilir 3 ay sonra da" dedi. Tamam der gibi başımı salladım.
Okula geldiğimizde arabadan inerken Taylor belimden tuttu ve "öpücük yok mu" dedi. Gözlerimi devirip ona döndüm ve yanağından öpüp "Getirdiğin için teşekkürler" diyip indim.
Okula doğru yürürken kapının önünde duran Dylan'ı gördüm ve hiç görmemiş gibi yapıp yanından hızla geçip gittim. Ayrıldığımız okulda duyulmuş olacak ki içeri girince yanıma birkaç erkek gelip sohbet ettiler.
Ders aralarında da birkaçıyla gezip Dylan'ın gözüne sokuyordum. Görüp sinirlendiği belli oluyordu ve intikam çok iyi hissettiriyordu.
Bu sırada Kelly'le beraber oturuyorken sıramı değiştirmiştim. Mia da küsmüştü sanırım Kelly'e çünkü hiç konuştuklarını görmemiştim.
——————
Okul çıkışı bankta Tayloru beklerken yanıma Alvin geldi. Arkadaşça sohbet ettik ve beni güldürmüştü. Arkada bekleyen Dylan da sürekli bu tarafa dönüp duruyordu.
Daha samimi görünmek için kolumu omzuna atıp gülüyordum. Dylan'ı sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.
Sonunda Taylor geldi. Alvin'in yanından kalktım ve elimle beni ara işareti yaptım. Dylanın da gördüğünden emin olduktan sonra arkamı dönüp arabaya bindim ve Taylorun çekeceği sorguya hazırlandım.
Biz dönünce aynadan onları izledim. Dylan Alvine sataşıyordu. Kendimden emin şekilde gülerek yola döndüm.
Tabi bu sırada Taylor 4893739 tane soru sormuştu. "Sakin ol. Sadece arkadaşça bir sohbetti" dedim. "O sondaki hareket neydi peki. Beni ara falan??" dedi ve iğneleyici bir ifadeyle yüzüme baktı.
"Arasa da dönmeyeceğim. Sen de sakin ol yanında olsa döveceksin" dedim gülerek. "Dövmek az gelir" dedi ve hızlandı.
Eve geldiğimizde üstümde anlam veremediğim bir mutluluk vardı. Eşyalarımı odama bıraktım. Taylor da televizyonun karşısına uzanmıştı. Sakinliğini fırsat bilip duşa girme kararı aldım.
Kıyafetlerimi çıkarıp girdim ve suyun altına bıraktım kendimi. Saatlerce suyun altında kalabilirdim. Bana rahatlık veriyordu.
Taylor içerden "Adel! Ne yemek istersin" diye sordu. Cevap versem de duymayacağı için susmayı tercih ettim. Tekrar "Adel!!" diye seslendi. Ben yine cevap vermeyince sustu. Sanırım yukarı beni kontrol etmeye geliyordu.
Odama girip "Adelin. Nerdesin" dedi. Ben de daha fazla susmadan "Duştayım" diye bağırdım.
Bunu duyunca banyoya yöneldi ve kapıyı açmaya çalıştı. Tabi ki kilitlemiştim. Biraz durdu. Gitti sanıp şarkı mırıldanırken kapıdan anahtar sesi geldi. Ve kapı açıldı.
"Ne? Nasıl açtın?!!" diye bağırdım. O da "Sakin ol. Odanın kapısındaki anahtarla şansımı denedim. İşe bak çok şanslıyım" dedi ve güldü.
Neyseki duşa kabin kapalıydı ve köpüklü halimi göremiyordu derken kapı açıldı ve karşımda çırılçıplak bir Taylor gördüm.
Refleks olarak hemen arkamı döndüm. Ağzım açık olanları sindirmeye çalışıyordum. Arkamda onun bedenini hissettim. Sanırım zamanı gelmişti. Şu anda ne yapsam ona karşı koyamayacağımı biliyordum. Derin nefesler alıp sakinleştim ve kendimi ona bıraktım.
—————— +18 ———————
Köpüklü vücudumda ellerini gezdiriyordu. Huylanıyordum. Ona dönmeli miyim diye düşünürken kendisi omuzlarımdan tuttu. Ve beni kendine çevirdi.
Belimden tutup kaldırdı ve duvara yasladı. Ben de bacaklarımı ona doladım. Bu şekilde ancak aynı boya geliyorduk.
Yavaşça yüzünü yüzüme yaklaştırdı. Nefesi nefesime karışıyordu. Daha fazla durmadan dudağıma yapıştı. Bütün hücrelerim öp diye bağırıyordu.
Beklemeden karşılık verdim. Kollarımı omzuna sarıp ensesinden tuttum. Kafasını kendime bastırırken köpüklü vücudumuz birbirine sürtünüyordu.
Sonra beni indirdi. Vücudumu yıkayıp havlu getirdi ve kurulandık. Sonra kolumdan tutup odama götürdü. yatağımın üstüne yatırdı. Bende gözlerimi kapatmıştım.
Biraz sonra yavaşça sürtünmeye başladı. Nefeslerim hızlandı. Beklemediğim bir anda içime girdi. Olabildiğince kısık bir sesle bağırdım. Gözlerim kararıyordu ve terliyordum.
Biraz zorladı. Sonra "Adel? S-sen?" dedi. Ona bakıp kafamı salladım. Biraz bekledi. "Canını acıtmamaya çalışacağım ama çok darsın" dedi. Sonra devam etti.
Önce yavaşça girdi ve çıktı. Hızlanmaya başlayınca inlemelerim de çoğalmıştı. İlk deneyimimin böyle büyük bişeyle olacağını hiç düşünmemiştim. Zevkliydi ama daha çok acıtıyordu.
Biraz sonra alışmıştım. Bu sefer o yatmıştı ben de üstündeydim. Yavaşça aletinin üstüne oturdum. Hâla tamamen alamadığım için dizlerimin üstünde duruyordum.
Kulağıma yaklaşıp "Kendini bana bırak güzelim" dedi. Sonra üzerine eğilip kafamı göğsüne koydum. Hızlanmaya başlayınca nefeslerim de hızlandı.
Son ana gelince bağırarak boşaldım. Çok beklemeden o da boşaldı ve nefes nefese yatağın üstünde yattık.
İçimden 'Oha ben az önce bakireliğimi kaybettim. Hem de platonikimle' diye düşünüyordum. Yaptığım şeye inanamıyordum. Ama pişmanlık da hissetmiyordum.
—— Burdan itibaren okuyabilirsiniz ——
Üstümü giyinmek için dolabı açtım. Süper kısa bir şort ve üstüne oversize tişört giydim. Tişört şortu kapatıyordu ve altımda bişey yokmuş gibi görünüyordu.
Sonra dışardan yemek söyledik. Yemekleri yiyince Tayloru gönderdim ve odama geçtim. O sırada Alvin aradı biraz da onunla sohbet ettik.
Saatin geç olduğunu düşünüp uyuma kararı aldım. Yatağıma yatıp olanları düşünerek uyuya kalmıştım.
